İstanbul'un Görsel Şöleni "Erguvan Ağaçları" (1)
ELİF KÜÇÜK - Pek çok şaire, yazara ilham olan, doğanın eşsiz güzelliklerinden erguvan ağaçları, bugünlerde Eyüpsultan, Üsküdar ve boğaz başta olmak üzere İstanbul'un birçok yerinde görsel şölen sunuyorErguvan İstanbul Gönüllüleri Başkanı Hüseyin Emiroğlu, AA muhabirine yaptığı...
AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - ELİF KÜÇÜK - Pek çok şaire, yazara ilham olan, doğanın eşsiz güzelliklerinden erguvan ağaçları, bugünlerde Eyüpsultan, Üsküdar ve boğaz başta olmak üzere İstanbul'un birçok yerinde görsel şölen sunuyor
Erguvan İstanbul Gönüllüleri Başkanı Hüseyin Emiroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kireçburnu, Adalar başta olmak üzere İstanbul'un pek çok yerinde Erguvan ağaçlarını tanıtarak, dikim yaptıklarını söyledi.
Emiroğlu, Erguvan ağacının İstanbul'un kadim ağaçlarından biri olduğunu belirterek, "Erguvan, İstanbul'un tabiatında kendiliğinden yetişen bir ağaçtır ve sadece İstanbul'da değil Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarımızda, Isparta dağlarında denize bakan yamaçlarında, Marmara kıyılarında, kendiliğinden çıkan ağaç olarak erguvanlar mevcuttur." dedi
Erguvanın doğayı süslemek için rağbet gördüğünü dile getiren Emiroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ecdadımız bu güzel erguvan ağacını keşfedince parkları-bahçeleri güzelleştirmek, çevreyi renklendirmek için kullanmış. Bu güzelliği şairlerimiz de yazarlarımız da fark etmişler ve erguvan ağacı, İstanbul'un marka değeri olarak tebarüz etmiş. İstanbul deyince akla pek çok şey gelir, minareler, güvercinler, İstanbul Boğazı ve Haliç...İstanbul'umuzun dünya çapında tanınmış özelliği var zaten ama bence bir tanesi de erguvan ağacıdır. Erguvanı yeteri kadar Türkiye'de tanıttık diyebiliriz ama dünyaya tanıttık mı o konuda biraz şüphelerim var. Erguvanı tüm dünyaya tanıtmamız gerekiyor çünkü erguvan, İstanbul'un marka değerlerinden birisidir.
Prof. Dr. Sühely Ünver Hocamız, 'İstanbul'da iki defa boğaz içinden denizden yolculuk yapılması lazım.' diyor. Birisi erguvan zamanında diğeri de hazanda çünkü bu iki zaman diliminde İstanbul'un iki yakası rengarenk oluyor. İlkbaharda eflatun, pembe, beyaz her türlü renkte çiçek açmış ağaçlar, sonbaharda da dökülen, sararan, kızaran, kahverengi, sarı ve kırmızı yapraklar. Görüntü güzelliği olduğu için Süheyl Hoca diyor ki, 'Bu yolculuğu herkes mutlaka yapmalı.' O bakımdan, Boğaziçiyle erguvan ağaçları özdeşleşmiştir. Çünkü, İstanbul deyince akla Boğaziçi gelir. Şarkılarda, edebiyatta, şiirlerde hep Boğaziçi vardır. Ayrıca İstanbul'un tarihiyle de bağlantısı var. Roma döneminde erguvanlara önem verilmiş, Osmanlı padişahları döneminde Boğaziçi'nin güzelleşmesi için ferman yazmış. Haluk Dursun Hocanın anlattığına göre, padişahlardan birisi, 'İstanbul'un, Boğaziçi'nin iki yakasında erguvanların azaldığını görüyorum yeni erguvanlar dikilsin' diye ferman okuduğunu söylüyor."
"Erguvan aşkın, sevginin, yaşama sevincinin sembolüdür"
Her çiçeğin kendine has bir anlamı olduğunu anlatan Emiroğlu, "O kupkuru dalların üstünden, pembe fışkıran çiçekler bana her zaman heyecan veriyor. Tahmin ediyorum bütün insanlara yaşama sevinci veren, sıcaklık uyandıran, insanların ruhunda gönlünde aşk uyandıran bir çiçektir Erguvan. Renk olarak da pembe pozitif bir renk, insana mutluluk veren bir renk, hayatı toz pembe görmek gibi güze bir şey... Tabii herkes kendince farklı anlamlar verebilir. Yaşadıklarıyla geçmişiyle ilgili hadiseler var. Bana göre erguvan aşkın, sevginin, yaşama sevincinin sembolüdür." değerlendirmesinde bulundu.
