Kadın Yürüyüşüne 'PKK Bayrağı' Müdahalesi!
Şanlıurfa'da 8 MART Dünya Emekçi Kadınlar Günü yürüyüşünde polis bazı kişilerin PKK bayrağı taşıdığı gerekçesiyle gruba müdahale etti.
Urfa İl Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla düzenledikleri etkinlikler kapsamında dün bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), İnsan Hakları Derneği (İHD), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB), Demokratik Hekim Girişimi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ve Alevi Kültü Derneği'nin aralarında bulunduğu sivil toplum örgütlerinin destek verdiği yürüyüşe polis müdahalesi oldu. PKK bayraklarının taşınması nedeniyle yaşanan arbedede polis üç kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanların serbest bırakılması talebiyle kadınlar oturma eylemi yaptı.
OTURMA EYLEMİ SONUCU SERBEST BIRAKILDILAR
Ali Şelli Parkı'nda bir araya gelen ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu grup buradan Rabia (Topçu) Meydanı'na yürümek istedi. Yürüyüşün başında emniyet güçleri, bazı göstericilerin PKK bayrağı taşıdığı gerekçesiyle yürüyüş tertip komitesine uyarıda bulundu.
Tertip komitesi ise gerekli uyarıları yapacaklarını kaydetti. Ancak yürüyüşün başlamasının hemen ardından polis, örgüt propagandası yaptığı gerekçesiyle ikisi çocuk olmak üzere üç kişiyi gözaltına aldı. Araya başka göstericilerin de girmesiyle kısa süreli arbede çıktı. Polislerin başka göstericileri de gözaltına almak istemesi üzerine HDP Şanlıurfa İl Eş Başkanları Rıdvan Yavuz ve Sevda Çelik Özbingöl ile polisler arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. Gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılmasını isteyen grup Atatürk Bulvarında oturma eylemi yaptı. Yaklaşık 20-25 dakika yolu kapatan grup gözaltındakilerin serbest bırakılmasıyla yürüyüşe kaldıkları yerden devam etti.
ÖCALAN LEHİNE DE SLOGAN ATILDI
Oturma eyleminin ardından sık sık 'Baskılar bizi yıldıramaz', 'Direne direne kazanacağız' ve 'Jin jiyan azadi' şeklindeki sloganlar ile PKK, YPJ ve Abdullah Öcalan lehine slogan atan grup ellerinde 'Rojava'da direnen kadın onurumuzdur', 'Kadın cinayetleri politiktir', 'Şiddete, tacize, tecavüze son' gibi yazılı pankartlar taşıdı. Yöresel kıyafetli kadınların da katıldığı grup arbaneler eşliğinde Kürtçe ve Türkçe şarkılar söyleyip Rabia (Topçu) Meydanı'na yürüdü.
KAÇAR: KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR
Meydanda günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Şanlıurfa Şubesi Sekreteri Hazal Kaçar, kadın cinayetlerine yönelik devletin tutumunu eleştirdi. Her gün ortalama beş kadının öldürülmesine, onlarcasının tacize ve tecavüze uğramasına tahammüllerinin kalmadığını kaydeden Kaçar, hükümetin bu konuda üç maymunu oynadığını dile getirdi. Kaçar, "Adeta bir kadın mezarlığına dönen bu ülkede 2015 yılının ilk iki ayında 52 kadın katledildi. 12 yıllık iktidarınızda kadın cinayetleri bin 400 artış gösterdi. Peki, siz ne yaptınız? Kadını yok saydınız. Kadının adına dahi yer vermeyen bir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı kadın için politika yapmakla yetkilendirdiniz.Kadın ve nefret cinayetlerinin, şiddetin ve tecavüzlerin yaygınlığı biliniyor; ama gereği yapılmıyorsa, cinayetlerin ve şiddetin azmettiricisi devlettir.
