Kadın Girişimciler Uluslararası Konferansı"
Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, "Türkiye ekonomisinde güçlü büyüme oranının devam etmesini bekliyoruz.
Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, "Türkiye ekonomisinde güçlü büyüme oranının devam etmesini bekliyoruz. Bu güçlü büyümenin sürdürülebilir ve kaliteli bir büyümeye dönüşmesi için, sürekli büyüyen genç nüfusumuza daha fazla kaliteli iş imkanı sunmaya mecburuz." dedi.
Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) tarafından düzenlenen "Kadın Girişimciler Uluslararası 2. Konferansı"nın açılışında konuşan Boyner, Türkiye'nin büyümesi ve gelişmesi için kadın girişimcilerin öneminden bahsetti.
Boyner, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir ve kaliteli bir şekilde büyütmek, kalkınma hedeflerine ulaşmak ve refah seviyesi daha yüksek bir toplumu gençlere bırakmak için her zamankinden çok çalışmak gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Sadece ekonomik büyümeye ve istihdama değil, aynı zamanda kaliteli ve sürdürülebilir büyüme ve istihdama dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye ekonomisinde güçlü büyüme oranının devam etmesini bekliyoruz. 2017 yılı sonunda büyümenin yüzde 5 civarında olacağı tahmin ediliyor. Bu güçlü büyümenin sürdürülebilir ve kaliteli bir büyümeye dönüşmesi, büyümenin bir rakam olmaktan çıkıp yurttaşların yaşam kalitesini artıran bir unsura dönüşmesi için, sürekli büyüyen genç nüfusumuza daha fazla kaliteli iş imkanı sunmaya mecburuz. Toplumun genel refah seviyesinin artması, refahın ve sermayenin tabana yayılmasını gerekli kılıyor."
"Yaratıcı fikir ve girişimler desteklenmeli"
Boyner, dünyada gerçekleşen dijital dönüşümün hızını yakalamak ve Türkiye'yi "muasır medeniyet seviyesinin" de üzerine çıkarmak için gençlere, inovasyona ve girişimciliğe her zamankinden daha çok odaklanmak gerektiğini söyledi.
Dünyada her gün yapay zeka çözümleri, dijital verinin işlenmesi ve toplumların faydası için kullanılması tartışılırken, Türkiye'nin de bu dijital dönüşümde aktif bir oyuncu olarak yer almasının, girişimcilik ekosistemini geliştirmekten, özellikle gençleri ve kadın girişimcileri bu ekosistemin ayrılmaz bir parçası haline getirmekten geçtiğini belirten Boyner, kadın ve genç nüfusun istihdama katılıp, yaratıcı fikir ve girişimlerin desteklenmesi gerektiğini anlattı.
"2017, ilk yarıda gerçekleşen yatırım adedi bazında 2010 yılından bu yana en başarılı yıl"
Eğitimin önemine işaret eden Boyner, kadın girişimciliğin Türkiye'deki genel girişimcilik ekosisteminin ayrılmaz bir parçası olduğunu dile getirdi. Türkiye'deki Girişimcilik Ekosistemi'ne ilişkin "Startups.watch" tarafından açıklanan verileri katılımcılarla paylaşan
Boyner, şu bilgileri verdi:
"Verilere göre 2017 yılının ilk yarısında Türkiye'deki girişimlere toplam 63 yatırım turunda 36,2 milyon dolar tutarında melek yatırım ya da girişim sermayesi yatırımı yapıldı. İstihdam yaratma potansiyeli ve kaliteli büyüme açısından bu verilerin önemli olduğunu düşünüyorum. 2017, ilk yarıda gerçekleşen yatırım adedi bazında 2010 yılından bu yana en başarılı yıl konumunda.
Öte yandan dünyanın gidişatıyla kendimizi karşılaştırdığımızda yatırım miktarı bazında Türkiye'nin Avrupa'daki 36 ülke arasında 18'inci sırada olması dikkati çekiyor. Bu yatırımların ülke nüfuslarına göre oranlaması yapılarak oluşan sıralamada ise Türkiye'nin 27'nci sıraya gerilemesi, gözden kaçırılmaması gereken bir nokta olarak karşımıza çıkıyor."