Emiroğlu, Erguvan İstanbul Gönüllüleri olarak, erguvan ağaçlarını yaklaşık 20 yıldır kamuoyunda tanıtma çalışmaları neticesinde Türkiye'nin pek çok yerinde belediyelerin peyzaj ve bahçe çalışmaları yaptığını sözlerine ekleyerek, şunları kaydetti:
"Trabzon sahilinden tutun başka şehirlerden her tarafta, park ve bahçelerde erguvanlar ekiliyor. İstanbul dışındaki vatandaşlarımızı, dünyanın her hangi bir yerinde yaşayan doğa ve ağaç severleri ve dostlarımı özellikle nisan ve mayıs aylarında İstanbul'a gelmelerini tavsiye ediyorum. İstanbul'a gelmek için en güzel zaman erguvan ağaçlarının çiçeklendiği zamandır. İstanbul'dan çeşitli deniz seferleri yapan pek çok kurum ve şirket var, boğazda bir gezi yapıp erguvanları seyretsinler. Şirketlerin, kurumların personeli için bir etkinlik olarak da çok güzel bir imkan sunuyor. Kiralayın bir bot veya motor, personelinizi alın boğaz seferi yapın, kurumsal müşterilerinizi davet edin, boğaz seferi yapın. Bence çok güzel halkla ilişkiler çalışması olabilir."
Türkiye'nin her yerinde Tarım ve Orman Bakanlığınca erguvan ağaçlarının fidanlıklarının olduğunu belirten Emiroğlu, "Herkes bu fidanlıklardan piyasadan en uygun fiyatlı ve en gelişmiş ağaçları temin edebilir. Herkes apartmanlarının, evlerinin bahçelerine Erguvan dikebilir. Bu konuda çalışma yapabilir. Herkes her şeyi devletin kurumlarından, belediyelerden beklemesin. Kendiniz, bahçenize, sokağınıza, mahallenize erguvanlar dikebilirsiniz." diye konuştu.
"Ağaç ve çiçek dikin çevrenizi renklendirin, insanlara mutluluk verin"
Hüseyin Emiroğlu, Türkiye'nin coğrafi koşulları nedeniyle de zengin bir doğaya sahip olduğunu vurgulayarak, "Sadece erguvan değil her türlü ağaç ekelim. Diyor ki Ziya Osman Saba şiirinde, 'Düşünceli yürürken bir yol dönemecinde çıkacak önümüze beyaz dallarla bahar / Hatırlatacak bize şen çocukluğumuzu, Erguvanlı bir bahçe mor salkımlı bir duvar.' Duvarlarınızın, çitlerinizin diplerine mor salkım dikin o çirkin duvar birden mis kokulu, eflatun çiçeklere bezensin." önerisinde bulundu.
Ağaçları çok sevdiğini ve Türkiye'nin her bölgesini gezerek, gördüğü ağaçlarla ilgili araştırmalar yaptığını belirten Emiroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"O kadar güzel ağaçlarımız var ki, mesela iklimi uygun olan yerlere mimoza dikin. Mimoza da erguvan gibi baharın ilk çiçek açan ağacıdır. Harika bir ağaç, hem mis gibi kokar, hem rengarenktir, rahat rahat vazonuza bile koyabilirsiniz. Çok pahalı şeyler değil, bunları yapın. Tohumlar temmuz ayında olgunlaşıyor, toplarsınız, onları nasıl fasulye çimlendiriyorsanız aynı öyle çimlendirirsiniz. Sonra küçük erguvanları yetiştirirsiniz, onları gidip bir yerlere dikebilirsiniz. Ağaç dikin, çiçek dikin çevrenizi renklendirin, insanlara mutluluk verin. En çok ihtiyacımız olan şey mutluluk. Hepimizin yaşama sevincine, mutluluğa ihtiyacımız var.
Bizim en büyük eksikliğimiz, herkes bardağın boş tarafını anlatıyor. Güzel şeyler de var bu ülkede, güzel renkler var. Biraz da pozitif tarafından hayatı algılayın, moral aşılayın. Morali de en güzel tabiat verir. Şu yeşilliğin arasında, karganın sesini duymak bile bana mutluluk veriyor. Bu mutluluğumu devam ettirmek için sürekli araştırıyorum. Erguvanla ilgili de pek çok derleme yaptım. Bu derlemeleri kitap olarak yayınlama teklifleri sevgili dostlarım tarafından yapıldı. İnşallah belki 2020 yılının erguvan mevsiminde, bir kitap projemiz var. Çok fotoğrafımız var biriktirdiğimiz, fotoğraf sanatçısı dostlarımızın bana yolladığı çok değerli fotoğraflar ve edebiyatımızdan erguvan metinleri toparladık. Bunları derli toplu albüm olarak yayımlarsak güzel bir erguvan kitabı olacak."