İstanbul- Şile'de 4 Kişinin Öldüğü Bot Davasında Karar Çıktı
Şile'de 4 kişinin öldüğü bot kazası davasında 7 yıl sonra karar çıktı.
Şile'de 4 kişinin öldüğü bot kazası davasında 7 yıl sonra karar çıktı. Mahkeme, hakkında soruşturma izni verilmediği gerekçesi ile olay tarihinde Kıyı Emniyeti Genel Müdür yardımcıları olan sanıklar Bedri Olcay Özgürce ve Ülker Acarer hakkında açılan davanın düşürülmesine, Kıyı Emniyeti eski Genel Müdürü Salih Orakçı'nın da aralarında bulunduğu 9 sanığa atfedilecek kusur bulunmadığından beraatlarına karar verdi.
İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan 7 sanık ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Müşteki avukatı Umut Seven, kazada yaralı olarak kurtulan gemici Ahmet Kasarcı'nın beyanında kazada ölen kaptan Cemil Özben'in sanıklar tarafından tehdit edilerek denize çıkmaya zorlandığını söyledi. Dava dosyasına konulan son bilirkişi raporunda Ahmet Kasarcı'nın beyanlarının nazara alınmadığını hatırlatan avukat Seven, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda sanıkların sorumlu tutulduklarını hatırlattı. Cemil Özben'in izinde olduğu halde, vardiya değişikliğine rızası olmadığı halde memuriyet yetkisi kötüye kullanılarak baskı ve tehditlerle denize çıkarıldığını öne süren avukat Seven, Şikayetçiyiz, sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz dedi. Avukat Seven, yeni bilirkişi raporu alınmasını talep etti.
YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU TALEBİ KABUL EDİLMEDİ
Mahkeme, Avukat Seven'in yeni bilirkişi raporu alınması yönündeki talebini kabul etmedi.
SAVCI SANIKLARDA KUSUR BULMADI
Duruşma Savcısı Metin Aslan, esas hakkındaki mütalaasında, haklarında soruşturma izni verilmeyen Kıyı Emniyeti eski Genel Müdür Yardımcıları Bedri Olcay Özgürce ve Ülker Acarer hakkındaki davanın düşürülmesini istedi. Savcı Aslan, Kıyı Emniyeti eski Genel Müdürü Salih Orakçı'nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın da, haklarında kusur tespit edilemediğinden beraatlarına karar verilmesini istedi.Savcının mütalaasına karşı son sözleri sorulan sanıklar, beraatlerine karar verilmesini istediler.
İKİ SANIK HAKKINDA AÇILAN DAVA DÜŞÜRÜLDÜ
Kısa bir aradan sonra kararını açıklayan mahkeme, olay tarihinde Kıyı Emniyeti Genel Müdür Yardımcıları olarak görev yapan sanıklar Bedri Olcay Özgürce ve Ülker Acarer hakkında soruşturma izni verilmediğini gerekçe göstererek, bu sanıklar hakkında açılan davanın düşürülmesine karar verdi.
KUSUR ATFEDİLMEYEN 9 SANIĞIN BERAATINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme, meydana gelen olayda kusurları bulunmadığı gerekçesi ile dönemin Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı, yardımcısı Caner Arseven, İşletme Müdürü Mehmet Çolak, Şube Müdürü Suat Hüdaverdi Barlas, Daire Başkanı Levent Kalfa, Daire Başkanı Arslan Dede, kaptan Burak Bilgin, Tahlisiye Baş Ekspektörü Nuri Kadayıf ve Kurtarma Şube Müdürü Faruk Özkan Öktem'in beraatlarına karar verdi.
ESMA GENÇ OĞLUNUN BATAN BOTA ZORLA GÖTÜRÜLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ
Batan botta hayatını kaybeden makinist Mehmet Genç'in annesi Esma Genç, karara tepki gösterdi. Duruşma çıkışı kısa bir açıklama yapan Esma Genç, oğlunun o gece zorla göreve götürüldüğünü belirterek, Onları oraya yolladılar. Bot zaten patlakmış. Gitti. Şimdi de beraat veriyorlar bunları gönderenlere. Gitsinler gene rahat yatsınlar, çoluk çocuğunun içinde onlar. Cenabı Allaha havale ediyorum. Bunları yıkık bota koyanların Cenabı Allah cezasını versin. Bir sefer gelip de ne yapıyorsunuz diyen olmadı dedi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Şile açıklarında 4 Aralık 2012 tarihinde batan yük gemisini mürettebatını kurtarmaya giden botun kayalıklara çarpması sonucu kaptan Cemil Özben, yağcı Turgay Sarıboğa, makinist Mehmet Genç ile onların yardımına koşan balıkçı Mümin Akgün hayatını kaybetmişti. Soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda, Kıyı Emniyetinin kurtarmaya ilişkin kıyıda önlem almadığı, botları görevlendiren kişilerin olayda tali kusurlu olduğu belirtilmişti.
Botu görevlendiren Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü personeli 11 kişi hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılırken, dönemin Kıyı Emniyet Genel Müdürü Salih Orakçı hakkında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'ndan soruşturma izni olmadığından takipsizlik kararı verilmişti.
Dönemin Kıyı Emniyet Genel Müdürünün olayda sorumluluğunun bulunduğunu iddia eden ölenlerin yakınları, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak Salih Orakçı hakkında dava açılmasını talep etmişti. Anayasa Mahkemesi, Orakçı'nın yargılanmasına karar vermişti.