İzmir Küçük Ölçekli Balıkçılık Foça'da Masaya Yatırıldı Hd
İzmir'in Foça ilçesinde, bu yıl 11'incisi düzenlenen Foça Kültür, Sanat ve Balıkçılık Festivali etkinlikleri kapsamında yapılan 'Küçük Ölçekli Balıkçılığın Bugünü ve Yarını Çalıştayı' balıkçılıkla ilgili kesimlerin temsilcilerini bir araya getirdi.
İzmir'in Foça ilçesinde, bu yıl 11'incisi düzenlenen Foça Kültür, Sanat ve Balıkçılık Festivali etkinlikleri kapsamında yapılan 'Küçük Ölçekli Balıkçılığın Bugünü ve Yarını Çalıştayı' balıkçılıkla ilgili kesimlerin temsilcilerini bir araya getirdi.
Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye tarafından Foça Belediyesi'nin desteğiyle düzenlenen çalıştayda bakanlık yetkilileri, akademisyenler, balıkçılık ve su ürünleri kooperatifleri yöneticileri ve balıkçılar sorunları ve çözüm önerilerini ayrıntılarıyla tartıştı. Çalıştayda, 'Ortak yönetim' ve 'Yasadışı avcılıkla mücadele' konuları ön plana çıktı. Foça Hanedan Beach Resort toplantı salonlarında gerçekleştirilen Küçük Ölçekli Balıkçılığın Bugünü ve Yarını Çalıştayı'na, Foça Kaymakamı Ali Çetin, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Daire Başkanı Melih Er, Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (SÜRKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özkaya, WWF Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı yöneticileri, istanbul, Muğla, Ege, Dokuz Eylül, Mersin ve Çukurova üniversitelerinden akademisyenler, Erdemli, Foça, Güzelbahçe, Kaş Su Ürünleri Kooperatifleri ile Sualtı Derneği(SAD) temsilcileri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzmir İl ve Foça İlçe Müdürlüğü yetkilileri ile küçük ölçekli balıkçılıkla uğraşan balıkçılar katıldı.
"KAÇAK AVLANANLARIN TEKNELERİNE DEVLET EL KOYACAK"
Çalıştayın açılış konuşmasını WWF Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı Doğa Koruma Direktörü Sedat Kalem yaptı. Daha sonra kürsüye gelen Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Daire Başkanı Melih Er, konunun tarafları ile birlikte çalışmalar yaptıklarını, sürdürülebilir balıkçılık konusuna büyük önem verdiklerini söyledi. Er, mevzuattan kaynaklanan çözümsüzlükleri hazırladıkları kanun teklifiyle aşmaya çalıştıklarını anlattı. Sundukları teklifte şebeke tabir edilen kaçak avlanmaya karşı para cezaları yerine 'tekneye devlet el koysun ve imha etsin' maddesini hayata geçirmeye çalıştıklarını anlatan Er, "2017 yılında 90 bin denetim yaptık. 10 bin ceza işlemi yaptık. Toplam 88 kontrol teknemiz var. 8 yeni kontrol teknesi alıyoruz. Ama yine yeterli değil. Yapılan denetimlerde yasadışı avcılık oranı yüzde 1'in altına düştüğünde başarılı olduk diyebileceğiz. Projeler ve yapıcı eleştirilere her zaman açığız. Akademisyenler ve kooperatiflerle birlikte çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
5 YILLIK PROJE 9 ÜLKE ÜÇ PİLOT BÖLGE
WWF Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı Balıkçılık Sorumlusu Timuçin Dinçer, yaptıkları ve 2017 yılında uygulamaya geçirdikleri Küçük Ölçekli Balıkçılık Ortak Yönetim Projesinin 5 yıllık bir süreci ve WWF'nin Cezayir, Arnavutluk, Fransa, İspanya ve Tunus'taki benzer proje alanları ile devam eden çalışmaları da içerdiğini, 9 ülkeyi kapsadığını ve ana faaliyet alanlarının Türkiye, Yunanistan, Hırvatistan ve İtalya olduğunu vurgulayarak çalışmalar konusunda bilgi aktardı. Dinçer Türkiye'deki pilot bölgelerin Foça, Kaş-Kekova, Mersin Erdemli olarak seçildiğine dikkat çekti. Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan Su Ürünleri Mühendisi İlhan Üzey, Türkiye'de küçük ve büyük balıkçılık yapan tekneler ile sürdürülebilier balıkçılık uygulamalarını nasıl yaptıklarına dair bir sunum yaptı.
