İZMİR'DE BÖBREK NAKLİ BEKLEYEN GENÇYILMAZ: "BİZLERİ YAŞATMAK SİZLERİN ELİNDE"
İZMİR'de kronik böbrek yetmezliği nedeniyle 6 buçuk yıldır diyalize giren Dilek Gençyılmaz (23) için, bir ayda iki kez bağışçı bulundu ancak kan ve doku uyuşmazlığı nedeniyle nakil işlemi gerçekleşmedi.
İZMİR'de kronik böbrek yetmezliği nedeniyle 6 buçuk yıldır diyalize giren Dilek Gençyılmaz (23) için, bir ayda iki kez bağışçı bulundu ancak kan ve doku uyuşmazlığı nedeniyle nakil işlemi gerçekleşmedi. Umudunu kaybetmediğini söyleyen Gençyılmaz, duyarlı vatandaşlara, "Ben böbrek nakli beklerken bütün organlarımı bağışladım. İnsanların da organlarını bağışlamasını istiyorum. Bizleri yaşatmak sizlerin elinde" çağrısında bulundu.
İzmir'de yaşayan ve karın ağrısı şikayeti üzerine başvurduğu hastanede kronik böbrek yetmezliği hastası olduğunu öğrenen 23 yaşındaki Dilek Gençyılmaz, 6.5 yıldır diyalize giriyor. Dilek Gençyılmaz için geçen ay ilk kez iki kez bağışçı bulunduğu haberi gelse de kan ve doku uyuşmazlığı nedeniyle nakil gerçekleşmedi. Haftanın 3 günü 8 saat diyalize giren Gençyılmaz, 1 ay içinde 2 kez hem sevinci hem hayal kırıklığını bir arada yaşadığını ifade etti. 6 yılın sonunda yaklaşık 1.5 aydır da aldığı eğitim sayesinde evde kendi kendine diyalize girmeye başlayan Gençyılmaz, sağlık sorunu nedeniyle Adnan Menderes Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü'ndeki eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Haftanın iki günü bir kafede yarı zamanlı garson olarak çalışan Gençyılmaz, hayatını kısıtlayan uzun diyaliz süresine karşın sağlığına kavuşacağı günü bekliyor. Diyalizde geçirdiği sürenin yıldan yıla arttığını anlatan Gençyılmaz, "İlk başladığımda 2 saat kalıyordum. Daha sonra bu süre 3'e, daha sonra 4'e yükseldi. Şu an haftanın 3 günü 8 saat diyalize giriyorum. 1 buçuk ay önce de ev diyalizine başladım" ifadelerini kullandı. Hastanede diyalize girmenin çok daha zor olduğunu ifade eden Gençyılmaz, evde diyalize girebilmek için eğitim aldığını belirterek, "Yaklaşık 6 yılın ardından 1.5 aydır evde diyalize girebiliyor olmak bile beni biraz olsun mutlu etti. Hatta diyalize girsem de bu süreci evde gerçekleştirdiğim için pasta kestim" dedi.
"BİR GÜN SIRA BANA DA GELECEK"
Diyalizin hayatının bir parçası olduğunu ifade eden Gençyılmaz, şöyle konuştu: "Arkadaşlarım bazen plan yapıyor. Beni plana dahil olmam için çağırsalar da diyalizde olduğum bir zamana denk gelirse gidemiyorum. Düzenledikleri kamplar oluyor, diyaliz nedeniyle katılamayacağımı söylüyorum. Bu durum hayatımı kısıtlasa da çok şikayetçi değilim. Bana ilk kez geçen ay böbrek nakli için verici çıktı ancak ikisinde de nakil gerçekleşmedi. Ben ikisine de hiç umut bağlamadım. Çünkü umut bağlarsam olmadığında ya da uymadığında daha çok üzüleceğimi biliyorum. Umut bağlamadan gittim. Uyumlu çıksaydı tam bir hediye olurdu. Hiç üzülmedim. Sonuçta bağış yapılan böbrek sayesinde başka bir can kurtarıldı. Çok mutluyum. Bir gün sıra bana da gelecek. Buna inanıyorum."
TÜRKİYE'Yİ GEZMEK İSTİYOR
Diyaliz nedeniyle iğneler yüzünden kolunda şişme ve morluklar oluştuğunu belirten Gençyılmaz, ilk başlarda çekinip kolunu saklamaya çalışsa da artık bundan vazgeçtiğini söyledi. Organ nakli konusunda çağrıda bulunan Gençyılmaz, "İnsanlar şişlikler nedeniyle koluma bakınca rahatsız oluyorum. İlk kez gördükleri için bazıları soruyor. Kolumu önceden saklıyor ve hastalığımı gizliyordum. Soranlara 'Düştüm yada yandı' diyordum ama artık direkt söylüyorum. Organ bağışı hayat kurtarır. Akciğer nakli bekleyen arkadaşım da var. Oksijen makinesiyle yaşıyor. Nefes almak kadar güzel bir şey yok. İnsanlar organ bağışına olumlu bakmıyor. Kişi başına gelmeden durumu anlamıyor. Organ nakli beklerken hayatlarını kaybeden çok sayıda insan var. Organlarınız toprak olmasın, insana can versin. İnsanların hayallerine hayal, umutlarına umut eklemek bizim elimizde. Ben böbrek nakli beklerken bütün organlarımı bağışladım. İnsanların da organlarını bağışlamasını istiyorum. Bizleri yaşatmak sizlerin elinde. Ben Türkiye'yi gezmek istiyorum. Diyalize girmeseydim sürekli gezerdim" diye konuştu.