Devlet konuştukça bizler daha çok ölüyoruz. Erkek yargıları haksız tahrik indirimleri uyguladıkça bizler daha çok ölüyoruz. Mücadelemizi hedef alan, bize sokakları yasaklayan güvenlik yasalarıyla biz daha çok ölüyoruz.Biz, kadınlar kadın cinayetlerinin politik olduğunu ve kaynağını erkek egemen zihniyetten aldığını biliyoruz" dedi.
ÖZBİNGÖL: ERKEK YAPIYOR, DEVLET KORUYOR
"Ülkemizde her gün en az üç kadın katlediliyor" diyerek konuşmasına başlayan HDP Şanlıurfa İl Eş Başkanı Sevda Çelik Özbingöl, erkek egemen zihniyetin kadın katliamlarını hızını kesmeden sürdürdüğünü belirtti. Her gün kadın cinayetleriyle haberleriyle karşılaştıklarını vurgulayan Özbingöl, "Toplumda en yüksek artış oranına sahip toplumsal sorun kadın cinayetleri ve kadın ölümleri ile kadınlara karşı işlenen suçlardır. Kadına yönelik şiddet yüzde bin 400 artış göstermiştir. Son iki ayda 52 kadın cinayeti işlenmiştir. En son ilimizde Siverek ilçesinde Ceylan Korkmaz isimli genç bir kadın, kadına yönelik nefret cinayetine kurban gitmiştir. Adına namus denilerek, adına cinnet denilerek kadınlar katlediliyor. Erkek yapıyor, devlet koruyor" dedi.
'KADIN DÜŞMANI SİSTEM'
"Özgecan cinayeti, ardından işlenen kadına yönelik saldırılar ve mecliste kadın vekillere uygulanan şiddet, kadının ülkemizde içinde bulunduğu vahameti gözler önüne sermektedir" diyen Özbingöl, "Bu sorunların sebebi kadın değil erkek egemen eril sistemin ta kendisidir ve bu sorunun çözümü de kadının kendisi ve kendi özgücü olacaktır. Bu anlamda erkeğin ve toplumun özgürleşme düzeyi kesinlikle kadının özgürleşme düzeyi ile doğrudan bağlantılıdır. Ancak özgürleşen kadınla insanlığın özgür geleceği yaratılacaktır.Kadın düşmanı sistem ve sistemin yarattığı insan kılıklı caniler her gün kadınlara yönelik yeni taciz, tecavüz ve katliamlar gerçekleştirmektedir. Bunların kadın kimliğini ve özgürlüğünü ret eden kadın düşmanı zihniyetten ve uygulamalarından beslendiği ve güç aldığı kesindir.Her toplum kadınların özgürlüğü kadar özgürdür.Yeni yaşam ancak kadınların öncülüğünde örgütlenebilir. Kadına yönelik her türlü şiddetin ve ayrımcılığın karşısında ilkesel tutum sahibi olmak zorundayız" diye konuştu.
KADININ ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ
Kadın katliamlarının sürdüğünü buna paralel olarak kadının özgürleşme mücadelesin de büyüyerek yoluna devam ettiğini dile getiren Özbingöl, sözlerini şöyle tamamladı: "Barışın ve kardeşliğin anavatanı olan bu kadim topraklarda Urfa'da ise bu ruh özgür eş yaşamın inşası ile karşılığını bulacaktır. Yanıbaşımızda yeni insanlık değerleri ile yeni bir tarihin yazılmasına tanıklık ediyoruz. Dünyanın tüm karanlık güçlerine karşı dünyanın görüp görebileceği en muhteşem kadın zaferinin tanıklarıyız hepimiz. Yeni yaşamı bedenleri ile var eden fedakar, kahraman ve ölümsüz kadınların, Arin'lerin, Sibel'lerin, Kader'lerin mücadelesi önünde saygıyla eğiliyorum. Yaşasın kadınların özgür yaşam mücadelesi."
Konuşmanın ardından kadınlar ve erkekler burada halaylar çekti ve yerel sanatçılar tarafından verilen konserle doyasıya eğlendiler. Konserin ardından grup sessiz bir şekilde dağıldı.
(Kaynak: Gazeteipekyol)