İstanbul'un merkezindeki doğal şifa kaynağı: Tıbbi bitkiler bahçesi (1)
"Türkiye'nin ilk ve en büyük tıbbi bitki bahçesi" olarak 2005'te açılan, 14 dönümlük alanda 700'ü aşkın türe ev sahipliği yapan Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi, şehrin merkezindeki konumuyla insanların doğal şifaya ulaşmasına imkan sağlıyor.
"Türkiye'nin ilk ve en büyük tıbbi bitki bahçesi" olarak 2005'te açılan, 14 dönümlük alanda 700'ü aşkın türe ev sahipliği yapan Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi, şehrin merkezindeki konumuyla insanların doğal şifaya ulaşmasına imkan sağlıyor.
Doğal koşullara uygun yetiştirilen ekinezya, ıtır, kedi otu, lavanta ve limon otu gibi yüzlerce bitki türünün üretilmesi, araştırılması, tanıtılması ve çeşitliliğinin korunması amacıyla hizmet veren bahçede yaz aylarının gelmesiyle renk cümbüşü yaşanıyor.
Pembe, beyaz, kırmızı, sarı ve mor çiçeklerle renklenen şifalı bitkilerin bulunduğu bahçe, ziyaretçilerin ekosistemin farkına varmaları için fırsat sunarken, şifanın doğada bulunduğunu da gösteriyor.
Adacıklardan oluşan ve her bölümde farklı türlerin yetiştirilmesine uygun koşulların oluşturulduğu bahçede, sıcak ve ılıman iklim bitkilerinin yer aldığı serada, yurt içi ve yurt dışından getirilen 90'ı aşkın tür bulunuyor.
Ziyaretçiler, etiketler ve bazılarında bulunan QR kod vasıtasıyla bitki hakkında geniş ve sesli bilgi alabiliyor.
Kurutulan bitki örnekleri herbaryumda incelenebiliyor
Bahçede, tıbbi bitkilerin hasat edildikten sonra işlendiği ve kullanılmak üzere dönüştürüldüğü laboratuvar, herbaryum, tohum bankası ve kurutma odası da bulunuyor.
Türüne göre belirli hasat zamanlarında toplanan bitkiler, kurutma odasında uyumlu koşullarda kurutuluyor. Bitkilerin tohumları sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla paketlenerek tohum bankasında korunuyor.
Kurutulan bitki örneklerinin bir kısmı herbaryumda saklanıyor. Herbaryum, ziyaretçilerin mevsime bağlı kalmadan istedikleri bitkileri görmesine ve incelemesine imkan sağlıyor.
Uygulamalı eğitimlerin ve atölyelerin düzenlendiği laboratuvarda ise stajyer öğrencilere ve kursiyerlere tıbbi bitkilerden krem, merhem, sabun, kolonya, parfüm, uçucu yağ ve temizlik ürünü yapımı öğretiliyor.
Bitki atıklarının doğal gübre olarak değerlendirildiği bahçede, sentetik gübre ve ilaçlara başvurulmazken, sulama için damlama ve yağmurlama yöntemleri kullanılıyor.
Bitkiler botanik olarak teşhis edilip sınıflandırılıyor
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi Sorumlusu Ziraat Yüksek Mühendisi Merve Zengin Tınmaz, 14 bin metrekarelik alana kurulan bahçede, serada yetişen subtropik ve tropik bitki çeşitlerinin yer aldığı 700'ü aşkın tıbbi bitkinin bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'nin her yerinden ve yurt dışından gelen bitkiler için ayrı ayrı bakım ve yetiştiricilik uyguladıklarını dile getiren Tınmaz, botanik olarak teşhis edilen bitkilerin doğru tür olup olmadığına bakılıp sınıflandırıldığını anlattı.
Geleneksel ve modern tıpta monografili denilen bitkilerin sınıflandırılmasına özellikle önem verdiklerini belirten Tınmaz, "Eğer doğru bir türse daha sonra alanımıza alıyoruz. Tabii hastalık ve zararlıdan arınmış olması gerekiyor. Daha sonra üretimine geçiyoruz. Tohumla üretilen, çalı türü ve uzun yıllık bitkiler ile ağaç türlerimiz var. Bunları, uygun yetiştirme şeklini belirliyor ve tohumlarının devamını sağlamak için düzenli olarak tohum bankamızda saklıyoruz." ifadelerini kullandı.
Tınmaz, bitkilerin çiçekli kısımlarının her dönem ziyaretçiler tarafından görülebilmesi amacıyla herbaryum koleksiyonu oluşturduklarını anlattı.
Bitkilerin tedavide kullanılan kısımlarından "drog" örnekleri saklanıyor
Bahçede bulunan laboratuvar, bitki kurutma alanı, herbaryum ve tohum bankasının sürekli işlevsel ve bir döngü halinde olduğunu anlatan Tınmaz, tohumu ekilerek yetiştirilen bitkiden tedavide kullanılması için drog denilen örneklerin alındığını, kuruttuktan sonra paketlenen örneklerin bir yıl depolarda saklandığını aktardı.
Bitkilerin pH değerlerinin farklı olduğunu belirten Tınmaz, "Bazıları kumlu toprakta yetişiyor, bazıları killi, bazıları ağır toprak istiyor. Onun için pH düşürücü bazı önlemler alıyoruz. Çünkü İstanbul'da bu tür bitkinin yetişmesi gerçekten zor oluyor. Adaptasyon denemesinde de özellikle sıcak bölge bitkilerini dış alana adapte ederken pişkinleştirme dediğimiz yöntemi izleyerek, bir dışarı, bir içeri taşıyarak adaptasyonunu sağlıyoruz." diye konuştu.
Serada ılıman ve sıcak iklim bitkileri yetiştiriliyor
Bahçenin sera kısmında ılıman ve sıcak iklimde yetişen yaklaşık 93 bitki türü bulunduğunu, bunların bir kısmının ağaç olduğunu belirten Tınmaz, burada yetişen bitkilere örnek vererek, laboratuvarda da bahçede yetiştirilen türlerden demonstrasyon amaçlı bazı ürünler yaptıklarını aktardı.
Tınmaz, ayrıca yıl boyunca staj yapmak için gelen öğrencilere krem ve basit maserasyon yapımını, hisrosol ve uçucu yağ üretmeyi gösterdiklerini, yine doğru hasat tekniklerine ilişkin bilgi verdiklerini kaydetti. Bitkilerin tanıtılması amacıyla bahçede eğitim, kurs ve çeşitli çalıştaylar düzenlediklerini dile getiren Tınmaz, bahçenin haftanın 7 günü ziyaret edilebileceğini söyledi.
Tıbbi bitkilerin Türkiye'de geleneksel olarak çok kullanıldığını dile getiren Tınmaz, yine sağlık ve kozmetikte de tıbbi bitkilerden yararlanıldığını aktardı. Tınmaz, örnek verdiği gül, ıtır gibi bitkilerin özellikle kozmetik alanında çok kullanıldığını, seradaki tropikal meyveler ile yenilebilir otların da gıda olarak tüketildiğini anlattı.