Eşinin Maserati marka aracıyla kavgaya karışan polis açığa alındı
İstanbul Otoyolu'nda Maserati marka araçla olaya karışan ve tartıştığı sürücünün bacağını kırmakla suçlanan polis memuru Hüseyin Tayfun Üçgül açığa alındı. Polisin son model arabasının olmasına yönelik söylemler sosyal medyada dile getirilirken, aracın memurun karısına ait olduğu öğrenildi. Bakanlık tarafından görevlendirilen müfettişler şimdi hem yaşanan kavgayı hem de polisin mal varlığını mercek altına aldı.
İzmir- İstanbul otoyolunda eşine ait Maserati otomobille giderken trafikte tartıştığı avukat Fatih Uzun'un ayağını kırmakla suçlanan polis memuru Hüseyin Tayfun Üçgül hakkında İçişleri Bakanlığı'nca müfettiş görevlendirilerek, idari soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında polis Üçgül'ün görev yeri değiştirildi. Müfettişler hem otoyolda gerçekleşen olayı, hem de polisin mal varlığını incelemeye aldı. Üçgül'ün avukatı Mehmet Yiğit Manav, "Müvekkilim hakkında yargılamanın konusunu oluşturmayan gerçeği yansıtmayan birçok asılsız iddia basına servis edilip, hakkında karalama kampanyası başlatıldı." dedi.
TRAFİKTE BİRBİRLERİNE GİRDİLER
Manisa Soma Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameye göre, olay 22 Nisan 2023 günü saat 17.30 sıralarında İzmir- İstanbul otobanında meydana geldi. Otomobil sürücüsü Fatih Uzun ile başka bir aracın sürücüsü Hüseyin Tayfun Üçgül arasında trafikte tartışma çıktı. Birbirleriyle küfürleşen taraflar araçlarını yol kenarına çekerek tartışmayı sürdürdü. Fatih Uzun'un, Üçgül'e yumruk salladığı ancak isabet etmediği, Üçgül'ün ise Fatih Uzun'un dizine tekmeyle vurup yaraladığı, ardından da "Kimin kim olduğunu bilemezsin" dediği belirtildi.
POLİS MEMURU OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Fatih Uzun'un ise "Senin plakan TC, bütün Cumhuriyet savcıları ve mafyalar benim elimde, bu yere düşmenin hesabını sana soracağım, bu iş burada bitmedi" diyerek tehdit ettiğine yer verilen iddianamede bu olaya tarafların eşlerinin de şahit olduğu aktarıldı. Fatih Uzun'un bacağının kırıldığı, olayla ilgili kamu davası açılmasına yeterli şüphe olduğu, Hüseyin Tayfun Üçgül'ün 'alenen hakaret' ve 'kasten yaralama' suçlarından yargılanması gerektiği iddianamede belirtildi. Dalaman İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli polis olan Üçgül hakkında 6 yıl 10 ay hapis istendi.
AÇIĞA ALINDI
Olayın ardından polis memuru Hüseyin Tayfun Üçgül (39) hakkında İçişleri Bakanlığı'nca müfettiş görevlendirilerek, idari soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında polis Üçgül'ün görev yeri değiştirildi. Üçgül, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi'nden daha pasif bir birime alındı. Müfettiş, hem otoyolda gerçekleşen olayı hem de polisin mal varlığını incelemeye aldı. Soruşturmanın sonucuna göre polis memuru Üçgül hakkında işlem yapılacağı öğrenildi.
"ADALETE VE YARGI SİSTEMİNE OLAN İNANCIMIZ TAM"
Olayla ilgili olarak Hüseyin Tayfun Üçgül'ün avukatı Mehmet Yiğit Manav, yazılı açıklamada bulundu. Avukat Manav, Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşmasının 18 Temmuz'da görüleceğini belirterek, "Yargılama başlamadan önce 27 Haziran'da müvekkil hakkında yargılamanın konusunu oluşturmayan gerçeği yansıtmayan birçok asılsız iddia basına servis edilip, hakkında karalama kampanyası başlatıldı. Bunun yapılmasındaki asıl amacı şu anda söyleyebilmek çok zor. Olaya ilişkin tüm savunmalarımızı mahkemede hakim karşısında yapacağız. Gelinen noktada kamuoyunda bir algı operasyonu oluşturularak yargılamayı yapacak olan mahkemeyi baskı altına almaya çalıştıklarını çok net bir şekilde görüyoruz. Adalete ve yargı sistemine olan inancımız tam" dedi.
"KARALAMA ÇALIŞMALARI YAPILMAKTA"
Avukat Manav, anayasanın 38'inci maddesinde 'Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz' şeklinde ifade edilen masumiyet karinesinin bir hak olduğunu ifade ederek, "Medyada müvekkilim hakkında teyit edilmemiş, iftiraya varan nitelikte haberler yapılmakta ve karalama çalışmaları yapılmaktadır. Bu durum da anayasal olarak devletimizin müvekkilime tanınmış olduğu hakkın elinden alınmış olması ve yargısız infaz yapılarak toplumun önüne atılması anlamına gelmektedir. İddiaların en başında müvekkilimin kendisini işçi olarak tanıttığı ve polis memuru olduğunu sakladığı hususudur. Müvekkilim en başından beri kendisini işçi olarak tanıtmadı. Soruşturma aşamasında olayla ilgili ifadesinin alınması için jandarma tarafından arandığında kendisinin Muğla'da ikamet ettiğini ve polis memuru olarak çalıştığını anlattı. Bu husus da jandarma tarafından tutanak altına alınmış ve dosya kapsamında eklenmiştir" diye konuştu.
"OLUMSUZ ALGI OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILIYOR"
Avukat Manav, "Müvekkilimin hakkında göçmen kaçakçılığı ile ilgili soruşturma yürütüldüğü iddiası gerçek dışıdır. Adli sicil kaydında herhangi bir suç kaydı ve kesinleşmiş bir hapis cezası bulunmuyor. Böyle bir soruşturma yürütüldüğünü iddia eden kişiler ve medya organlarına şu soruyu sormak istiyorum. Emniyetin en gizli birimlerinden biri olan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube'de görevli polis memuru hakkında bir soruşturma yürütülüyorsa dahi bu soruşturmayı kolaylıkla ne şekilde öğrenebilmekteler? Öğrendikleri bilgiyi rahatlıkla nasıl haber yapabilmekteler? Bu istihbaratı nereden almaktadırlar? Bu soruların cevabı alınmadan yapılan haberler ile müvekkilim hakkında olumsuz bir algı oluşturulmaya çalışıyor" dedi.