Haberler

İzmir'de Sağlık Çalışanlarından Bakan Koca'ya İstifa Çağrısı: "Sağlık Sisteminde Ortaçağ Kurallarına Dönülmesine İzin Vermeyeceğiz"

Güncelleme:
Abone Ol

İzmir'de sağlık çalışanları, Konya'da Doktor Ekrem Karakaya'nın görevi başındayken silahla öldürülmesini protesto etti. Yüzlerce sağlık çalışanı "Şiddet varsa hizmet yok" ve “Bakan istifa" sloganları attı. "Sağlık sisteminde Orta Çağ kurallarına dönülmesine izin vermeyeceğiz. Buradayız vazgeçmeyeceğiz, gitmeyeceğiz, değiştireceğiz ve düzelteceğiz" açıklaması yapan sağlık çalışanları, daha sonra İzmir Valiliği binasına kadar yürüdü. Burada polis barikatı ile karşılaşan sağlıkçılar oturma eylemi yaptı.

Haber: ABDULLAH ÇELEBİ-Kamera: KERİM UĞUR

İzmir'de sağlık çalışanları, Konya'da Doktor Ekrem Karakaya'nın görevi başındayken silahla öldürülmesini protesto etti. Yüzlerce sağlık çalışanı "Şiddet varsa hizmet yok" ve "Bakan istifa" sloganları attı. "Sağlık sisteminde Orta Çağ kurallarına dönülmesine izin vermeyeceğiz. Buradayız vazgeçmeyeceğiz, gitmeyeceğiz, değiştireceğiz ve düzelteceğiz" açıklaması yapan sağlık çalışanları, daha sonra İzmir Valiliği binasına kadar yürüdü. Burada polis barikatı ile karşılaşan sağlıkçılar oturma eylemi yaptı.

Türk Tabipler Birliği'nin çağrısıyla 2 günlük iş bırakma kararı alan sağlık çalışanları, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplandı. Sağlık meslek örgütlerinin desteğiyle bir araya gelen yüzlerce sağlık çalışanı, öldürülen kardiyolog doktor Ekrem Karakaya'nın fotoğraflarını taşıdı, "Üzgünüz, öfkeliyiz, sorumluları affetmiyoruz" yazılı pankart açtı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı istifaya davet eden sağlık çalışanları "Şiddet varsa hizmet yok", "Bakan istifa", "Gün gelecek devran dönecek, şiddete göz yuman hesap verecek" sloganları attı. Sağlık çalışanları adına basın açıklamasını İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Ceylan Özkan okudu. Açıklama şöyle:

"Dr. Ekrem Karakaya'nın katledilmesi sadece bir vahşi cinayet değil, ülkenin, toplumun ve sağlık sisteminin Orta Çağ'a döndürüldüğünün göstergesidir. Ülkemiz ve toplumumuz 21. yüzyılda, Orta Çağ'ı yaşamaya zorlanmaktadır. Toplumumuz cahil ve aç bırakılmıştır. Her gün üzerine yüzlerce yalan, gerçekmiş gibi boca edilerek toplumumuz cahilleştirilmiştir. Her gün ekmeğinden kesilerek toplumumuz aç bırakılmıştır. Çalışanların yarıdan fazlası, emeklilerin hemen hemen tümüne yakını açlık sınırının civarındaki ücretlerle yaşantısını devam ettirmeye çalışmaktadır. Buna karşılık kamu yönetimi ya da siyasi iktidar aslında sağlığın, para kazanılabilir ve hatta çok sömürülebilir bir alan olduğunu keşfetmiştir. Bu toplum cahil ve aç bırakılarak, kendisini ifade etme gücünü yitirmiş ve sadece kendini şiddet ile ifade edebilen, dilsiz ve çaresiz bir toplum haline sokulmuştur. Biraz düşünen ve dilini kullanan kişiler dışlanmış, engizisyona tabi tutulmuş ve ötekileştirilmiştir.

"KIŞKIRTILMIŞ HASTA TALEBİ"

Sağlık ihtiyacı temel bir insani ihtiyaç iken bunun karşılanması tam olarak ticari ilişkiler içinde oluşturulmuş, sağlık tesisleri işletme, sağlık çalışanları ve hekimler bant işçisi, hastalar ise ne istediğini bilmeyen ve sadece şiddet diliyle taleplerini dile getiren müşterilere dönüştürülmüştür. 'Kışkırtılmış bir hasta talebi' yaratılmış, yönetim ve kurumlar tamamen bir işletmeye dönüşmüş ve başına bir sağlık işletmecisi, bakan olarak oturtulmuştur. Sağlık sistemi bu kışkırtılmış ve neyi talep edeceğini bilmeyen ama sürekli talep eden tüketici kitlesinin yoğun talebi karşısında çökmüş, beş dakikada bir banda bir tüketici konulmasına rağmen işletme yürütülememiştir. Bu yürütmeyi de kamu yönetimi yine şiddet kullanarak sağlamaya çalışmış ve bu şiddet yetkisini doğrudan tüketici durumuna sokulmuş vatandaşa devretmiş, 'İstediğin her şeyi, şiddet kullanarak elde etmekte serbestsin' demiştir.

"BU ORTA ÇAĞ KARANLIĞIDIR"

İşte kullanılan şiddet dili ve silahlar, istediğini işkence ederek veya öldürerek elde eden bu şiddet dilinin enstrümanlarıdır. Bir bakıma bu şiddet tümüyle bir enstrüman haline gelmiş ve kamu yönetimi, yürütemediği sağlık sistemini yürütmede bu şiddet enstrümanını bir yönetim biçimi olarak kullanmaya başlamıştır. 'Ben yapamıyorum artık sen bildiğin her yöntemle bu sağlık ihtiyacını karşıla, ben seni koruyacağım' formülü vatandaşın önüne koymuş ve sağlıkta tıkanmışlığın çözümü olarak bu yöntem hayata geçirilmiştir. 2019-2020 yılları arasında, beyaz kod verilerek, hekim ve sağlık çalışanları tam 23.721 defa 'imdat' demiştir… 14 hekim arkadaşımız da işyerinde katledilmiştir. Bu tam bir Orta Çağ karanlığıdır ve sorumluları da bellidir. Toplumumuzun 21. yüzyılda Orta Çağ'ı yaşamasına izin vermeyeceğiz. İnsanlarımızın yoksul, aç ve cahil bırakılmasına izin vermeyeceğiz. Toplumumuzu şiddet dilinin eline teslim etmeyeceğiz. Sağlığın temel ve ücretsiz bir yaşam hakkı olduğunu haykırarak, sağlık sisteminde Orta Çağ kurallarına dönülmesine izin vermeyeceğiz. Bu ülkeyi Orta Çağ kurallarına göre yönetmek isteyenlere geçit vermeyeceğiz. Bu süreçte hayatını kaybeden tüm hekim ve sağlık çalışanları bize bayrak olacaktır. Buradayız vazgeçmeyeceğiz, gitmeyeceğiz, değiştireceğiz ve düzelteceğiz…"

"OTURMA EYLEMİ YAPTILAR"

Sağlık çalışanları basın açıklaması sonrası İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünden Konak Meydanı'ndaki İzmir Valiliği binasına kadar sloganlar atarak yürüdü. Valilik binası önünde polis barikatı ile karşılaşan sağlıkçılar bir süre oturma eylemi yaptı.

Kaynak: ANKA / Güncel

İzmir Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title