İstanbul S.o.s Girişimi'nden "Haliç Metro Köprüsü" İçin Çağrı
Sivil toplum kuruluşları, mimarlar, şehir plancıları, mühendisler inşaatı devam eden Haliç Metro Köprüsü için "Direkli ve kablolu bu köprü yapılmasın, tarihi İstanbul silüeti yara almasın" dedi.
"direkli VE KABLOLU BU KÖPRÜ YAPILMASIN, TARİHİ İstanbul SİLÜETİ YARA ALMASIN"
Sivil toplum kuruluşları, mimarlar, şehir plancıları, mühendisler inşaatı devam eden Haliç Metro Köprüsü için "Direkli ve kablolu bu köprü yapılmasın, tarihi İstanbul silüeti yara almasın" dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay,
"Haliç Köprüsü, bu mekanda bulunan Galata ve Unkapanı köprüleri gibi bulunduğu çevreye saygılı, mütevazi ve suya yakın olmalıdır"
Mimarlık Vakfı Başkanı Yaşar Marulyalı,
"Böyle köprü yapmak için mesleki birikim olması lazım"
"Maalesef, köprü üzerinde birikimi olmayan, bu tür çalışmalar yapmamış bir ekip, Hakan Kıran, bunlar köprüyü yapmaya soyundular ve yanlış bir konseptle başladılar"
"İstanbul S.O.S Girişimi" tarafından Haliç Metro Geçiş Köprüsü projesine ilişkin Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda, İstanbul SOS Girişimi üyesi Esra Balcı, Haliç Metro Geçiş Köprüsü ile ilgili yürüttükleri "Başka Bir Köprü Mümkün" imza kampanyası hakkında bilgi verdi. Balcı, "İstanbul S.O.S Girişimi olarak, 2010 Haziran ayından bu yana İstanbul'un kültür mirası alanlarında devam etmekte olan yanlış uygulamalara, yıkım ve duyarsız yapılaşmalara dikkat çekmek için çalışmalar yürütmektedir. Bu süreç içinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, tamamı sit alanı ve dört farklı bölgesi UNESCO Dünya Miras Alanı olan İstanbul'un sur içi bölgesini yıkımlara ve kuralsız yapılaşmaya açılmıştır. Beyoğlu, Tarlabaşı, Süleymaniye, Zeyrek, Fener, Balat, Ayvansaray, Sulukule ve Yenikapı'da gerçekleştirilmekte olan yenileme projeleri ve bu alanlar çevresinde yüksek katlı blokların yapılaşmasına açılan bölgeler bu duyarsızlık ve umursamazlığın eserleridir" diye konuştu.
TARİHİ İstanbul SİLÜETİ YARA ALMASIN
İnşaat halindeki Haliç Metro Köprüsü'nün, 2005 yılından bu yana gerek UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantıları, gerekse İstanbul silüeti tartışmaları nedeniyle kamuoyunun gündeminde olduğunu anlatan Balcı, "Yapılan tüm değişikliklere rağmen, Süleymaniye Camisi ve tüm Haliç silüetinin görsel bütünlüğünü bozacaktır. İstanbul S.O.S Girişimi tarafından, 2011 yılı Ekim ayında başlatılan 'Başka Bir Köprü Mümkün' imza kampanyası ile Haliç Metro Köprüsü'nün, İstanbul silüetini etkilemeksizin inşa edilmesi için, yeni bir proje tasarlanması çağrısında bulunulmuştur. İstanbul'daki raylı sistemin toplu taşımaya katkısı hepimiz tarafından bilinmekte ve desteklenmektedir. İstanbul S.O.S. Girişimi, toplu taşımadaki ihtiyacı ileri sürerek 'Ben yaptım oldu', 'Haliç'e bir imza atmak istiyorum' denilerek, yapılan bu direkli ve kablolu köprü yerine başka bir tasarımın mümkün olduğunu söylemektedir. İsteğimiz, Jörg Schlaich, İhsan Mungan ve Nuray Aydınoğlu'nun da aralarında bulunduğu, köprü konusunda uzman pek çok inşaat mühendisinin de söylediği gibi metro köprüsünün direksiz, kablosuz ve istasyonsuz olarak inşa edilmesidir. Bugün gelinen inşaat aşamasında bile teknik olarak bu mümkündür. 