İstanbul'da KCK Davasında Tutuklular Savunmasına Devam Etti
KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 91'i tutuklu 205 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 91'i tutuklu 205 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi dışında oluşturulan büyük salonda görülen duruşmada Kürtçe savunma yapan tutuklu sanık Mehmet Mesut Tanrıkulu, Siyaset Akademisi'nin herkese açık bir yer olduğunu, BDP'nin akademiyi kurduğunu öğrendiği zaman sohbet etmek için gittiğini söyledi.
Tanrıkulu, "Bir sohbet sırasında devletlerin tarihi üzerine bir çalışmam olduğunu söyledim. Bu konuyu akademide sunmamı istediler. Ortam dinlemesinde bahsedilen ve dosyaya konulan konuşma budur" dedi.
Sanık Tanrıkulu, arkadaşlarıyla birkaç kez akademiye gittiğini ve ilgi alanı üzerine sohbet ettiğini kaydetti.
Duruşmada söz alan tüm sanıkların avukatı Sinan Zincir, müvekkili Tanrıkulu'nun KCK'ya üye olmaktan yargılandığını belirterek, kitaplarının, şiirlerinin, özel hayatındaki görüşmelerin konu Kürtler olunca iddianameye eklendiğini savundu.
Zincir, Tanrıkulu'nun çok ciddi sağlık sorunları olduğunu ifade ederek, tahliyesini talep etti.
Kürtçe tercüman aracılığıyla savunma yapan tutuklu sanık Abdullah Tayboğan da iki yıldır tutuklu olduğunu ve halen neden tutuklandığını anlamadığını belirterek, mahkemenin adil bir karar vereceğini umduğunu söyledi.
Sanık Tayboğan, iddianamede PKK-KCK üyeliğiyle suçlandığını, bu iddia üzerine savcının iddianamede kendisine suçlamalar yönelttiğini kaydederek, şöyle devam etti:
"BDP'nin Siyaset Akademisi'ne katıldığım, örgütle ilgili ders aldığım iddia ediliyor. Bu durumu ispat etmek için de güya bazı belgeler delil olarak gösterilmiş. Aralık 2010'da akademide eğitime katıldım. Fakat iddianamede, 2011'in ocak-şubat aylarında katıldığım iddia ediliyor. Akademide sadece bir ay eğitime katıldım. Bu iddialar doğru değil. İddianamede savcı, telefon sinyalim üzerinden iki etkinliğe katıldığımı iddia ediyor. Telefonumun Fatih'te sinyal verdiği söyleniyor. İş yerim ve evim zaten Fatih'te. Turizm acentesinde çalışıyorum ve haftanın her günü işe gidiyorum. Söz konusu etkinliklere katıldığımı gösteren telefon sinyallerinden başka delil yoktur. Bu iddiaları kabul etmiyorum."
Sanık avukatlarının tahliye talebinde bulunduğu duruşma yarına ertelendi. - İstanbul