Haberler

İzmir Kürkçü: Değil Hendek Açmak Kale Yapmamışsa İyi Davranmış

Abone Ol

Kürkçü: Değil hendek açmak kale yapmamışsa iyi davranmış HDP Onursal Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, partisinin İzmir İl Konferansı'na katıldı.

Kürkçü: Değil hendek açmak kale yapmamışsa iyi davranmış

HDP Onursal Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, partisinin İzmir İl Konferansı'na katıldı. Kürkçü, "Partimiz ölmeyi ve öldürmeye tasvip etmez. Ancak ortada bir saldırı varken bu saldırıdan kendi hayatını korumak için hendek kazanlar, değil hendek kazmak sur yapmamışsa, kale inşa etmemişse iyi davranmış demektir. Yurttaş ne yapabilir kendini korumaya çalışmaktan başka. Kabahat kendini korumaya çalışanlarda değil. Halka boyun eğirmek için ona yok etmeyi göze alanlarla uğraşmak gerekir. Halkın direnişi selamlıyoruz" dedi.

HDP İzmir İl Konferansı, Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde "Yarını bugünden koruyoruz" başlığyıla gerçekleştirildi. Divan Başkanlığı'nı delege Zeki Gül yaptı. Bir gün önce bir eylem sırasında polis tarafından gözaltına alınan HDP İzmir İl Eş Başkanı Dilek Aykan'ın mesajı okundu. HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur, " Türkiye'de topluma korku salmak istiyorlar. Her gün kendi katlettikleri kadın ve çocukları başkalarının sırtına yıkarak, bu yükten kurtulamazlar. Bugünkü tablonun tek nedeni, HDP ile düzenin yerinden oynamasıdır. Bundan korkuyorlar. Halkların eşitlik temelinde bir arada olma talebi tutmuştur, bu maya tutmuştur" dedi.

"ÜÇ KATLİAMA RAĞMEN"

HDP onursal Genel Başkanı, İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de yaptığı konuşmada, partisinin toplumsal muhalefet gücüne değinerek, başkanlık rejimine karşı tavır takındığını söyledi. Kürkçü; "Kürt halkını herhangi bir şekilde teslim almanın mümkün olmadığının ispat edildiği tarihi bir dönemden geçiyoruz. Bu kışı bahara bağlayacağız. Kongremiz bu alan temizliği için en önemli alanlardan biri. Her şey üzerine değil bazı şeyler üzerine konuşacağız, seçim yapmayacağız. Seçim için zihnimizi aydınlatacağız. Siyasi yolumuza yeni bir doğrultu kazandırmak için buradayız. Bu dünyada yalnız değiliz, yalnız mücadele etmiyoruz. HDP, özgürlük yürüyüşünün batıdaki en önemli parçalarından biridir. 7 Haziran ve 1 Kasım'da HDP, arkasındaki büyük toplumsal yığınağın hakkını vermek için elinden gelenden fazlasını yaptı. Saldırılara, şiddete, üç katliama rağmen Türkiye'de bir diktatörlük inşası yolundaki AKP'nin önüne dikildi. Demokratik bir gelecekten söz edebiliyorsak bunu HDP'ye borçlu olduğumuzu tüm bölge biliyor. Bilenler inkar etmeyi tercih edebilirler ama güneş balçıkla sıvanmaz. HDP, Erdoğan'ın 1 Kasım öncesinde ilan etmiş olduğu fiili başkanlık rejimi karşısındaki ter gerçek sahici gücünü halktan alan direnme modelidir. Bu örgütlü mücadelenin tacı HDP'dir. AKP'ye oyunu vermiş olan kitleler için bile gelecek umudu HDP'dir. Erdoğan'a kendilerine kıymasın diye gizlice oy vermişlerdir ama HDP'ye de barajın altına düşmemesi için oy verilmiştir. Hala Erdoğan karşısında bir gelecek imkanı olarak halkların önünde bir seçenek varsa bu sizsiniz" diye konuştu.

