İzmir Beraati Ayakta Alkışladılar
Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş 138 sayfalık karar metnini yaklaşık 2.5 saate okudu.
Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş 138 sayfalık karar metnini yaklaşık 2.5 saate okudu. Kızıltaş, sanıklardan emekli tümgeneral Alaettin Parmaksız'ın geçen yıl öldüğünü, bu nedenle hakkındaki davanın düştüğünü ve beraat ettiğini söyledi. Hakim Orhan Kızıltaş, kararın sonunda kendilerini avukatla temsil eden sanıklara vekalet ücreti ödenmesine karar verildiğini belirtip davayı bitirdi. Kararı ayakta alkışlayan sanık ve yakınları duruşma salonunda birbirlerine sarılıp sevinç gözyaşı döktü.
SALONDAN ÇIKIP BİRBİRLERİNE SARILDILAR
Adliye çıkışında, yahtığı açıklamada davanın başından bu yana hiç bir zaman ağlamadığını dile getiren muvazzaf asker Nihat Demirhan'ın eşi Arzu Demirhan, "Eşimin arkasında sonuna kadar destekçi oldum. Ama şu an sevinç gözyaşları içinde ağlıyorum. Adalet geç olarak yerini buldu diyebilirim" dedi. Salondan çıkan avukatlar da açıklamalarda bulundu. Avukat Atilla Ertekin, bir devrin sona erdiğini ve hukukun galip geldiğini belirtti. Cumhuriyet tarihinin en büyük kumpaslarından biriyle karşı karşıya olduklarını savunan avukat Mahir Işıkay, davadaki sanıklar ve dosyaya dahil edilen 5 bin bürokratın aklandığını belirtti. Işıkay, "Bundan sonra geriye dönüş, iftira atılan insanlara itibarlarının geri verilmesi, bu kumpasları kuranların Türk milleti önünde adil mahkemelerde hesap vermelerini görme zamanı" diye konuştu. Avukat Aykanat Kaçmaz, temyiz sürecinin kısa sürede kendi lehlerine sonuçlanacağına inandığını kaydedip, "Delil yetersizliğinden beraat verilmesinden korktuk açıkçası. Çünkü böyle bir gol yiyebileceğimizi düşünmüştük. Milli Savunma Bakanlığı avukatları ve savcı tarafından kararın temyize götürülmesi durumu var" dedi.
KALBİMİZ KIRIK
Türkiye Emekli Subaylar Derneği adına konuşan emekli Albay Cengiz Tatar, "Türkiye'yi sarsan ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik iftira, yalan ve karalamalarla dolu davalardan birisinin daha adaletin süzgecinden geçerek, geç de olsa gerçeklerin su üstüne çıktığına buruk bir sevinçle de olsa tanıklık ediyoruz. Ergenekon, Balyoz, Payrozköy, 28 Şubat ve Casusluk davalarıyla aslında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne değil Türk milletine kumpas kurulmuştur. Bu süreçte Yunanistan Ege ve Akdeniz'de 16 adamızı işgal etmiş, İsrail Mavi Marmara gemisinde vatandaşlarımızı katletmiş, Rum, Yunan ve İsrail üçlüsü Kıbrıs'ın münhasır ekonomik bölgesinde yabancı şirketleri dahil ederek petrol ve gaz aramaları yaptırmış, Rusya, İran, Irak ve Suriye ile savaş durumuna gelinmiş. Sınırlarımızda aşırı dinci ve terör örgütleriyle komşu haline gelinilmiştir. Sözde mahkemeler heyeti Türkiye Cumhuriyeti'nin şerefli Türk askerlerini tutukladılar. Bu davalarda Türk Silahlı Kuvvetleri personeli olarak kalbimiz kırık, çünkü yıprandık, hırpalandık, aşağılandık ve gönlümüz yaralı. Bu süreçte sığınacak liman olarak gördüğümüz kurum, kuruluş ve dost bildiğimiz kişiler tarafından yalnız bırakıldıkö diye konuştu. Beraat edenlerden Prof. Dr. Tayfun Uzbay "Yalnız kaldığımız, adeta betona gömüldüğümüz dönemde 'Pardon diyecekler' dedim. Evet pardon denildi, yeter mi yetmez. Bizi buraya gönderenler, 'Hocam her hangi bir suçun yoksa korkma, Yüce Türk milletinin önüne gidiyorsun eğer bir suçun yoksa aklanırsın' dediler. Ben ve yargılanan bütün arkadaşlarımla aklandım. Beni buraya gönderenlere soruyorum; Siz hazır mısınız? Bizi buraya gönderenleri araştıracak mısınız? Bu kadar çok casusu fuhuşçusu olan bir ordu olur mu? Buradaki zaafı araştıracak mısınız? Eğer bunu yapmazsanız şüpheli olarak kalacaksınız ve tarihe hesap vereceksini" diye konuştu.
Avukat Murat Ergün ise "İzmir casusluk kumpası bugün hem bitmiş hem de yeniden başlamıştır. Bu kumpası düzenleyenlere şunu sormak istiyoruz; Adliye bağımsız ve hür olduğunda hakikat dışında hiçbir şeyden etkilenmez. Siz valizlerinizi hazırladınız mı? Çünkü hukuk önünde hesap verme günü geldiğinde bu insanların çektiklerinin fazlasını hukuk adına siz çekeceksiniz. Ayrıca bir şeyi daha hatırlatmak istiyorum devam eden son kumpas davası bugün bitti ama ilk kumpas davalarından Şemdinli Davası'ndan tutuklu sanıkları iki astsubay ile Atabeyler Davası'ndan tutuklu Yüzbaşı Murat Eren hala içerde. Dün akşam 90 günlük tutukluluk üzerine acilen toplanıp karar veren Anayasa Mahkemesi 5 yıldır tutuklu bulunan ve 40 aydır önlerinde dosyası bulunan Murat Eren dosyasını bir an önce dikkate alıp onları da özgürlüklerine kavuşturmalıdır. Adalet bir gün herkese lazım olacak" dedi.