Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan Irak-İran Depremi Açıklaması
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, İran-Irak sınırında, Sarpol-e Zahab yerleşim yeri civarında, 12 Kasım tarihinde meydana gelen ve yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği 7.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, İran- Irak sınırında, Sarpol-e Zahab yerleşim yeri civarında, 12 Kasım tarihinde meydana gelen ve yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği 7.2 büyüklüğündeki depremle ilgili olarak, "Aynı dağ kuşağındayız, benzer depremlerin gelecekte de olması mümkün" dedi.
Tatar, yaptığı açıklamada, Türkiye'deki depremleri anımsatarak, "Ülkemiz sınırlarında yer alan aynı deprem kuşağında son yüz yıllık aletsel dönem kayıtlarına bakıldığında; 1975 yılında Diyarbakır- Lice'de, 2 bin 400 kişinin yaşamını yitirdiği 6.6 büyüklüğünde, 7 Mayıs 1930 tarihinde Hakkari'de, 2 bin 514 kişinin yaşamını yitirdiği 7.2 büyüklüğünde, 23.10.2012 tarihinde Van-Edremit'te 40 kişinin yaşamını yitirdiği 5.6 büyüklüğünde çok sayıda depremin meydana geldiği bilinmektedir. Sonuç itibariyle; aynı dağ kuşağı üzerinde yer alan ülkemizde de benzer depremler olmuş ve önemli hasarlar oluşturmuşlardır. Bunların gelecekte de olması mümkün görülmektedir" diye konuştu.
Depreme karşı yerel ve merkezi yönetim birimlerinin üzerilerine düşen görevi tam olarak yapması gerektiğini ifade eden Tatar, şunları kaydetti:
"Tüm ülke sathında yerel ve merkezi yönetim birimlerimizin planlama, yapı üretimi ve denetimi süreçlerinde jeolojik-jeoteknik çalışmalara gerekli hassasiyeti göstermelerinin ne kadar yaşamsal önem arz ettiği bu yaşanan deprem ile bir kez daha görülmüştür. Ancak, gerek doğu ve güney doğu, gerekse ülkemizin farklı kentlerinde bina yapım sürecinde yapılması gereken zemin ve temel etüt çalışmalarının Odamızın yaptığı tüm uyarılara rağmen yapılmadığı tespit edilmiştir. Bu konuda ilgili belediyeler başta olmak üzere; kamu kurum ve kuruluşları bir kez daha uyarıyoruz. Görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyenlere ilişkin iş ve işlemler derhal başlatılmalı, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini doğrudan ilgilendiren bina ve bina türü yapılar için ruhsat verilmeden önce etüt ve projelerinin mevcut İmar Kanunu'na uygun olarak hazırlanıp, hazırlanmadığı ve buna ilişkin denetim ve incelemelerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği mutlaka kontrol edilmeli eksik veya hatalı etüt ve projeler iade edilmelidir. En kısa zamanda belediyelerde bu etütleri kontrol edecek bir birimin kurulması gerekmektedir. Unutulmamalı ki; bir doğa olayı olan deprem; kentleşme için jeoloji bilim ve uygulamalarına önem vermeden yapılan yanlış yer seçimi kararlarından başlayarak; her türlü yapı için zorunlu olan zemin ve temel etütlerinin yapılmamasından, bina yapımında yeteri mühendislik hizmeti alınmamasından ve denetimsizlikten dolayı birer afete dönüşmektedir." - ADANA