"HENDEK EDEBİYATI İLE GERÇEKLER KARARTILMAYI ÇALIŞILIYOR"

HDP'li Kürkçü, seçimlerin ardından partilerine karşı darbe yapılmak istendiğini öne sürerek, hendek tartışmaları ile gerçeklerin karartılmaya çalışıldığını iddia etti. Kürkçü şöyle konuştu; "HDP, kağıt üzerinde bir parti değildir, hayata nefesle doldurulmuş bir yaşam alanıdır. Önümüzde seçimlerin olmadığı, önümüzü halkın mücadelesiyle açacağımız bir dört yıllık dönem var. HDP hiç olmamış bir şeyi başardı. Egemenlik güçlerini ilk kez Kürdistan'da partisiz bıraktı. Devlet ile halk arasında hiç dolaşım kalmadı. Oraya HDP yerleşti. Bu Türkiye'yi yönetenler için en önemli kıyamet, güce engeldi. Çünkü halkın kafasını karıştırmadan topluma hakim olmak imkansızdır. Bunu daima bir devlet partisi aracılığıyla yaptılar. 7 Haziran'da bu havaya uçtu. HDP devletle halkın arasından çıkarılacaktı. Bunun için yasalar elvermiyorsa yasalar açılacak, şiddet devreye sokulacak, savaş süreci işletilecek. O günden beri halklarımıza karşı ilan edilmiş bir savaşla başa çıkmaya çalışıyoruz. Kimse kendini aldatmasın. Normal bir ülkede seçimin ardından herkesin layığını bulduğu bir parlamenter rejimde yaşamıyoruz. AKP'nin Ergenekon, gladyo ile kurduğu bir darbenin ardından gerçekleştirdiği olağanüstü rejimde yaşıyoruz. Bizim parlamentonda yer alıyor olmamız bu darbe gerçeğini değiştirmez. Bu darbeyle demokrasi, halklarımızın barışçı kurtuluşu birarada yürüyemez. Halklarımızın geleceğinin savaşla olmadığını biliyoruz. Bunu, Kürt halkı hepimizden önce sezdi. Bu darbenin gelişini, savaşın dayatılacağını herkesten önce gördü. Halka karşı başkanlık rejimi fiilen dayatıldığında Kürt halkı buna karşı girişti. Hendek edebiyatı ile karatılmaya çalışılan gerçek budur. Kürt halkının fiilen kendi öz denetimlerini ortaya koyarak gerçekleştirdiği demokrasi direnişi vardır. Savaşın sonlanması halkın öz yönetim iddiasının karşılık bulmasıyla mümkündür."

"CİHATCI- MEZHEPÇİ SALDIRIYA KARŞI ÖZGÜRLÜK İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ"

HDP'nin Diyarbakır'da ortaya koyduğu deklarasyonun siyasi zemininde hareket ederek, mücadeleye devam edeceğini belirten HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "HDP'nin yürüyüş programı az çok belli olmuştur. Diyarbakır'da ortaya konan deklerasyon en önemli siyasi zemindir. Öz yönetim için fabrikada, okulda, kışlada ne yapacağımız önemlidir. Demokrasinin talep edilmesi değil her gün icra edilmesidir. HDP önümüzdeki kongresinde bunu aydınlatacaktır. Hayat siyasetten ibaret değildir. Toplumsal mücadele, ekmek, hak, kimlik kavgası bunların her birinin cereyan ettiği her bir yaşam alanındaki mücadeleye ortak olmamız lazım. Bu savaş, cihatçı, mezhepçi saldırı karşısında özgürlük için mücadele edeceğiz. Türkiye'nin geleceğine ortak olmak, halklarımızın özgürlükçü bir demokraside yaşayabilmelerinin önünü açabilmek, çıkarı özgürlükte ve barışta olan kitleleri biraraya getireceğiz demokratik cepheyi inşa etmeliyiz" dedi.

