İstanbul'u Yazanların İstanbul Hatırası
Dünyanın Önemli Kentleri Edebiyatçılarıyla, Yani Kendini Yazanlarla Anılır Biraz Da. Prag Kafka'nın, St. Petersburg Dostoyevski'nin Kentidir. Peki İstanbul Kimin ya da Kimlerin Kentidir? Silentiarius, Nedim, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Nâzım Hikmet, Sait Faik, Orhan Veli, Necip Fazıl ya da Orhan Pamuk? Bu Sorunun Cevabı, 19 Temmuz 1928'de Cumhuriyet Gazetesi'nde Yayımlanan Şu Fotoğrafta ...
Dünyanın önemli kentleri edebiyatçılarıyla, yani kendini yazanlarla anılır biraz da. Prag Kafka’nın, St. Petersburg Dostoyevski’nin kentidir. Peki İstanbul kimin ya da kimlerin kentidir? Silentiarius, Nedim, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Nâzım Hikmet, Sait Faik, Orhan Veli, Necip Fazıl ya da Orhan Pamuk? Bu sorunun cevabı, 19 Temmuz 1928’de Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan şu fotoğrafta gizli biraz da.
Sefa KAPLAN
KENTLER, biraz da edebiyatçılarıyla anılır aslında. Dublin denilince akla James Joyce’un, Prag denilince Franz Kafka’nın gelmesi bunun somut bir göstergesidir. St. Petersburg Dostoyevski ile anlamlıdır elbette, Kahire Necip Mahfuz’la bir kez daha dahil olmuştur dünya gündemine. Paris, Baudelaire’in mısralarında soluklanmaktadır uzunca bir süredir. Lizbon, Jose Saramago ile yürümüştür dünya sahnesine. New York, Paul Auster’ın kentidir sanki.
Peki ya İstanbul? Dünyanın en eski kentlerinden biri olan İstanbul’u hangi edebiyatçı ile birlikte anabiliriz? Ayasofya’ya methiye yazan Bizanslı şair Paulus Silentiarius olabilir mi mesela? Yahut, İstanbul’un bir taşına koca İran ülkesini feda eden şenşakrak Osmanlı şairi Nedim?
Yahya Kemal mi Nâzım mı
‘Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul, Görmedim gezmediğim sevmediğim hiçbir yer’ diyen Yahya Kemal zaten İstanbul şairi olarak bilinir. Öyle ise ‘Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda, Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında’ diyerek en içli hasret şiirlerini yazan Nâzım Hikmet’i ne yapacağız o zaman? Yahut, Orhan Pamuk’u ve onun olağanüstü tatlar taşıyan ‘İstanbul’ kitabını nereye koyacağız? Sait Faik, Ahmet Hamdi Tanpınar, Asaf Halet Çelebi, Necip Fazıl, Orhan Veli? İstanbul, unuttuklarımızla birlikte bütün bu isimlerin toplamından ibarettir elbette.
Edipler toplandı
İşte İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.’nin Yusuf Çağlar’ın editörlüğünde hazırladığı ‘Bir Fotoğrafın Aynasında İstanbul’un Meşhur Edebiyatçıları’ isimli kitap bu meseleyi bir kez daha düşünmemizi sağlıyor. Kitabın kapağında yer alan fotoğraf ve bu fotoğrafın hikâyesi, biraz da mevcut edebiyat ortamına bakarak hüzünlenmemize yol açıyor. ‘Nereden nereye’ diyerek nostaljinin ara sokaklarında gezinmenin anlamı yok elbette ama Sanayi-i Nefise’nin Edebiyat Şubesi için Alay Köşkü’nde bir araya gelen edebiyatçıların fotoğrafı, bugün herhangi bir fotoğrafta bile bir araya gelemeyen edebiyatçılara yönelik bir sitem sanki.
