Izmir CHP'li Sındır: "Paçavrayla CHP'ye Çamur Bulaştıramayacaklar"
CHP'li Sındır: "Paçavrayla CHP'ye çamur bulaştıramayacaklar"CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, CHP İl Danışma Kurulu taplantısında yaptığı konuşmada, TBMM Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek'e "Paçavrayla CHP'ye çamur bulaştıramayacaklar" yanıtı...
CHP'li Sındır: "Paçavrayla CHP'ye çamur bulaştıramayacaklar"
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, CHP İl Danışma Kurulu taplantısında yaptığı konuşmada, TBMM Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek'e "Paçavrayla CHP'ye çamur bulaştıramayacaklar" yanıtı verirken, kongre süreciyle ilgili de partililere "Saçma sapan nedenlerle ayrışarak, küskünlükler üzirenden siyaset yapmayım" dedi.
CHP İzmir İl Danışma Kurulu toplantısı Kültürpark'taki İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde yapıldı. CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İl Başkanı Asuman Ali Güven, il yönetim kurulu üyeleri, İzmir milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanları, Parti Meclisi, Yüksek Disiplinl Kurulu üyeleri, il gençlik ve kadın kolları başkanları, il eski başkanları, delegeler, kentteki sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda partili toplantıya katıldı. Toplantının ilk bölümünde gerçekleşen açılış konuşmaları basına açık yapıldı. Referandum ve 3 Mayıs'ta başlayan CHP Kurultay'ının da konuşulduğu zirve başlamadan, partililer her koltuğa bırakılan Sözcü gazetesini havaya kaldırarak, bu gazeteye yönelik operasyon ve tutuklamalara tepki gösterdi. Danışma Kurulu'nda konuşan CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, TBMM 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek'e sert tepki gösterdi. FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğunu, daha sonra farkına varılarak kontrollü darbeye dönüştürüldüğünü söyleyen Sındır, "TBMM'deki oluşturulan komisyon uzun dönemdir bir çalışma içinde. Raporu yayınlandı. Komisyon Başkanı AKP'li Reşat Petek rapor üzerine yaptığı açıklamalar sırasında partisinin yıllardır alışkın olduğu toplumsal algı yönetimi çabalarına sahte bir belgeyle yenisini eklemiştir. FETÖ'nün devlet içinde yıllardır özellikle kendi iktidarı döneminde yapılandırılması veya yapılanmasına göz yumulması gerçeğinin üstünü örtülmesi için nafile çaba sarfetmiştir" dedi. Sındır, Petek'in salt çamur atmak, FETÖ yapılanmasının siyasi sorumluluğunu kendi üzerlerinden atmak, sorumluluklarını örtmek ve bunu başkalarına bulaştırma adına ne olduğu belli olmayan sahte belgeyle TBMM çatısı altında açıklama yaptığını söyledi. Komisyon Başkanı Petek'in millete Fethullah Gülen'in 1967 yılında CHP'ye bağışta bulunduğunu iddia etme cüretinde bulunduğunu dile getiren Sındır şöyle devam etti: "Belge diye ortaya koyduğu o kağıt parçası, internet sitesinde satılan boş makbuzun birileri tarafından satın alınarak doldurulmasıyla oluturulmuştur. Buna alet olmuştur. Bu çabalar, darbe girişimi operasyonunda çaycı, baklavacı alınmasına karşın siyasi yönünün bulunmamış olmasındandır. Gerçekliği ve kaynağı olmayan bu paçavrayla devletin kurucu iradesi ve onun şahsında CHP'ye bu çamuru yapıştıramayacaktır. Kendi üzerlerini temizlemeyecek, kendi çamurlarını CHP üzerine yapıştıramayacaklardır. Bu komisyon darbe girişimini araştırmaktan çok geçiştirmek, AKP ile ilgili gerçekleri gizlemek çabasıyla Gazi Meclis'in tarihine kara leke olarak geçecektir. Komisyon raporunda Fethullah Gülen'i ziyaret eden AKP milletvekilleriyle ilgili bilgi yok."
