İzmir Büyükşehir Yolsuzluk Davasında Karara Doğru (2)
Öğleden sonra ifade veren İZFAŞ İdari ve Mali İşlerden Sorumlu eski Müdür Yardımcısı Taşkın Aydoğan, şirket sözleşmesinde neler yapılabileceği açıkça belli olduğunu söyledi.
İzmir BÜYÜKŞEHİR YOLSUZLUK DAVASINDA KARARA DOĞRU (2)
ÖDEMELER YASALDIR
Öğleden sonra ifade veren İZFAŞ İdari ve Mali İşlerden Sorumlu eski Müdür Yardımcısı Taşkın Aydoğan, şirket sözleşmesinde neler yapılabileceği açıkça belli olduğunu söyledi. Aydoğan, "İZFAŞ Genel Müdürü istediği taktirde, istediği kişileri konaklama ihtiyaçlarını karşılaması yönetim kurulu kararında mevcuttur. Çeşme'de otelde konaklayanlar bu projede yer alan kişilerdir. Karşıyaka'da yapılması planlanan opera binasının toplantısıdır. Ödemeler yasaldır" dedi.
İZFAŞ eski Müdürü Doğan İşleyen de tüm ödemelerin yasal olduğunu söyledi. İZFAŞ yönetim kurulu üyesi olduğunu söyleyen Mehmet Şakir Örs de "Yurt dışı seyahatindeki harcamalara imza attım. Bu gezi İzmir'i daha iyi tanıtmak amacıyla yapılmıştır. Yapılan harcama 23 bin liradır. Hayatın doğal akışına göre ödeme normaldir. Kişilik haklarımıza haksızlık yapılmıştır" dedi.
Abiye ve giyim firması bulunduğunu ve İzmir Ticaret Odası'nın yüzde 2'lik hissesi nedeniyle oda tarafından İZFAŞ yönetim kurulunda görevlendirildiğini belirten Abdullah Salkım da, beraatini talep etti. Semih Seval de EBSO üyesi olduğunu ve oda tarafından İZFAŞ yönetiminde görevlendirildiğini söyledi.
Veysel Çıldır da, "Türkiye'nin en çalkantılı 1980 döneminde Siyasal Bilimler Fakültesi'nden mezun oldum. O zaman bir örgüte üye olmadım. Çalışma hayatımın sona geldiğinde böyle bir suçlama, benim onuruma leke olmuştur. Bu lekenin temizlenmesini istiyorum" dedi.
ÖRGÜTE ÜYE DEĞİLİM
Gökçe Irmak Ağar, o dönem teftiş kurulu başkanın Mehmet Hulusi Gülşen olduğunu belirtip, "Görevimi yönetmenlik çerçevesinde yaptım. Üç yıl müfetiş yardımcılığı yapıp, imtihana girip müfetiş oldum. Gülşen tarafından spor kulübünü denetlemek için görevlendirildim. Bu benim meslekteki ikinci raporumdur. TCK 279'1 maddesine göre cezalandırılmam isteniyor. Müfetişler kurul başkanından aldıkları talimata göre hareket eder. Yaptığımız incelemeleri adli makamlara bildirme zorunluluğumuz yoktur" dedi.
Manisa Köy Kooperatifi Başkanı Nurettin Dingaz da, "Kooperatif binasına yanıma dört kişi geldi. Gelen kişilerden ikisinin polis, ikisinin mali kontroller olduğunu giderlerken öğrendim. Benden şallarla ilgili satış faturalarını istedi. Bizim ortaklarımızın eşleri de atölyelerde çalışmaktadır. Bu malları yarı ham olarak alıp işleyerek üretiriz. Kestik,biçtik 37 bin tane kutuya koyup, fuarda birliğe teslim ettik. Bilirkişi yanlı rapor hazırlamıştır. Bilirkişi burada savcı olmuş, polis olmuştur. Bin tanesini şartname dışında, kendi irademizle verdik. Bunların dışındaki şallar sözleşmeye göre yapılmıştır. Manisalı tek sanığım. 2009 yılında da belediyenin dağıttığı şalları Eyüp Bayındır yapmıştır. Bu kişi neden sanık değildir? Bu iddianame siyasidir" dedi.
ŞAL ÖRNEKLERİNİ VERDİK
İzmir Köy Koop Birliği Başkanı Muhittin Akbulut da, "İzmir Büyükşehir Belediyesi sosyal demokrat bir belediyedir. Ne benim, ne belediyenin bir suçu yoktur. Belediye yerel bir belediyecilik yaparak kooperatiflerden alım yapmakta. Biz bindiğimiz dalı nasıl keseriz? Başka kooperatiflerin ürettiklerini birliğimizde satıyoruz. Öğretmenler günü dolayısıyla kaşkol ve şal örneklerini belediyeye verdik. Bunların yapılması için de Manisa Köy Koop'la anlaştık. İlk etapta 15 bindi, daha sonra sayı artırıldı. Malların tümünün faturası vardır. Şalları fiziken kontrol etmemiz zaman olarak uygun değildi" dedi.
İzmir Köy Koop Birliği'nde İdari İşler Müdürlüğü yapan Yasemin Güngör de suçlamaları kabul etmedi.
DHA(İÖ/AAA) - İzmir