TİYATRO
Hizmetçiler ölüm planı yapıyor
İstanbul Şehir Tiyatroları’nın sahnelediği Hizmetçiler adlı oyun 6 Aralık’a kadar Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde. Jean Genet’nin yazdığı oyun, Claire ile Solange adlı iki kız kardeşin, hanımlarını öldürme planlarını, o evde yokken kurdukları düşsel dünyanın içinde oynadıkları oyunlarla gerçekleştirmeye çalışmalarını anlatıyor.
EDEBİYAT
Macar yazarlar Kütahya’da
Goethe Enstitüsü’nün “Kültür Köprüleri” programı çerçevesinde Türkiye’nin 24 kentini ve 8 Avrupa ülkesini kapsayan “Avrupa Edebiyatı Türkiye’de Türk Edebiyatı Avrupa’da” adlı kültür projesi, bugün Kütahya’da. Fotoğraf ve kitaplarıyla birçok burs kazanan ödüllü yazar Attila Bartis “Sessizlik” adı ile Türkçeleştirilen romanından; 2002’de yayınlanan “A pusztitas könyve” adlı romanıyla ödül alan György Dragoman ise“Beyaz Şah” adlı 15 dile çevrilmiş romanından bölümler okuyarak gençlerle Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda söyleşiler gerçekleştirecekler.
SÖYLEŞİ
Yüksel Arslan sergisinde Rimbaud
Yüksel Arslan’ın ilk retrospektif sergisi eylülde İstanbul Bilgi Üniversitesi kampusunde yer alan Santralistanbul’da açılmıştı. Arslan’ın, dünyadaki ve Türkiye’deki koleksiyonlardan derlenen 500’ün üstünde eseri 21 Mart’a kadar yine burada görülebilecek. 1961’den beri Paris’te yaşayan sanatçının sanatını ve düşünce dünyasını, sanatçının etkilendiği kaynakların izini sürerek izleyiciye göstermeyi amaçlayan sergi kapsamında düzenlenen “Tanıklıklar” başlıklı panelde bu çarşamba Hasan Anamur, “Rimbaud” üzerine konuşacak. Tel: 0212 311 73 46.
KONSER
Şükrü Tunar’dan yeni yorumlar
Ülkemizin sayılı klarinet virtüözlerinden Serkan Çağrı, Türk sanat müziği sanatçısı Şükrü Tunar’ın eserlerini içeren yeni albümünün tanıtım konserini bu akşam İstanbul Ghetto’da yapıyor. Sony Müzik etiketiyle çıkan iki CD’lik albümün ilk bölümünde Şükrü Tunar’ın eserlerinin Ata Demirer, Ziynet Sali, Ercan Saatçi, Hayko Cepkin ve Sıla gibi isimlerin eşlik ettiği şarkılar yer alırken, ikinci CD ise Serkan Çağrı’nın ünlü bestekarın eserlerine yaptığı yorumlardan oluşuyor. Biletler 18-23 TL, Biletix’te.
ANMA
Necipoğlu için çalacaklar
Mayıs ayında 4’üncü Rio Arp Festivali’nden dönerken Atlas Okyanusu’na düşen uçakta kaybettiğimiz arp sanatçısı Ceren Necipoğlu’nu anma konseri bu akşam saat 19.30’da İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de. Konserde yakın arkadaşları Şirin Pancaroğlu ve Fransız sanatçı Isabelle Perrin, onun sevdiği yapıtlardan oluşan rengarenk bir program sunacaklar. Başvuru: 0212 359 66 48.
SERGİ
Komşu günü
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), her sergi döneminde gerçekleştirdiği geleneksel Komşu Günü etkinliği kapsamında, bugün 10.00-22.00 saatleri arasında, yine Emirganlıları ağırlayacak. Komşu Günü’nde, 28 Şubat’a kadar devam edecek “Osmanlı Döneminde Venedik ve İstanbul; Nam-ı Diğer Aşk” sergisi ve müze ücretsiz gezilebilecek. Emirganlılar, ikametgâhlarını gösteren bir belgeyle muhtarlıktan davetiye alarak, İstanbul ve Venedik aşkına tanıklık etmek için Komşu Günü’ne katılabilecek.