1998 yılında yapılan projede köprü altında bulunan fazladan tek bir ayakla bunun mümkün olabileceği ispatlanmıştır" dedi. Balcı, "Direkli ve kablolu bu köprü yapılmasın, tarihi İstanbul silüeti yara almasın" diye yazılı dilekçelerini de bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne vereceklerini kaydederek, ayrıca dilekçenin kopyalarını da başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere, Başbakanlık, Kültür ve Dışişleri Bakanlıkları'na da gönderileceklerini aktardı
İstanbul ÜZERİNE YAPILAN MEGA PROJELER, GİZLİCE BAŞLIYOR, ONAY ALIYOR
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay da, İstanbul'un tarihi değerlerinin risk altında olduğuna işaret ederek, "Kuşkusuz deprem riskini hepimiz biliyoruz. 30 yıl içinde büyük bir deprem olacağı belirtiliyor ve önlem alınması isteniyor. Ancak çok belirtilmeyen, alttan alta işleyen bir diğer risk var ki, buna karşı durmak oldukça zor. İstanbul üzerine yapılan mega projeler, gizlice başlıyor, onay alıyor. Ortaya çıktıklarında artık çok geç oluyor" dedi. Söz konusu Haliç Köprüsü'nün, Galata ve Unkapanı köprüleri gibi bulunduğu çevreye saygılı, mütevazi ve suya yakın olması gerektiğini vurgulayan Ahunbay, "Önerimiz, oldukça iddialı olan bu tasarımın yalınlaştırılması, Süleymaniye, Yeni Cami, Topkapı Sarayı gibi eşsiz güzelliklerin görüntüsünü kesmeyen bir köprünün yapılmasıdır" diye konuştu.
SİLÜETİ ENGELLEMEYEN BİR KÖPRÜ YAPMAK MÜMKÜN
Mimarlık Vakfı Başkanı Yaşar Marulyalı da, Haliç Metro Köprüsü'nün, İstanbul'un önemli bir yapısı olacağına işaret ederek, "Tarihi İstanbul senelerce oluşmuş, güzel silüetleri var. Böyle bir yapının projesi kapalı kapılar ardında yapılır mı arkadaşlar? Sayın Başkan Kadir Topbaş ilk seçildiği zaman bir gazetede bir yazısı çıktı, 'Ben İstanbul'a kalıcı bir eser bırakmak istiyorum'. Bu bahsettiği eser, boynuz şeklinde düşündüğü Haliç Köprüsü'ydü ve Sayın Başkan kendisine bu imkanı, imtiyazı tanıyordu. Böyle köprüler yapmak kolay değil arkadaşlar. Böyle köprü yapmak için mesleki birikim olması lazım. Belki duydunuz, İspanya'da, İngiltere'de çok güzel köprü yapan mimar ve mühendisler var. Gelişmiş ülkelerde bu insanlara yaptırılır köprü ya da yarışmalar açılır. Maalesef, köprü üzerinde birikimi olmayan, bu tür çalışmalar yapmamış bir ekip, Hakan Kıran, bunlar köprüyü yapmaya soyundular ve yanlış bir konseptle başladılar" dedi. İki kere UNESCO'ya giden projenin, iki kere de geri döndüğünü aktaran Marulyalı, köprünün 70 metrelik kulelerinin 47 metreye indirildiğini ancak buna rağmen konsept yanlışlığından dolayı çözüm olmadığını anlattı. Marulyalı, niyetlerinin yanlıştan dönülmesi olduğunu belirterek, "Burada daha basit, bu silüeti engellemeyen, daha zarif bir köprü yapmak mümkün. Bunun için ne yapılır? Bir yarışma açılabilir. Alternatif çözümler gelir. Bu askılı köprü tek alternatiftir" dedi.