İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saatcı: "İstiklal Marşı bu ülke insanın hücrelerine, kılcal damarlarına kadar işlemiştir.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı, "İstiklal Marşı bu ülke insanın hücrelerine, kılcal damarlarına kadar işlemiştir. İstiklal Marşı bu millet için birliği, bütünlüğü, bağımsızlığı, özgürlüğü ifade etmektedir. Yürekler hep İstiklal Marşı için atacaktır" dedi.
Saatcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 93 yıl önce, Meclis Başkanı M. Kemal Atatürk'ün kürsüye davet ettiği dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver'in coşkuyla okuduğu ve Meclisin de aynı coşku ile mukabele ettiği İstiklal Marşı'nın bugün de Meclis ve bütün milletin kalbinde aynı coşku ile attığını söyledi.
"Şiir üstü bir eser" denilebilecek İstiklal Marşı'nın toplum için dün, bugün ve yarınlar için teşhis ve tedaviler sunan bir nevi reçete mahiyetinde olduğunu anlatan Saatcı, "Söylediği ile eylediği bir olan nadir şahsiyetlerden biri olan Akif, bu eseriyle milletimizin gölünde ve kalbinde ilelebet kalacaktır" diye konuştu.
Ersoy'un toplumun içinden gelen biri olduğunun toplumun tüm kesimleri tarafından kabul gördüğünü ifade eden Saatcı, şöyle konuştu:
"İstiklal Marşı, bu ülke insanın hücrelerine, kılcal damarlarına kadar işlemiştir. Bunun etkisini her ortamda görmekteyiz. İstiklal Marşı bu toplumda bugünde yarın da hep kabul görecektir. İstiklal Marşı bu millet için birliği, bütünlüğü, bağımsızlığı, özgürlüğü ifade etmektedir. Yürekler hep İstiklal Marşı için atacaktır. Yüreklere nakşolmuş marşın yazarı Mehmet Akif milletin gönlünde sonsuza kadar var olacaktır."
- Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökçek
Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Gökçek ise milli mücadelenin başladığı yıllarda ordunun motivasyonunu sağlamak ve savaş gücünü manevi olarak artırmak için bir marşa ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Bu kapsamda bir milli marş yazılması için TBMM tarafından yarışma açıldığını ve yarışmaya tüm Türk şairlerin davet edildiğini anlatan Gökçek, "Yarışmaya 724 şair katılıyor ancak Mehmet Akif Ersoy katılmıyor. Yarışmayı kazanacak şaire 500 lira, o zamanın parasıyla iyi para vaat ediliyor. Mehmet Akif, 'Ödül için şiir ya da marş yazmak gibi bir töhmetle anılmak istemediği için' yarışmada yer almıyor" dedi.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver'in girişimiyle Akif'in şiiri yazmayı kabul ettiğini anlatan Gökçek, daha sonra yazılan marşın TBMM'de kabul edildiğini kaydetti.
"Milli mücadelenin içinde kaleme alındı"
Gökçek, İstiklal Marşı'nın TBMM'de kabul edilmesinin ardından çeşitli besteler yapıldığını ancak en son bestenin İstiklal Marşı'nın yazılmasından yaklaşık 9 yıl sonra Osman Zeki Üngör tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti.
Gökçek, şunları kaydetti:
"Milli marşlar bir milletin birliğini ve varlığını temsil eden sembolik şeylerdir. Bizim milli marşımızın bir özelliği daha var. İstiklal Marşı, dünyadaki diğer milli marşlardan farklı olarak tam mücadelenin içinde kaleme alınmış, o mücadelenin ruhunu yansıtan, aynı zamanda edebi açıdan yüksek değere sahip bir metindir. Dünyada milli marşlara baktığımız zaman bunların çok fazla edebi değer taşıyan metinler olmadığını görürüz. Sade ve basit metinlerdir. Oysa İstiklal Marşı edebi açıdan çok yüksek bir değere sahiptir." - Burdur
