İTÜ Akademik Birikimini Afrika'ya Taşıyor
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, akademik bilgi birimkilerini Afrika ülkelerine aktarmak için çalışmalar yaptıklarını belirterek, "Yüksek Öğretim Kurulu Başkanılığının karar ve insiyatifleriyle Fas, Tunus, Ruanda ve Cibuti ile görüşmelerde bulunduk.
DİLARA ZENGİN - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, akademik bilgi birimkilerini Afrika ülkelerine aktarmak için çalışmalar yaptıklarını belirterek, "Yüksek Öğretim Kurulu Başkanılığının karar ve insiyatifleriyle Fas, Tunus, Ruanda ve Cibuti ile görüşmelerde bulunduk. Bu kapsamda Cibuti ile eğitim projesine başladık, iş birliğimiz devam ediyor. Hedefimizde Ruanda, Senegal, Fas ve Tunus var." dedi.
Karaca, AA muhabirine İTÜ'nün uluslararası alanda gerçekleştirdiği atılımları anlattı.
Köklü bir geçmişe sahip üniversitenin tecrübelerini Afrika ülkelerine taşımak için adımlar attıklarına değinen Karaca, gelecek dönemde kara kıtanın "parlayan bir yıldız" haline geleceğini, insan potansiyeli ve yerel kaynaklarıyla önemli potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Karaca, İTÜ olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika vizyonunu takip ettiklerini dile getirerek, rektörlük döneminde bu konuyu gündeme aldıklarını ve üniversite olarak kıtanın en doğusundan batısına kadar gitmeyi planladıklarını aktardı.
Yapacakları projelerle kıta ülkeleri ile Türkiye arasındaki ilişkilere de katkı sunmayı amaçladıklarını vurgulayan Karaca, "Biz de İTÜ olarak, devlet politikasında olduğu gibi onlarla beraber öğrenme ve birlikte iş yapma olgusunu geliştirmek için oradayız." ifadesini kullandı.
"Çalışmalarımızı uzun vadeye yaydık"
Karaca, İTÜ'nün bugüne kadar çok sayıda Afrika ülkesinden gelen öğrenciye eğitim verdiğine dikkati çekti.
Burkina Faso, Cezayir, Çad, Eritre, Etiyopya, Fas, Gana, Kamerun, Kenya, Komoros, Kongo, Lesotho, Mali, Tanzanya, Tunus, Uganda, Zambiya ve Zimbabve'den gelen lisans ile lisansüstü öğrencilerinin halen eğitim aldığını aktaran Karaca, öğrencilerin ülkelerine faydalı olabilmek için elektronik ve haberleşme, bilgisayar, mimarlık, inşaat, makina, petrol, doğalgaz mühendisliği alanlarını öncelikle tercih ettiklerine işaret etti.
Karaca, üniversitenin eğitim iş birliği için Afrika ülkeleriyle de iletişime geçtiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığının karar ve insiyatifleriyle Fas, Tunus, Ruanda ve Cibuti ile görüşmelerde bulunduk. Bu kapsamda Cibuti ile eğitim projesine başladık, iş birliğimiz devam ediyor. Çalışmalarımızı uzun vadeye yaydık. Hedefimizde Ruanda, Senegal, Fas ve Tunus var. Ruanda ile ilgili küçük bir girişimimiz oldu. Proje yapma noktasında onlara desteklerimiz olacak."
İTÜ'lü hocalar Cibuti'de ders verdi
İTÜ'nün teknik eğitimde 200 yılı aşan birikimini dünyanın farklı köşelerine de taşıdığının altını çizen Karaca, "Üniversitemiz ve Djibouti Üniversitesi arasında imzalanan Eğitimde İkili İş Birliği Anlaşması ile farklı bölümlerden öğretim üyelerimiz Cibuti'de eğitim programının zeminini hazırlamak ve ders vermek amacıyla ülkeyi ziyaret etti." diye konuştu.
Karaca, inşaat, elektrik, jeoloji ve geomatik mühendisliği bölümleriyle Yabancı Diller Yüksekokulu akademik personelinin Cibuti'ye giderek birer haftalık sürelerle yoğunlaştırılmış mühendislik lisans ve İngilizce eğitim programları uyguladığını, gelecek akademik yıldan itibaren İngilizce okutmanlarının da dil eğitimini üstleneceklerini kaydetti.
Üniversitenin Cibuti'de ilk dönem eğitim programını tamamladığını ifade eden Karaca, "Öğretim üyelerimiz, üniversitede görev yapan akademik kadroyla tanıştıktan sonra laboratuvarları incelediler. Ayrıca kütüphanemiz, Djibouti Üniversitesine çok sayıda elektronik yayın bağışlayarak, üniversitenin araştırma altyapısına katkıda bulundu." değerlendirmesini yaptı.
Karaca, Cibuti halkı ve özellikle üniversite öğrencilerinin ülkeleri için en iyisini yapma gayreti içinde olduğunu vurgulayarak, "Eğitimde özellikle mühendislik ve mimarlık alanında altyapı eksiklikleri var. Bu çerçevede baktığımızda, Afrika'da mühendislik ve mimarlık eğitimi için ciddi bir talep var. Bu talep hem yöneticiler hem de öğrencilerin öğrenmeye istekli olmasıyla da ayrıca bir anlam kazanıyor. Öğrencilerin gözlerindeki ışık her şeyi anlamaya yetiyor, ayrıca Türkiye'yi çok seviyorlar. Bu da bize pozitif bir motivasyon veriyor. Her alanda iş birliğine çok açıklar." sözlerine yer verdi.