İzmir Hukuka Aykırı Dinlemelere Tazminat
İzimir'de Vatan Partisi'nden 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerinde milletvekili adayı olan Avukat Hüseyin Tugay Şen'e, hukuka aykırı olarak telefonları dinlenip teknik takip yapıldığı iddiasıyla açılan davada 1500 lira tazminat ödenmesine karar verildi.
İzimir'de Vatan Partisi'nden 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerinde milletvekili adayı olan Avukat Hüseyin Tugay Şen'e, hukuka aykırı olarak telefonları dinlenip teknik takip yapıldığı iddiasıyla açılan davada 1500 lira tazminat ödenmesine karar verildi. Müvekkili adına davayı açan avukat Özgür Senger, "Bu tür davalarda verilen ilk karar. Müvekkilim 66 kez, suç olmamasına rağmen dinlenmeye devam edilmiş. Mahkemenin verdiği bu karar emsal teşkil edecek" dedi.
Vatan Partisi'nden 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerinde milletvekili adayı olan Avukat Hüseyin Tugay Şen, terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 135 ve 140 maddelerinde düzenlenen iletişimin dinlenmesi ve teknik araçlarla izleme tedbirleri ile 13 Aralık 2012 tarihinden 6 Mart 2014 tarihine kadar dinlendi. Cumhuriyet Savcılığı 20 Şubat 2015'te Hüseyin Tugay Şen hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Şen, avukatı Özgür Senger aracılığıyla Hazine'ye karşı 5 bin lira manevi tazminat istemiyle İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Avukat Senger, dilekçesinde "Müvekiklim terör örgütüne üye olmak suçundan yürütülen soruşturmada, uzun süre ve haksız yere dinlenip, takip edilmiştir. 12 kez uzatılan kararla toplamda 15 ay 24 gün telefonları dinlenmiş, 54 kez uzatılan kararla toplamda 14 ay boyunca da teknik araçlarla izlenmiştir. Bu durum kendisini manevi yönden üzüntü ve acı çekmesine yol açmıştır. Mağduriyetinin biraz olsun giderilmesi için istenilen tazminatın verilmesini talep ediyoruz" dedi.
İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen 5 Kasım'da ilk celsesi yapılan duruşmaya, Tugay Şen'in avukatı Özgür Senger ile Hazine avukatı katıldı. Mahkeme heyeti bir üyenin karşı oyuyla Hüseyin Tugay Şen'e 6 Mart 2014 tarihinden itibaren yasal faizi hariç 1500 lira tazminat ödenmesine, ayrıca 3 bin liralık vekalet ücretinin de hazineden alınıp davacı avukata verilmesine, temyiz yolu açık olmak üzere karar verdi.
Karşı oy kullanan üye hakim ise gerekçesinde "Davacı uzun süre haksız yere dinlenip takip edilmiştir. Atılı suçun niteliği, iletişimin dinlenmesi ve teknik araçlarla takip süresinin uzunluğu, davacının sosyal ve ekonomik durumu, olayın cereyan tarzı değerlendirildiğinde, 5 bin lira tazminata hükmedilmesi gerekir" dedi. Bu nedenle manevi tazminatın miktarı yönüyle çoğunluk görüşüne katılmadığını belirtti.
Avukat Özgür Senger, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 'hukuka haykırı dinlemeler'le ilgili Türkiye'de ilk kez böyle bir karar verdiğini söyledi. Senger, "Geçtiğimiz dönemlerde, terör örgütü üyeliği iddiasıyla binlerce kişinin telefonları dinlenmiş ve bu kişiler aynı zamanda teknik takibe maruz kalmıştı. Ancak Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliklerle, hukuka uygun verilmemiş bu kararların, insan haklarını ihlal ettiklerini tespit etmek mümkün hale geldi. Yargıtay'ın da son dönem kararlarında, telefon dinlemelerine ve teknik takibe ilişkin verilen kararlarda hukuka uygunluk denetimi yapılıyor. Biz de, tespit ettiğimiz hak ihlallerine karşı, bu hususta davalar açıyoruz. Hakimlerin, telefon dinlemeleri ve teknik takip kararları, çok uzun süreyle, ölçüsüz ve orantısız bir şekilde verilmekteydi. Şu anki Ceza Muhakemesi Kanunu, bu tedbirlerin süresini net bir şekilde kısıtlıyor olsa da, açtığımız davalarda hakları ihlal edilen müvekkillerin 16 ay telefonları dinlenmiş, 14 ay da teknik takibe maruz bırakılmışlardır. Bu sürelerde müvekkillerin özel hayatlarının gizliliği ihlal edilmiş, haberleşmelerine müdahale edilmiştir. Yine müvekkillerin, kullanmakta olduğu siyasi hakları da dinlemelere konu edilmiştir. Tüm bu uzun süreler boyunca izlenen müvekkiller hakkında ise sürelerin sonunda takipsizlik kararı verilmiştir. Yani bu kadar uzun dinleme ve izlemeye rağmen haklarında hiçbir suç unsuru bulunamamıştır. Tüm bu sürecin sonunda, hakimlerin hukuka aykırı kararları nedeniyle devlet aleyhine tazminat davaları açılmıştır. Bu hukuka aykırı kararlar, yine mahkeme kararlarıyla Türkiye'de ilk kez tespit edilmiştir. Müvekkiller lehine manevi tazminata karar verilmiştir. İzmir ve Denizli'de ilk kararlar çıkmıştır. Bundan böyle, haksız yere telefon dinlemesi yapılan ve teknik takibe maruz bırakılan kişilerin haklarını arayabilmesi mümkün hale gelmiştir" dedi. Avukat Özgür Senger, Denizli Ağır Ceza Mahkemesi'nde de aynı gerekçeyle açılan davada 1 yıl 3 ay dinleme ve teknik takibe maruz kalan ve o dönemde İşçi Partisi Öncü Gençlik üyesi olan müvekkili Seçkin Can için mahkemenin 5 bin lira tazminat ödenmesine hükmettiğini söyledi.