CHP'YE ELEŞTİRİ

HDP İzmir Milletvekili Kürkçü, CHP'nin HDP mirasına konmak istediğini ileri sürdü ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"CHP bu cephenin neresinde duracak? CHP'ye oy veren kitlelerin gönlünden geçenleri biliyoruz. Onlar da bizim kadar barış, özgürlük ve inançlarına saygı isterler, ancak CHP yönetiminin darbe karşısında özgürlük, başkanlık rejimi dayatması karşısında demokratik öz yönetimlere dayalı halk itirazları karşısında konum almaktan kaçındığını görüyoruz. Özyönetim taleplerini terör olarak görüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terörün bastırılması için her türlü desteği vereceğini söylüyor ve 'cumhuriyette, öz yönetim mi olur' diyor. Ben soruyorum öz yönetimsiz cumhuriyet mi olur? Kendi kendini yönetmeyen halk olur mu? CHP'ye oy verenler AKP karşısında güçlü gördükleri bir geleneksel partiye oy verdiler. Alevilerin, emekçilerin, yoksulların, Kürtler'in hakkını savunmakta HDP ile ortak olacağını düşündüler. Yaşlılar CHP'ye oy verdi ama gençlerin HDP'ye oy vermesi her hanede onaylandı. Şimdi Kılıçdaroğlu, şu devlet kararını anlamış görünüyor. Ne yapılacak edilecek HDP bir şekilde bertaraf edilecekse HDP'nin mirasına niye biz konmayalım. Biz ölmeyeceğiz. Mirasımıza da konamayacaksınız. HDP kararlarla, tüzüklerle, yönetmeliklerle toprağa gömülemeyecek olan organik bir partidir. Bugüne kadar köklerinden nasıl doğduysa yine doğacaktır. HDP milletvekillerin dokunulmazlıklarını kaldırmak, yöneticilerini hapse tıkmak konusundaki tüm iddialar fos çıkacak. HDP olmadan aslıda demokrasinin gölgesi bile olamaz. Türkiye Avrupa'nın kıyısında AB'ye üye olacak bir ülke olarak yaşayabilir mi? Eninde sonunda HDP'den vazgeçilemeyeceği, onsuz siyasetin anlamının olmayacağı, kaba kara koyu bir mezhepçi diktatörlük olacağı kafalarına dank eder. Biz demokratik bir cumhuriyeti istiyoruz talep ediyoruz."

"HALKIN DİRENİŞİ SELAMLIYORUZ"

Ertuğrul Kürkçü, sözlerini şöyle tamamladı;"Kürt halkına karşı bir tür soykırım, tehcir siyaseti Dersim'den bu yana ilk kez Türkiye gündeminde işletilmeye başlanmıştır. Biz özgürlük için mücadele eden halkın uyanıklığına sahip olarak partimizi örgütlemezsek bu uğursuz plan hakikat olabilir. Onu boşa çıkarmak mümkündür. Halk göğsünü siper ediyor . NATO'nun ikinci büyük ordusu, 18- 19 yaşındaki çocukların karşısına koyduğu direniş ile başa çıkmakta nasıl zorlanıyor görüyoruz. Bu terörle mücadele değil halka yönelik bir savaştır ve halk bu savaşa karşı koyuyor. Partimiz ölmeyi ve öldürmeye tasvip etmez. Ancak ortada bir saldırı varken bu saldırıdan kendi hayatını korumak için hendek kazanlar; değil hendek kazmak sur yapmamışsa, kale inşa etmemişse iyi davranmış demektir. Yurttaş ne yapabilir kendini korumaya çalışmaktan baka. Kabahat kendini korumaya çalışanlarda değil. Halka boyun eğirmek için ona yok etmeyi göze alanlarla uğraşmak gerekir. Halkın direnişi selamlıyoruz."

Kürkçü'nün konuşmasının ardından toplantı basına kapatıldı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ertuğrul Kürkçü Zeki Gül Türkiye İzmir Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title