İzmir'deki Suriyeli Öğrencilere Okul Talebi
İzmir Valisi Toprak: "Sığınanların olması gereken yer Mardin, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Kilis'te kurulan çadır ve konteyner kentlerdir. Bize gelenleri oraya yönlendirmek zorundayız" "Çadır kentlerde eğitim imkanları var" İzmir'deki Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği Başkanı Ali: "3 okulda öğrencilerimiz için derslik ayrılması yönündeki talebimiz Milli Eğitim Bakanlığı tarafından reddedildi, çok üzgünüz"
ŞABAN KILIÇCI - İnegöl ilçesinde, hastanede santral memurluğu yapan görme engelli kişi, eğitim ve çalışma azminin yanı sıra "telefon rehberi" gibi hafızasıyla dikkati çekiyor.
Santral memuru Selim Çakır (45), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1987 yılında yakalandığı bir hastalık nedeniyle görme yetisini tamamen kaybettiğini söyledi.
Engelli olduktan sonra hayata sımsıkı bağlandığını belirten Çakır, İstanbul'da bir rehabilitasyon merkezinde santral memurluğu eğitimi almasının ardından 2001'de taşeron firma bünyesinde İnegöl Devlet Hastanesinde bu alanda çalışmaya başladığını anlattı.
Kadrolu olarak çalışmak istediğini ancak ilkokul mezunu olduğu için merkezi sınavlara katılamadığını dile getiren Çakır, bu amaçla ortaokul ile liseyi dışarıdan tamamladığı bilgisini verdi.
Eğitimini tamamlamasında, eşi ve iki çocuğundan yardım aldığını kaydeden Çakır, 3.5 yıl süreli Açık Liseden 2.5 yılda mezun olduğu bilgisini verdi.
Çakır, geçen yıl Özürlü Memur Seçme Sınavına (ÖMSS) katıldığını bildirerek, "Nisan ayındaki sınavda 85.61 gibi güzel bir puan aldım ve ilk atama döneminde tercihlerde yer bulamadım. İkinci dönem yaptığım tercihlerden biri olan şu anda çalıştığım İnegöl Devlet Hastanesine veri hazırlama ve kontrol memuru unvanıyla sınavdan bir ay sonra atamam yapıldı" dedi.
"Yaşamım engellilere örnek olsun"
Çakır, görme engelli olduktan sonra ilk günlerinin çok zor geçtiğini anlattı.
Bu duruma zamanla alıştığını kaydeden Çakır, şöyle konuştu:
"2002 yılında evlendim. Görmeyen bir insanla sağlıklı bir insan evlendi. Keşke bu, her engelliye nasip olsa. Bu evlilikten bir erkek, bir kız çocuğumuz oldu. Yaşamım engellilere örnek olsun. Engellileri, engellerinin eve kapatmasını istemiyorum. Evde kalırsak bizi engelli olarak kim fark eder? O yüzden ailemizle ya da bireysel, sosyal olarak dışarılarda olmalıyız ki nelerle karşılaştığımızı sağlıklı insanlar ve yetkililerimiz görsün. Engelli olarak kendimizi eve kapatmayalım, engelimize rağmen sokaklarda engelleri aşalım."
Görevini layıkıyla yapmaya çaba gösterdiğini dile getiren Çakır, telefon numaralarını hafızasında tutabildiğine dikkati çekti.
Çakır, bu durumun, aynı işi yıllardır yapmasından kaynaklandığını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Hastanede yaklaşık 350 dahili hattımız var ve hepsi hafızamda. Hangi personelimizin hangi dahili hattı kullandığını biliyorum. İnegöl'deki resmi kuruluşlarımız, Bursa'daki hastanelerimiz, bazı hastanelerimizle bağlantılı resmi kuruluşlar, eczanelerimiz, sağlık ocaklarımız, birçok resmi kuruluşun haricinde bankaların hepsinin numaraları da hafızamdadır. Hastanemizde çalışan uzmanlarımız ve pratisyen doktorlarımıza mesai saatleri dışında ulaşmamız gereken ev ve cep telefonları da var. Hastanemizde çalışan 700 personelin yüzde 70'inin telefonu hafızamda. Bunun yanında eş, dost ve akrabalarımın telefon numaralarını biliyorum. 2 bine yakın numarayı hafızamda tutabiliyorum. Görme engelimden dolayı bu yönüm gelişti. Bunu başarıp bu noktaya gelebildiğim için çok mutluyum." - İzmir