"BALIKÇILIĞI NEDEN SADECE BAKANLIK YÖNETSİN Kİ?"
'Küçük Ölçekli Balıkçılığı Nasıl Bir Gelecek Bekliyor' başlıklı bir sunumla kürsüye gelen Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Avlama Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdet Ünal, dünyada 120 milyon insanın balıkçılıkla uğraştığını, bunların yüzde 90'ının küçük balıkçı olduğunu vurgulayarak konuşmasına başladı. Kayıtlı 13 bin 193 tekne olduğunu, bunların arasında dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tekneleriyle tek başına balıkçılık yapan kadınlarında yer aldığını, ancak sağlıklı veriler elde edilemediğini aktaran Ünal, sektörün sorunlarının çözümü için ortak yönetimin şart olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ünal, "Ortak Yönetim için resmi kurumlar, balıkçılar ve ilgili platformlar bir araya gelmelidir. Balıkçılığı neden sadece bakanlık yönetsin ki? Küçük balıkçılara tavsiyem 'daha da küçülün', yöneticilere tavsiyem ortak yönetim" dedi.
SİYASETÇİ SEKTÖRDEN ELİNİ ÇEKSİN
Sabah programının son konuşmacısı Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (SÜRKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özkaya oldu. Özkaya konuşmasında hem balıkçılara, hem siyasetçilere ve hem de kurumlara sert sözlerle yüklendi. Özkaya, "Avrupa'da balıkçılık ürün bazında yapılıyor. Bizde denize çıkan tekne her türlü balığı avlıyor. Gırgır teknelerinin avladıklarının önemli bölümü olmaması gereken dip balıkları. Dünyada balık tekeneleri küçülürken biz bir türlü küçülemedik. Büyük balıkçılar iyi para kazandıkları için teknelerini Bakanlığa satmıyorlar. Küçülme bir yana verilen yüzde 20'lik izinle 36 metrelik tekneler bugün 60 metrelere çıktı. Bir yandan stokların eridiğini söylüyorlar, diğer taraftan daha büyük tekneler yapmaya devam ediyorlar. Ben bunu anlamıyorum. Bakanlık yetkililerini anlamıyorum. Bunlar ruhsatı nasıl alıyorlar anlayamıyorum. Bunlar üniversitede tez konusu olmalı. Ürün bazlı avlanma olmadığı için toplantılardan ortak karar çıkaramıyoruz. Sürdürülebilirlik adına sıkıntı çekenler olcaktır. Ama bunlar devlet destekli olarak denizlerden çekilmelidir. Eğer denizlerde balık kalmazsa teknelerde akşamları kıyıda çay içeriz. Son 10 yılda bir adım ilerleme yok. Bütün balıkçı teknelerinin 24 metre, 16 metre gibi değerlere inmesi gerekiyor" dedi.
"Küçük balıkçılara açık olması gereken kıyıları büyük balıkçılara açmaya devam edersek bu işin sonu gelir" diyen Özkaya şöyle devam etti:
"Balıkçı barınakları Avrupa'da eksiksiz yapılıp balıkçılık kooperatiflerine teslim ediliyor. Türkiyede bütün destekler kooperatifler üzerinden verilmediği için balıkçılar 'Kooperatife üye olsam da olmasam da bir' deyip üye olmuyor. Kooperatifler kiraladığı halde, barınaklara üyeler de üye olmayanlar da aynı ücretle bağlama yapıyor. Bu durumda balıkçı niye üye olup hem aidat hem de aynı parayı ödeyim diye üyeliğe yanaşmıyor. Türkiyede balıkçılıkla birlikte tüm sektörlerin kurtulması için siyaset bu işlerden elini çekmelidir. Teknenin içinde siyaset olmaz."
Çalıştay'ın öğleden sonraki oturumu 'Ortak yönetim tanımı ve modeli', 'Yasadışı avcılıkla küçük ölçekli balıkçı nasıl mücadele edebilir', 'Ortak yönetim için en uygun platform şekli nedir' başlıklarıyla oluşturulan üç çalışma grubuyla devam etti.
Sona eren çalıştayla ilgili hazırlanacak sonuç bildirgesinin, daha sonra açıklanacağı bildirildi.