Haberler

İzmir'den İş Sağlığı Güvenliği Yasası Tepkisi: "6331 Sayılı Yasadan Vazgeçilmeli, Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri Kapatılmalı"

Güncelleme:
Abone Ol

İzmir Tabip Odası, sendikalar, odalar ve sivil toplum örgütleri 2013 yılında yürürlüğe giren 6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Yasası’nın yeniden ele alınarak değiştirilmesini istedi. Oda açıklamasında, “Yasa ile işçi sağlığı ve güvenliği alanı taşeronlaştırılmış, işçi cinayetleri artarak devam etmiştir. 6331 Sayılı Yasa’dan vazgeçilmeli, işçi sağlığı alanını taşeronlaştırarak piyasaya açan ortak sağlık güvenlik birimleri de kapatılmalıdır” denildi.

İzmir Tabip Odası, sendikalar, odalar ve sivil toplum örgütleri 2013 yılında yürürlüğe giren 6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Yasası'nın yeniden ele alınarak değiştirilmesini istedi. Oda açıklamasında, "Yasa ile işçi sağlığı ve güvenliği alanı taşeronlaştırılmış, işçi cinayetleri artarak devam etmiştir. 6331 Sayılı Yasa'dan vazgeçilmeli, işçi sağlığı alanını taşeronlaştırarak piyasaya açan ortak sağlık güvenlik birimleri de kapatılmalıdır" denildi.

İzmir Tabip Odası'nın Alsancak'taki binasında bugün yapılan basın açıklamasına DİSK, KESK, TMMOB, Türk Diş Hekimleri Birliği ile birçok sivil toplum örgütünün temsilcisi katıldı. Açıklamada 6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Yasası'nın 20 Haziran 2012'de kabul edildiği, 1 Ocak 2013'te de yürürlüğe girdiği belirtilirken, aradan geçen 10 yıllık sürede iş kazaları ve ölümlerinin arttığına dikkat çekildi. Hükümete de 6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Yasası'nın yeniden ele alınarak değiştirilmesi çağrısı yapıldı.

"SERMAYE KESİMİ HARCAMA YAPMAKTAN VAZGEÇTİ"

Basın açıklamasını İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Ceylan Özkan okudu. Açıklama şöyle:

"6331 Sayılı Yasa'yı, iş sağlığı güvenliği yasası diye tanımlamak yerine, 'İşçi sağlığı ve güvenliğini taşeronlaştırma yasası' olarak tanımlamak daha doğru olacaktır. Yasa ile işçi sağlığı ve güvenliği alanı, taşeronlaştırılmış, piyasa koşullarına terk edilmiş, işçi cinayetleri artarak devam etmiş, meslek hastalıkları görünmez bir kader olmaya devam etmiştir. 6331 Sayılı Yasa ile işçi sağlığı ve güvenliği alanı, Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) adıyla pıtrak gibi kurulmuş irili ufaklı şirketlere bırakılmıştır. İşçi sağlığı ve güvenliği alanından kamu tamamen çekilmiş, denetleme görevini bile yürütememiş, caydırıcı cezalar uygulanmamıştır. Emekçiler iş cinayetlerinde hayatını kaybederken ölümlerden sorumlu tutulmayan sermaye kesimi işçi sağlığı ve iş güvenliğini sağlamak ve korumaktan ve bu alana harcama yapmaktan tamamen vazgeçmiştir.

2021'DE 2170 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

6331 Sayılı Yasa ile piyasalaştırılan işçi sağlığı hizmetleri ortamında işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları OSGB'lerde kiralık işçi konumuna geldiler ve özlük hakları, mesleki bağımsızlıkları ortadan kaldırıldı. OSGB çalışanlarının çalışma koşulları, aşırı iş yükü, özlük hakları, ücretlerinin yetersizliği, iş güvencelerinin olmayışı, tam ödenmeyen maaşları ve SGK primleri başta olmak üzere önemli sorunları bulunmaktadır. Aradan on yıl geçti, işçi cinayetleri hız kesmeden devam ediyor. Meslek hastalıkları yine görünmezliğini sürdürüyor. 2013 yılında İSİG meclisinin kayıtlarına göre 1235 işçimizi işçi cinayetlerinde kaybettik. Yıllar içinde işçi cinayetleri artamaya devam etti ve 2021 yılında 2170 işçimizi işçi cinayetlerinde kaybettik. 6331 Sayılı Yasa'dan vazgeçilmeli, İşçi sağlığı alanını taşeronlaştırarak piyasaya açan OSGB'ler kapatılmalıdır."

Kaynak: ANKA / Güncel

İzmir Tabip Odası Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title