"ARTIK BENİM CUMHURBAŞKANIM DEĞİL"
CHP Genel Sekreteri Sındır, referandumun mühürsüz, tam kanunsuzluğun ortaya konulduğu bir seçim olduğunu, buna karşın halkın demokrasiyle sahip çıktığını söyledi. Sındır, "Bir Cumhurbaşkanı var. Başkanımız demiyorum çünkü artık benim Cumhurbaşkanım değil. Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Türkiye Cumhuriyeti ve Türk birliğini temsil eder. TBMM adına başkomutanlık görevini yürütür. Bu tanıma bir de yürütmenin başı olduğu konuldu. Siyasi parti üyeliği eklendi. Tarafsızlık yemini ettiği halde bir siyasi partinin genel başkanı olarak görev yapan Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden, tarafsızlık yeminini bozmuş bir şahsiyettir benim gözümde. Artık 'Bakanlarıma talimat verir şunu yaparım' deme cüretini henüz yürütmenin başı olmadığı halde gösteren bir Cumhurbaşkanı. Siyasi parti kimliğiyle tarafsızlığını yitirmiş bir Cumhurbaşkanı" dedi.
"SAÇMA SAPAN NEDENLERLE KÜSKÜNLÜKLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAYALIM"
CHP'de kongre sürecinin başladığını, takvimin belirlendiği belirten Sındır, "Parti içi küslükler, ayrılıklar, gayrılıkları bu dönemde aklımıza getirmemiz gerekiyor. 'Hayır' bloğunu korumamız gerektiğini söylüyoruz .Sağcısı, solcusuyla demokrasi ve özgürlükler adına bu ilke ve değerler etrafında güçlü duralım derken kendi içimizde saçma sapan nedenlerle birbirimizle ayrışarak, kırgınlık, küskünlükler üzerinden siyaset yapmayalım. Önce bizim güçlü olmamız omuz omuza olmamız gerekir. Örgütlülük anlayışımız diri, bir olmalı. Seçimleri yönlendirmek adına konuşmak istemiyorum. CHP işte böyle olmalıdır şeklinde hareket etmeyi arzu ediyoruz. Farklı düşünceler çıkabilir, yeter ki birbirimizi kırmadan, kızmadan süreci yaşayalım. Örgütün kendi iradesiyle bu kongre sürecinin yürütülmesi lazım" diye konuştu.
AKSÜNGER: "SELİN HANIM'I O ZAMAN KORUDUM"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger de ilginç açıklamalar yaptı. CHP'nin eski sözcüsü Selin Sayek Böke'nin istifasıyla sonuçlanan süreçle ilgili konuşan Aksünger sine-i millet tartışmasının parti içinde uğultuya neden olduğunu, o süreçte olayın spontane geliştiğini düşündüğünü ve Selin Sayek Böke'yi koruduğunu söyledi. Bir muhabirin Böke'ye "Her türlü yolu deneyecek misiniz" surusu yönelttiğini, her yolun deneneceği yanıtı üzerine, "Sine-i millet" dahil mi diye sorunca, Böke'nin "Evet" dediğini beliten Aksünger, "Yanlış değil ama eksik. Çünkü CHP'nin sine-i millete dönme kabiliyeti yok. CHP milletvekillerinin hepsi de istifa etse erken seçime götüremiyorsun. Böyle bir kabiliyetin varsa sine-i millete dönersin, yoksa dönemezin. Niye tartışma açıyoruz. Bu durumda CHP'li milletvekillerinin koltukları terketmiyor algısı oluşuyor. Bu tartışma yanlıştır, halk yanlış bilgilendirlimiştir. Sine-i millete dönmenin ne matematiğine ne de kabiliyetine sahip değiliz. Bu böyle bilinmeli" dedi. Partili Cumhurbaşkanı'na karşı çıktıklarını belirten Aksünger, gelecek süreçte de böyle bir sevdaları olmaması gerektiğini, CHP içinden çıkacak bir adayın ise partiden istifa etmesi gerektiğini söyledi.
