İzmir'de Fetö'nün Darbe Girişimine İlişkin Dava
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturmanın ardından 270 sanık hakkında açılan davada tutuklu yargılanan eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Güvenlik Tabur Komutanı Yarbay Kenan Boz savunma yaptı.
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturmanın ardından 270 sanık hakkında açılan davada tutuklu yargılanan eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Güvenlik Tabur Komutanı Yarbay Kenan Boz savunma yaptı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Duruşma, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedildi.
Tutuklu sanık Boz, her iki kulağında da yüzde 40 duyma kaybının olduğunu hatırlatarak, darbe teşebbüsünün yaşandığı gece nöbetçi olması nedeniyle Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nde bulunduğunu söyledi.
Boz, tutuklu sanık eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Harekat Eğitim Komutanı Albay Ramazan Elmas'ın terör saldırısı olabileceği endişesiyle güvenlik tedbirlerinin artırılması yönünde verdiği talimatları yerine getirdiğini belirterek, bir asker olarak komutanın emrine uyduğunu dile getirdi.
Bir astsubayın Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinin tatbikat amacıyla 2 kelepçe ve 50 hücum yeleği talebinden şüphelendiğini belirten Boz, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi için Marmaris'e giden ekipten olan eski Binbaşı Taner Berber'e 'tatbikat yapmak için cuma gününü mü buldunuz?" şeklinde sordum. Kendisi de bana 'Sıkıştık, öğrenci ve öğretmenler buradayken tatbikatı bitirelim. Dışarıdan öğretmenler de geldi, bir geceliğine yelekleri teslim edin' diye cevap alınca kelepçe ve yelekleri belge karşılığında teslim ettim."
Tutuklu sanık Boz, Elmas'ın bilgisiyle nizamiyeye getirildiğini öğrendiği tümamiraller Aydın Şirin ve Hasan Nihat Doğan'ı, MAK ekibiyle kelepçeleyerek misafirhaneye götürdüklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski yaveri Albay Ali Yazıcı'nın üs komutanlığına geldiğini Elmas'a bildirmesinin ardından olayları irdelemek ve bilgi almak amacıyla kendisine refakat ettiğini söyleyen Boz, "Yazıcı, Elmas'ın odasına girerken, 'Ne oluyor arkadaş, ortalık karışmış' diye sözler sarfetti. Elmas da 'Biz de bilmiyoruz, olanları anlamaya çalışıyoruz' şeklinde cevap verdi. Ben de Yazıcı'nın, 'güvenilir' diye bizim üssü tercih etmesi ve üs komutanlığında bir olayın yaşanmaması nedeniyle rahatladım." dedi.
Astsubay Bora İ'nin helikopterde yaralı olduğunu söylemesi üzerine piste gittiğini söyleyen sanık Boz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Helikopterin birinde sivil giyimli tümamiraller vardı. Diğer helikopter boştu. Silahımızı çektik. Gürültüden yanlış anlaşılma olmaması için yerdeki teknik astsubayın yanına giderek pilota helikopteri durdurmasını söyledim. Boş olan helikopterde çok sayıda kurşun izi ve kurşunun açtığı delikleri gördüm. Astsubay Bora, diğer helikopterde yaralı olduğunu ve gittiklerini söyledi. O sırada 4 subay ve 3 astsubayı gözaltına aldık. Amiralleri, bir araca bindirerek oradan uzaklaştırdık. Astsubay Bora, helikopterde Albay Zeki Göçmen'in oradan ayrıldığını söylemesi üzerine köpekli timlerle arama çalışmaları yaptık. Albay Göçmen bulunamayınca daha geniş kapsamlı arama yapıldı ve 15 dakika sonra Göçmen'i bularak, polislere teslim ettik."
"Tutuklandıktan sonra kabuslar gördüm"
Darbe girişiminin yaşandığı gece ve diğer gün 42 saat uyumadan görevini yaptığını anlatan Boz, o gece üs komutanlığında yalnız kaldığını ileri sürdü.
Amirlerinin o gece birliğine sahip çıkmadığını savunan Boz, "Herkes kendini düşündü. O gece ben de birliğimi sahipsiz bırakıp, olumsuz bir durumla karşı karşıya kalsaydım kendimi affetmezdim. Çünkü personelimle duygusal bir bağım var. Her şeyin netleşmesini bekledim. 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaptıklarımın doğru olduğunu düşünüyorum. Gözaltına alınıp, tutuklandıktan sonra sürekli kabuslar gördüm. Beni teselli eden tek şey birliğime ve personelime hiçbir şey olmamasıydı. Allah'a şükür ki kimsenin burnu bile kanamadan o kabus gece sona erdi." beyanında bulundu.
Sanık Boz, mahkeme başkanının, "Astsubay Yakup Atlı, nizamiyedeki MAK ekibine 'Çatışacağız' diye emir veriyor. Sen o zaman ne yaptın?" sorusuna, "Atlı, o anda krizi yükseltti. Olanlar bir anda oldu, gizlemiş kendini. Yakup Atlı daha da ileri gitseydi, belki de onu vuracaktım." diye cevap verdi.
Bir sanık avukatının "Soruşturma aşamasında verdiği ifadelerle burada huzurda verilen ifadeler arasında büyük çelişkiler var. Acaba sanık bir kahramanlık peşinde midir?" şeklindeki sorusunu, sanık Boz, "Avukat Bey, o zaman nasıl ve hangi koşullarda ifade verdiğimi biliyor mu? Olayları tarafsızca anlatmaya çalışıyorum. Derdim buradan çıkmak değildir. Kahraman olma derdinde değilim." ifadeleriyle cevapladı.
Bu arada mahkeme heyeti, Başbakanlığın davaya müdahil olma talebinin kabulüne karar verdi.
Duruşmaya da 27 Mart'a kadar ara verildi.