"Kadının Düşünce Hayatımızdaki Yeri"
"Kadının Düşünce Hayatımızdaki Yeri" konulu söyleşi düzenlendi.
Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Dekanlığı Konferans Salonunda, "Kadının Düşünce Hayatımızdaki Yeri" konulu söyleşi düzenlendi.
Söyleşiye; Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Şahinbey Kaymakamı Uğur Turan, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Cahit Bağcı, çok sayıda akademik ve idari personel ile öğrenci katıldı.
Yazar Tülin Dindar başkanlığında gerçekleşen söyleşiye; Yazar Sabiha Doğan, Yazar Mehtap Yılmaz, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülfem Muşlu Kaygısız, Yazar Ayşe Böhürler, Yazar Fatma Ünsal Bostan konuşmacı olarak katıldı.
Söyleşinin açılış konuşmasını yapan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, "Kadının beyninin değdiği alanları genişletmek gerek. Biz söylemler içersinde kadının emeğine saygı gösterirken, bir yandan da onu hapsetme gibi zihnimizin arkasında bir şey var. Bu nedenle kadının düşünce hayatında yeni bir ufuk turu yapmamız lazım" diye konuştu.
"Kadının elinin değdiği her şey daha güzel olur" şeklinde konuşan Prof. Dr. Coşkun, "Kadının tüm dünya toplumları içersinde kimi zaman biraz çekinik kaldığı, erkeklerin daha çok dominan olduğu bir dünya örneği karşımızda duruyor. Gelinen çağda artık kadının beyninin erkekten geri kalmadığı, onun da her alanda başarılı olabileceği görülüyor" ifadesinde bulundu.
Kadının toplumda önemli bir yere sahip olduğunu belirten Türkiye Yazarlar Birliği Gaziantep Şube Başkanı M. Metin Zirek, "Peygamberimiz kendisine ilk vahiy geldiğinde bunu heyecanla, korkuyla Hz. Hatice'ye anlatır. Karşısında bütün cihanın yükünü taşıyan Peygamber vardır. Hz. Hatice Onun endişesini, sevgisini yüreğinin derinliklerinde hisseder. O heyecanı korkuyu dindiren Hz. Hatice olur" şeklinde konuştu.
Kadının toplumda var olmak istediği yeri alamadığını belirten Yazar Tülin Dindar, tarihte Yunan mitolojisi filozoflarının kadının kötülüklerin, şerlerin temeli olarak gördüğünü söyledi. Dindar, altıncı asırda insanlığın teknolojiden mahrum olduğu dönemde İslamiyet'in kadına çok büyük haklar verdiğini ifade etti.
Kadınların görünmez kahramanlar olduğuna dikkat çeken Yazar Sabiha Doğan, Osmanlı döneminde yaşayan aydın kadınların aldığı eğitim noktasında şaşırtıcı bir birikime sahip olduklarını belirtti. Doğan, o dönemde en az iki üç dil bilen, enstrüman kullanabilen, seviyeli eğitim alan kadınların olduğunu kaydetti.
Yazar Mehtap Yılmaz, birebir uyum gösteren kadınların iyi insanlar olarak nitelendirildiğini, yer yer muhalif olan, analitik kafayla olayları inceleyen kadınların ise her zaman tehlikeli olarak görüldüğünü belirtti.
Kadınlarda eğitimin önemine dikkat çeken Hasan Kalyoncu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülfem Muşlu Kaygısız, kadınların hem analık görevini yerine getirdiğini hem de eğitim anlamında fikirlerini geliştirmeye çalıştığını söyledi.
Dünyada kadın olmanın kolay bir şey olmadığını söyleyen Yazar Ayşe Böhürler, kadınların yaşadığı sorunların sadece bizim ülkemizde olmadığını, tüm dünyanın yaşadığı ortak meselelerden birisi olduğunu belirtti. Böhürler, Âdem ile Havva'dan bu yana kadın ve erkek arasında iletişimin, güç çatışmalarının tarihin içinde bir akış oluşturduğunu kaydetti.
Kadınların birtakım haklara sahip olmak için geçmişte mücadele verdiklerine dikkat çeken Yazar Fatma Ünsal Bostan, Kuran'ı Kerim'de övülmüş tek yöneticinin Belkıs olduğunu ve Belkıs'ın bir kadın olduğunu ifade etti.
