Haberler

İzmir baro başkanı sağkan: 'bu savunma kabul edilemez'

Güncelleme:
Abone Ol

Baro Başkanı Sağkan: 'Bu savunma kabul edilemez'ANKARA Barosu Başkanı Erinç Sağkan, akademisyen Ceren Damar'ı öldüren öğrencisi Hasan İsmail Hikmet'in 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığı davada, sanık avukatı...

Baro Başkanı Sağkan: 'Bu savunma kabul edilemez'

ANKARA Barosu Başkanı Erinç Sağkan, akademisyen Ceren Damar'ı öldüren öğrencisi Hasan İsmail Hikmet'in 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığı davada, sanık avukatı Vahit Bıçak'ın tartışmalı savunmasına ilişkin açıklama yaptı. Sağkan, söz konusu avukat hakkında halihazırda 7 Ekim'de başlatılmış bir disiplin soruşturması olduğunu vurgulayarak, "Savunma en kutsal hakların başında geliyor ve en geniş şekilde yorumlanması gerekiyor. Ancak bu kişi, bu geniş yorumları bile geçmiştir. Konuyu 15 Temmuz sürecine bağlayarak, vefat etmiş bir kadının, hiç ilgisi olmadığı halde iffeti üzerinden ve o kadını kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışarak bir savunma stratejisi yürütmüştür. Kabul edilemez" dedi.

Ankara'da Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde araştırma görevlisi Cener Damar Şenel (27), 2 Ocak 2019 tarihinde üniversite yerleşkesindeki odasında, sınavda kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet (24) tarafından tabancayla vurulduktan sonra 17 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Tutuklanan Hikmet'in, dün Ankara 33'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına karar açıklandı. Hikmet, 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Davada, sanık avukatı Vahit Bıçak'ın yaptığı savunma ise, hem hukukçuların hem de kamuoyunun tepkisini çekti.

'SANIK, MAKTULE TARAFINDAN CİNSEL SALDIRI SUÇUNUN MAĞDURU OLMUŞTUR'

Savunmada, "Sanık neler yapabilirdi de yapmadı; bunu açıklayacağım. Sanık elindeki silahla kantine girip birçok kişinin üzerine boşaltmamıştır. Boşaltabilirdi ama yapmadı. Odalarına gidip öğretim görevlilerini de taramamıştır" diyen Bıçak, sanık ile maktule arasında da aşk ilişkisi olduğu iddiasını yineledi. Bıçak, "Sanık, maktulenin cinsel taleplerine boyun eğmek zorunda kalmıştır. Sanık cinsel saldırı suçunun mağduru olmuştur. Maktulenin doymak bilmeyen arzu ve hırslarına karşı sanık, psikolojik bunalıma girmiş, tedavi görmüştür. Ceren Damar şu an hayatta olsaydı cinsel saldırıdan yargılanacaktı" sözleriyle yine tepki çekti. Bıçak, "Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz sonrası emriyle başlatılan birlik çağrısına rağmen Ceren Damar 15 Temmuz lehine tweet attı. Sanık maktulü korkutmak için bıçağı çıkarmıştır. 17 bıçak darbesi şehir efsanesidir. Katılanlar bu çocuktan affetmeyi öğrensinler. Bu çocuğa merhamet etmek gerekir. Asıl insanlık dersini sanık vermiştir. İnsan öldürmekten pişmanlığını dile getirmiştir" dedi.

Bıçak'ın, müvekkili hakkında söylediği övücü nitelikteki sözler üzerine acılı baba Mustafa Damar, "Damat al o zaman" diyerek tepki gösterdi. Bıçak, acılı babaya, "Siz almışsınız zaten" yanıtını verince, salonda tepki çekti.

'O DOSYADA TARAF VEKİLLİĞİ SIFATIM VAR'

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, tartışılan avukat Vahit Bıçak ile ilgili açıklama yaptı. Sağkan, "O duruşmanın ilk celsesinde biz katılan tarafta yer almak istedik ve mahkemeye bu talebimizi sunduk. Ancak mahkeme bu talebimizi reddetti. Bu bir kadın cinayetidir ve baronun da insan haklarını savunmak gibi bir görevi vardır, bu görev yasadan kaynaklanır. Yaşam hakkı gibi en kutsal hakka yönelik böyle hunharca bir saldırıda görevimiz vardır diye düşündük. Ancak mahkeme böyle düşünmeyince, ben ailenin avukatlığını yürüten arkadaşlardan aldığım yetki belgesiyle, bireysel olarak kendim de yürüttüm, yani o dosyada bir taraf vekilliği sıfatım var" dedi.

'BU ŞEKİLDE BİR SAVUNMA OLAMAZ'

Tartışma konusunun savunma hakkının sınırlarıyla ilgili olduğunu söyleyen Sağkan, "Şunu söyleyebilirim ki savunma hakkı en kutsal hakların başında gelmektedir. Bu anlamda savunma hakkının sınırlarının çok geniş yorumlanması gerektiğine inanmaktayız. Ancak bu geniş yorumun da bir sınırı olması gerekiyor. Bu dosyada sanık avukatının ölçüleri artık aştığının ve bir hak savunuculuğunun ötesine geçerek, konuyu 15 Temmuz sürecine bağlayarak, vefat etmiş bir kadının, hiç ilgisi olmadığı halde iffeti üzerinden ve o kadını kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışarak bir savunma stratejisi yürüttüğünü görüyoruz ki bu kabul edilemez. Bu şekilde bir savunma olamaz. Bu savunma makamına ve avukatlık mesleğine çok ciddi zarar veren bir tavırdır" dedi.

'7 EKİM'DE DİSİPLİN SORUŞTURMASI BAŞLATMIŞTIK'

Avukatların savunma sınırlarının, Avukatlık Kanunu'nun 34'üncü maddesiyle yüzeysel de olsa çizildiğini belirten Sağkan, "Bu sınırın dışına çıkan kişilere uygulanacak yaptırımlar da yine bu kanununda belirlenmiştir. Benim bir baro başkanı olarak disiplin soruşturması başlatılıp başlatılmadığına dair bir açıklama yapmam doğru olmaz, çünkü bunlar gizli yürütülmesi gerekmektedir. Ancak, o dosyanın sanığı, baro başkanı olan hem şahsım hem de yönetim kuruluyla ilgili hem Cumhuriyet Başsavcılığı'na hem de Ankara Barosu'na bizler hakkında disiplin soruşturması açılmasına ilişkin başvuruda bulundu. Biz zaten bu avukatla ilgili olarak 7 Ekim'de disiplin soruşturması başlattık. Bu nedenle sanık cezaevinden yazdığı bir yazıyla bizleri savcılığa ve baroya şikayet etti. Sanık diyor ki 'Avukatım hakkında disiplin soruşturması açıldığı için etkin savunma hakkımı kullanamıyorum.' Aynı zamanda mahkemeyi etkilemeyi teşebbüsten hakkımda bir de suç duyurusunda bulunuldu. 7 Ekim tarihinden sonraki duruşmalarda gösterdiği tavırlarla ilgili olarak ise muhakkak Ankara Barosu bir çalışma başlatacaktır" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ceren Damar Ankara Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title