İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dizdar -
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Onkolog Dr. Yavuz Dizdar, Bodrum'da düzenlenen "Slow Food" etkinliği kapsamında lise öğrencileri ve vatandaşlarla bir araya geldi.
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Onkolog Dr. Yavuz Dizdar, Bodrum'da düzenlenen "Slow Food" etkinliği kapsamında lise öğrencileri ve vatandaşlarla bir araya geldi.
Bodrum Kız Teknik ve Meslek Lisesi konferans salonunda düzenlenen programda sağlıklı yaşam ve beslenme hakkında bilgi veren Dizdar, söyleşinin ardından ilçedeki bir kitap evinde gıda hastalık ilişkisini anlatan "Yemezler" adlı kitabını imzaladı.
Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dizdar, Bodrum'da gençleri bilgilendirmek amacıyla geldiklerini söyledi. Gençlerin doğru beslenmelerini artırmak ve sağlıklarını korumayı istediklerini dile getiren Dizdar, "Gıda diye yediğimiz şeylerle o kadar çok oynanmış ki gençlerin bunları tüketerek sağlıklı kalmaları mümkün değil. Bunları vurgulamaya çalışıyoruz" dedi.
Gençlerin hamburgere düşkünlüğüne değinen Dizdar, "Gençlere bunun zararlı olduğunu anlattığımız halde yemeğe devam ediyorlarsa kendi sorumluluklarıdır. Kimsenin yaşam tarzını zorla değiştiremezsiniz" diye konuştu.
Sorunun hamburgerin, hamburger olmamasından kaynaklandığına işaret ederen Dizdar, şöyle devam etti:
"Sorun pilicin tavuk olmamasından, yoğurdun yoğurt olmamasından kaynaklanıyor. Bunların aslına döndürülmesine çalışıyoruz. Gençler de bizlere bu konuda gereken desteği veriyor. Genetiği değiştirilmiş dört gıda görünüyor. Soya, mısır, kanola ve pamuk ama mısır söz konusu olduğunda bu, yem sanayi üzerinden her şeye bulaşıyor. Soyayı inek yiyor. Hayvan sayısının azaldığını ancak süt miktarının arttığını görüyoruz. Böyle bir kavram olabilir mi? Verimi arttırıyoruz diyorlar, 'Neye binaen arttırıyorsunuz, mantıklı bir açıklama getirin' diyoruz."
Köylü ile irtibatın arttırılması gerektiğini vurgulayan Dizdar, kaynakların yerele çevrilmesi gerektiğini söyledi.
Dizdar, şöyle konuştu:
"Bodrum'da, buradaki köylerden, İstanbul'da isek çevresinden alışveriş yapacağız. Normalde üretim yerleri ile şehirler arasındaki ilişki, yakınlık üzerine kuruludur. İstanbul'da Caddebostan, bostandır. Bugün onları terk ettik, bina yaptık. Gıdayı uzaklardan endüstriyel ürünle temin etmeye çalıştıkça hastalanıyoruz. Beslenme yerel olmak zorunda."
Dizdar, Türkiye'de hizmet veren zincir marketlerin yerel üretimi satın alması gerektiğini ifade ederek, İngiltere'de de zincir marketler bulunduğunu ancak onların her şeyi yerelden aldıklarını vurguladı.
"Zincir market istiyor ki en ucuz yerden temin edeyim ama böyle bir şey olmaz" diyen Dizdar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bir tek yerden alıp ucuza getirmek, böyle bir zihniyet yok. Madem sürdürülebilir bir yaşamdan paylaşımdan bahsediyoruz, esas olan yerelden yerel üreticiden alacaksınız ki onlar da yaşasın. Onlar yerlerinde yaşayamadığı zaman ya ekmiyor, ya üretmiyor. Aç kalınca şehre göç ediyorlar. Bu sefer yurt dışından almaya başlıyorsunuz. Bunları birinin üretmesi gerekiyor."