İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Açıldı.
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin yeni eğitim-öğretim yılı, Yargıtay Başkanı A. Nazım Kaynak'ın katılımıyla açıldı.
Üniversitenin Şirinevler Yerleşkesi'nde düzenlenen törenle Hukuk Fakültesi, 2011-2012 öğretim yılının açılışını yaptı.
Kurulduğu günden bu yana uluslararası eğitim standartları ile gençleri geleceğe hazırlayan İstanbul Kültür Üniversitesi'nde Hukuk Fakültesi'nin yeni eğitim-öğretim dönemi bugün Şirinevler Yerleşkesi'nde düzenlenen törenle açıldı. Tören, Yargıtay Başkanı A. Nazım Kaynak, İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dursun Koçer ve İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk'ün katılımıyla gerçekleşti.
İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dursun Koçer, İstanbul Kültür Üniversitesi'nin en üst düzeyde eğitim-öğretim, bilimsel çalışmalar, bilgiyi üretip, halka götürmek gibi üç temel amacı olduğunu yaptığı konuşmada belirtti.
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk ise açılış konuşmasında Yargıtay'ın 143 yıllık bir çınar olduğunu insan hakları için, hukuk için, adalet için var olduğunu ifade etti.
Öte yandan Yargıtay Başkanı A. Nazım Kaynak yaptığı konuşmada "Yargısı bağımsız olmayan ve dolayısıyla da çeşitli etkiler altında karar veren bir ülke huku devleti olarak kabul edilemez. Yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi bu nedenle anayasalarda ve Anayasamızda özenle korunmaya çalışılmıştır. Şunu açıkça ifade edebilirim ki; ülkemizdeki yargı sistemi incelediğimiz birçok ülkeye göre çok daha bağımsızdır. Kişilerin bir haksızlığa uğradığında, bu haksızlığı devlet dahi yapmış olsa, güvenebileceği bağımsız bir yargının varlığı o ülkedeki insanların güvende olduğunu ve hak ve özgürlüklerinin güvence altına alındığını gösterir. Yargı görevini yerine getirenler yargı bağımsızlığını sağlamak için elinden gelen çabayı göstermelidirler. Bu nedenle ileride bu anlamda sizlere büyük görevler düşecektir. Ancak yargı bağımsızlığının sağlanabilmesi için sadece hukukçuların değil devletin tüm organlarının üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekir. Unutulmamalıdır ki yargısı bağımsız olmayan bir ülkede insanların özgür olduğundan söz edilemez" dedi.
