İzmir'de Fetö'nün Darbe Girişimine İlişkin Dava
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin davanın bugünkü oturumunda tanıkların dinlenilmesine devam edildi.
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin davanın bugünkü oturumunda tanıkların dinlenilmesine devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt alınan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Ömeroğlu, iddia makamı olarak duruşmaya katıldı.
Tanık Urla İlçe Emniyet Müdürü O. Ş. darbe girişimi akşamı olaylar üzerine izinli personeli göreve çağırdığını belirterek saat 23.00'te gelen "Askeri birliklerden çıkış olabilir, dikkatli olun" uyarısı üzerine Menteş Askeri Kampı'nın 7-8 kilometre yakınında bulunan İskele Polis Merkezi Amirliğinin olduğu bölgeye sivil ekip yerleştirdiğini ifade etti.
Sivil ekibin Menteş'ten 25-30 araç çıkışı olduğunu söylemesi üzerine "Bariyerlerle kontrollü bir şekilde durdurun" emri verdiğini belirten tanık, dönemin İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya'yı aradığını ifade etti.
Tanık, "Uzunkaya'ya konuyu anlattım. Uzunkaya, telefonu açık bir şekilde tutup valiye 'Menteş'ten çıkış varmış' dedi. Vali de 'Komutanım çıkış varmış' dedi. Vali 'komutanım' kelimesini kullanınca Ege Ordu Komutanı olduğunu düşündüm. Ege Ordu Komutanı 'Bizim bilgimiz dahilinde bir çıkış yok.' dedi. Askerlerin salınmaması emrini verdi. Hoparlör açıktı o sırada." dedi.
Menteş Askeri Kampı'ndan yola çıkan konvoyun "eğitim amaçlı tatbikat" gerekçesiyle yola çıktığının söylendiğini belirten tanık, kararlılıkları sayesinde konvoyun geri döndüğünü kaydetti.
Mahkeme Başkanının "Sanıklar 'Birlik bütünlüğü sağlamak için çıktık' diyor. Sen 'eğitim' dedin. Ne için yoldalarmış? Kim çağırmış?" sorusu üzerine tanık, "Araçlar çıktıktan sonra Metin Albay'la konuştum. Tatbikat amaçlı çıkarıldıkları oluyordu. Metin Albay 'Eğitim amaçlı tatbikat' demişti." şeklinde yanıt verdi.
Mahkeme Başkanının "Öğrencileri Ankara'ya yollayacağız' ifadesi kullanıldı mı" sorusuna tanık, "Hayır, askeri tatbikat denildi. Gizli olduğu, bilgi verilemeyeceğini söylediler." dedi.
Savcının "Size karşı koyuş var mıydı?" sorusuna tanık, "Silahlı direniş yoktu. 'Sadece hangi cesaretle bizi durduruyorsunuz' denildi." diye konuştu.
Tanık kara pilot yarbay B.A. darbe girişimi günü eski alay komutanı Kara Pilot Albay Murat Dağlı'nın saat 22.00'de yeni bir görev için hazır olmaları talimatını verdiğini, görevin gizli olması nedeniyle bir bilgi edinemediklerini ve tatbikat ya da göreve yeni başlayan alay komutanının testine tabi olacakları düşüncesiyle birlikte beklediklerini söyledi.
Tanık, talimatın 21.45'te gelmesinin ardından helikopterin başına geçtiğini, eski Albay Dağlı'ya görevin içeriğini yeniden sorduğunu fakat bir cevap alamadığını, bunun üzerine yazılı emirle de kendilerine verilen şekilde 3 helikopter, lider eski Albay Dağlı'yı takip ederek, belli bir frekans üzerinden haberleşme ve kapalı radarla Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne indiklerini aktardı.
Çiğli'de alay komutanı Dağlı'ya geliş sebeplerini tekrar sorduğunda Dağlı'nın duraksadığını ve 'Şu an tarihe tanıklık ediyorsunuz, hatta tarihin içindesiniz' dediğini ifade eden tanık, Dağlı'nın 'İstanbul'dan Sikorsky gelecek, Sikorsky'nin ikmali yapılsın' dediğini belirtti.
"Sağ motoru yakacağız"
Tanık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Apronda 2 arazi aracı vardı. Birisi Sikorsky'den gelen personeli aldı, uzaklaştı. Diğerinden birisi indi. Tutuklu sanık eski albay Zeki Göçmen'le bir şeyler konuştu. Ege Ordu'dan paket alınacağı söylendi. Zeki Göçmen 'Ya vatan haini olacağız ya kahraman' dedi. Alay komutanı 'Ege Ordu'da paket var, alın' dedi. Ben 2. pilot H. İ. Ç'ye 'Burada gayrimeşru şeyler oluyor' dedim. 2. pilota baktım, konuşmasından bir sıkıntı olmadığını düşündüm, 'Sağ motoru yakacağız' dedim. Sol motoru çalıştırdım. Sağ motoru sıcak çalıştırdım. Teknisyen 'Alev atıyor' dedi. Kapattım motoru. Murat Dağlı 'Stop ettirsinler' demiş. Helikopteri stop ettirdik. Paketi alması için başka helikoptere görev verdiler. Yüzbaşı Hakan Yukarki gitti Ege Ordu Komutanlığına. Geldiğinde dudakları beyazlamıştı. 15-20 el silah sesi geldi. Aprona özel kıyafetli bir grup geldi. Özel kuvvetler diye düşündüm. Marmaris, Dalaman'a gideceklerini öğrendim. Silahlı ekip mühimmatlarını aldı. 'Helikopter uçmayacak' dedim. Alayımıza kaçtık. Cumhurbaşkanının Marmaris'te olduğunu öğrendik. MİT'ten arkadaşımı aradım. Durumu söyledim. '132'den temas kuruyorlar sadece. Dışarıyla temas yok. Şu kadar adam var, tehlikeli, silahlılar' dedim. Bodrum'dan Fethi Şahbaz yarbay aradı. 'Sizin oradan kalkan helikopter burada ikmal yapacakmış' dedi. Ben de 'Sakın ikmal yaptırma. Bunlar gayrimeşru işler içerisinde. Helikopterlerin bataryalarını sökün yapabiliyorsanız, kabloları kesin' dedim."
Savcının "Alçak irtifadan uçuş, belli bir telsiz frekansından konuşma, ışıkları kapatarak uçuş hangi durumlarda yapılır" sorusuna tanık, "Hepsi bir arada benim çok rastladığım bir şey değildir. Bunların hepsi bir arada olmaz." yanıtını verdi. Savcı, "İlk defa yapılan bu uygulamadan kuşkulanmadınız mı? Görevin mahiyetini söylemiyor" ifadesine tanık, "Kuşkudan kasıt darbeyse aklıma gelmedi. Kafamızda soru işaretleri oluştu. Alay komutanı görevin niteliğini söylemek zorunda değil. Yarbay rütbesindeyiz. Bütün yetki sorumluluk komutandadır. 'Niye ve nereye gidiyoruz' diye sorduk." dedi.
Tanık pilot yarbay M.C.C. darbe girişimi akşamı tutuklu sanıklar eski albay Ramazan Elmas ile eski albay Zeki Göçmen'in Marmaris'e giden uçağın olduğu pistte sürekli temas halinde olduklarını belirterek "Elmas Göçmen'le sarıldılar. Hal hatır sordular. Elmas Ege Ordu Komutanlığından paket alınacağını söyledi. 'Siz mi gideceksiniz, biz mi' dedi. Göçmen 'Biz gideriz' dedi" diye konuştu.
Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların bu halinin devamına karar vererek duruşmayı yarına erteledi.