İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Suriyeli Mülteciler Konuşuldu
İstanbul Ticaret Üniversitesi Sütlüce Kampüsü’nde ekonomik, sosyal ve kültürel boyutlarıyla Suriyeli mültecilerin ele alındığı bir konferans düzenlendi.
Üç oturumda gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Üniversitesi Komşu ve Çevre Ülkeler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. M. Sait Yazıcıoğlu, “Tunus’ta başlayan olaylar Libya’da devam etmiş, daha sonra Orta Doğu bölgesine, Mısır’a ve en sonra da Suriye’ye sirayet etmiştir. Bunların hepsi bizi yakından ilgilendiriyor ancak en fazla bizi ilgilendiren Suriye’de cereyan eden olaylardır. Çünkü Suriye, çok derin ilişkilerle bağlı olduğumuz ve aşağı yukarı en uzun sınıra sahip olduğumuz bir sınır komşumuz. İç savaşa dönüşmüş eylemler sonucu pek çok Suriyeli ülkesini terk etti. Ülke içinde de bir yerlerden bir yerlere göç etti. Bizi özellikle ilgilendiren tarafı Türkiye çok yoğun bir şekilde bu göç dalgasından etkilendi” diye konuştu.
“BÜYÜK KISIM ŞEHİRLERE DAĞILDI”
Türkiye’de aşağı yukarı 800 bini bulan bir Suriyeli mülteci grubu olduğunu, bunların bir kısmının kamplarda barındırıldığını anlatan Prof. Dr. Yazıcıoğlu, “Orada barınanların iaşeleri, sağlık durumları, eğitim durumları, dini ihtiyaçları bir şekilde devletimiz tarafından karşılanıyor. Ancak orada barınanlardan çok daha büyük bir nüfus ülkenin değişik kentlerine, özellikle İstanbul’a gelmiş bulunuyor. Onların burada ne kadar zor şartlarda hayatlarını devam ettirmeye çalıştıklarını ifade etmeye gerek yok, bu hepimizin bildiği bir şey. Devletimiz çeşitli kurumlarıyla her türlü imkanlarını seferber ederek bu konu ile baş etmeye çalışıyor. Mülteci sorunu çok büyük bir sorundur” dedi.
“EYLEM PLANI OLUŞTURULMALI”
İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren, “Türkiye’nin Suriye’de olup bitenlerle ilgilenmeme ihtimali olamaz. Suriye’de yaşanan birçok olay var ama bugün bizim üzerinde duracağımız nokta mülteciler ve göç konusudur. Suriye’den komşu ülkelere milyonlarca insan göç etmiş, çok farklı sorunlarla karşılaşmış ve birçok da dram yaşanmıştır. Maalesef bu süreç bütün derinliği ve acısıyla devam etmektedir. Göçün ve mültecilerin en önemli sorunu elbette iş gücü piyasalarında ortaya çıkmaktadır. Mültecilerle ilgili üzerinde durulması gereken ve karşılaştığımız temel sorun eğitim ve öğretim, sağlık, kentsel yaşama uyum, kültürel gereksinimler, dil sorunu olarak ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.
Bu sempozyumdan beklenilmesi gereken en önemli sonucun ‘mültecilerle ilgili bir strateji dokümanı ve eylem planını oluşturmak’ olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ekren, “Bunun anlamı karar verme sürecinde olan bürokratların, sivil toplum kuruluşlarının ve iş dünyasının izleyeceği yol haritasının çıkacağı gibi benzer olaylarda da bir benchmark olabilmesi için bu toplantı özel bir önem taşımaktadır. Sempozyumun faydalı sonuçlar üretmesini ümit ediyorum” şeklinde konuştu.
UYGUNSUZ ÇALIŞMA KOŞULLARI
İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar ise, “Dünya hızla değişiyor. Bazen hep ileri gitmiyor, Kuzey Afrika’da başlayan halk hareketi bunu gösterdi. En acısı da Suriye gözüküyor. Olayların nereden geldiğine bakmak lazım. Dünya seyretti bu olayı ve ülkeden göçler başladı. 5 milyon ülke içinde bir yerden bir yere, 2 milyon da ülke dışına göç oldu. Türkiye’ye 650 bin kişi geldi. Ülkemizdeki misafirperverlikten, Türkiye’ye geldikleri için şanslılar. Fakat birçok sorun da var. Kaçak işçi olarak çalışmak, uygunsuz çalışma koşullarına zemin hazırlamış oluyor” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Doç. Dr. Ali Resul Usul, Prof. Dr. Nadir Devlet ve Yrd. Doç. Dr. Yusuf Özkır oturum başkanlığında üç oturum gerçekleşti.
NİHAL IŞIK