"KÜRT POLİTİKASINI AÇIKÇA TOPLUMUN ÖNÜNE KOYMAK DURUMUNDAYIZ"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise konuşmasında önce ülkenin durumu ve siyaset üzerine analiz yaptı. Türkiye'nin sorunlarını tek tek değerlendiren Kocaoğlu, "Kürt sorunu kim çözecek? Amerika mı çözecek? Biz çözeceğiz. Kürt kardeşlerimize oturup çözmek zorundayız. Biz Kürt sorunun AKP'nin elinden, siyasi rant için kullanılacak meta olmaktan çıkartmak durumumdayız. Uygulayacağımız Kürt politakısını açık şekilde toplumun önüne koymak durumundayız" dedi. Dış politika konusunda da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta barış dünyada barış' sözünün benimsenmesi gerektiğini vurguladı. CHP'nin anayasa değişikliği referandumunda da son derece başarılı bir politika izlediğini belirtti.
GÜVEN: "AKP'DEN HESAP SORACAĞIZ"
CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven toplantıda yaptığı konuşmada, "16 Nisan'ı hep birlikte yaşadık. CHP İzmir örgütü tüm yöneticileriyle gücünü ortaya koymaya çalışarak, iyi niyetli şekilde genel başkanımızın doğru önderliğiyle güzel bir mücadele verdi. Sonuçları resmiyette farklı ama bizim için daha farklı olan bir sonuçla karşılaştık. Bu sonucu içimize sindirmemiz çok zor ve sindirmeyeceğiz. Bunun hesabını ilk seçimde hayır bloku ve CHP olarak AKP'den soracağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bize referandumda hile yapan, seçimin sonucunu değiştiren bu siyasi iktidardan mutlak hesabını soracağız. Sormak da zorundayız. Bu sorumlulukla siyaset yapmamız lazım. Elde ettiğimiz bir güç ve grup var. Hep birlikte büyük bir mücadele başlattık ve bunun ana omurgası olarak CHP bu işi taşımıştır. Bu bizim için çok büyük bir kazanım olmuştur. İzmir'de de büyük kazanım elde ettik. Bunu devam ettireceğiz" dedi. Güven İzmir özelinde anayasa değişikliği referandumu sonuçlarını da değerlendirdi, başarılı olunduğunu dile getirdi. İlk yerel seçimlerde 30 ilçeden CHP'li olmayan belediyeleri de kazanacaklarını öne sürdü.
"CHP KURULTAYLAR PARTİSİ DEĞİLDİR"
Güven olağan kurultay dönemi hakkında parti içi mesajında ise, "CHP kurultaylar partisi değildir. Artık bu iş bitmiştir. CHP mücadele eden, iş yapan Türkiye siyasetine damga vuracak partidir. Türkiye'nin geleceğini belirleyecek partidir. Kendi iç mücadelemizi artık istemiyoruz. Önümüzde kongreler süreci var. Bu süreçten bizim olumsuz çıkmamızı bekleyen unsurlar var. Bunlara pirim vermemiz gerekiyor. İktidarın uşaklarına, imkan tanımayalım. Bu dönem özel bir dönemdir. Bu dönemi demokratik bir şekilde, güzel bir havada, en güzel şekilde atlatalım. Delegelik sisteminde mümkün olduğu kadar koşan, emek veren, mücadele eden, işinden, zamanından, evinden her türlü fedakarlığı yapmış insanlara önem ve değer verelim. Koşan kadınlarımıza sahip çıkalım. Gençlerimize sahip çıkalım ve önlerini açalım. Yaş ortalamasını yukarı çıkarmaya çalışanlar var ama biz aşağıya çekelim. İlçe kongresi ve tabi ki il kongresi olacak. Bunları kardeşçe yapabileceklere devredelim" diy ekonuştu. Danışma Kurulu daha sonra basına kapalı devam etti.