"Hükümet tarafından atılan önemli adımlara KAGİDER olarak destek vereceğiz"
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Sanem Oktar, Türkiye'nin bugünü ve geleceği açısından kadın girişimciliğin önemine dikkati çekerek, "Bu toplantıyı ekonomimizden iyi haberler aldığımız bir dönemde yapıyoruz. Bu yıl ikinci çeyrek büyümemiz yüzde 5,1 düzeyinde gerçekleşti. Üçüncü çeyrek büyümesinin daha da güçlü olması bekleniyor. Dünya ekonomisinin yavaşlama sıkıntısı yaşadığı bir dönemde ortaya konulan büyüme performansı hiç kuşkusuz önemli bir başarıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Orta ve uzun vadede teknolojik altyapısı güçlü, katma değeri yüksek ürünler üreten ve üretimde dışa daha az bağımlı bir ekonomi için çalışmak gerektiğini belirten Oktar, Ar-Ge, inovasyon yatırımlarının artması, katma değeri yüksek ürün ihraç eden sektörlerin çeşitlendirilmesi ve desteklenmesinin bir gereklilik olduğunu söyledi.
Oktar, hükümet tarafından önemli adımlar atılan bu alanda yapılan çalışmalara KAGİDER olarak tam destek vereceklerini dile getirerek, şunları söyledi:
"Türkiye'de farklı bir büyüme ve kalkınma olabilir yeter ki kadınlar ve gençler istihdamın ve girişimciliğin parçası olsun. Gelecekte olacaklara hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bizce bütün bunları kolaylaştıracak unsur, kadının ekonomiye tam dahiliyetini sağlamak ve sahip olduğumuz girişimcilik ruhunu canlı tutmak, desteklemek ve güçlendirmektir.
Ekonominin dönemsel verileri politikalara, uygulamalara ve koşullara göre değişebilir. Ancak, ülke olarak ekonomik performansımızı güçlendirecek ve sürdürülebilir kılacak olan temel faktör ortak bir girişimcilik perspektifinin benimsenmesi ve kadınların bu sürece katılmalarıdır. Kadınların birikim ve enerjilerinden, bir başka ifade ile potansiyellerinden tam olarak yararlanmak zorundayız."
"Cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi, akıllı ekonomidir"
Oktar, Türkiye'de kadınlar ve erkekler ekonomiye eşit katılabilmesi durumunda kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla'nın bugünkünden yüzde 30 daha büyük olacağını vurgulayarak, tüm araştırmaların cinsiyet eşitliği ve ülkenin kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasılası arasında pozitif bir korelasyon olduğunu gösterdiğini bildirdi.
"Kadınlar piyasalardan uzak tutulursa ekonomi zor durumda kalır. Cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi, 'akıllı ekonomidir" diyen Oktar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkemizde ciddi bir girişimcilik potansiyeli bulunuyor. Erkeklerde olduğu kadar kadınlarda da var bu potansiyel. Erkeklerin yüzde 45'i, kadınların yüzde 40'ı girişimciliğe olumlu bakıyor. Girişimci faaliyetin desteklenmesi için, hükümetlerin kadınlara ait işletmelere özel uygun politika, prosedür ve programları geliştirmeleri şarttır.
KAGİDER olarak kadınların ekonomiye etkin katılımı için kamu kuruluşları, özel sektör ve STK'larla birlikte yürüttüğümüz proje ve çalışmalara devam edeceğiz. Sadece kadın girişimciliğini değil, genelde tüm girişimcilik faaliyetlerini kolaylaştıran bir ekosistemin oluşmasına derneğimiz güçlü bir destek veriyor. Devletin, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, bankacılık sektörünün ve özel sektörün birbirlerini tamamlayan desteklerle katıldığı bir ekosistem olmadan ülkemizde girişimciliğin gelişmesinin ve kadınların bu alandaki potansiyellerini yerine getirmelerinin mümkün olmadığını düşünüyoruz."