Kadınlara Yönelik Aile İçi Eğitim Semineri
Şanlıurfa'da merkez ilçelerle birlikte kentin farklı semtlerindeki 21 kadın kültür merkezinde yaklaşık 500 kadına "Aile İçi Eğitim" semineri verildi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Şanlıurfa İl Müdürlüğü bünyesinde bulunan kadın kültür merkezlerinde mesleki eğitimle birlikte, hayatın diğer alanlarıyla ilgili seminerler verilmeye başlandı.
Kent merkezinin değişik semtlerinde bulunan 21 Kadın Kültür Merkezi'nde, yaklaşık 500 kadına "Aile İçi Eğitim" semineri verildi. Eğitim uygulamasına Sosyal Çalışmacı Rezzan Yavuz ve Eğitimci Yasemin Yaşar katıldı.
Program ile ilgili olarak İl Müdürü Murat Demirkol, "Aile bireylerinden birisinin bile yaşam kalitesinin yükselmesi ailenin bütününü etkileyen bir faktör olmaktadır. Bu bazen baba oluyor, bazen anne, bazen de çocuklar, aileden hangi birisi bir eğitim alsa ve hayatına uygulasa, otomatik olarak ailede bu eğitim etkisini göstermeye başlıyor. Bundandır ki bazen, bir genç aldığı eğitimle, öğrendiği bilgilerle aile yaşantısına çok ciddi katkılar sağlıyor. Hatta ailenin yaşam tarzını pozitif anlamda değiştirebiliyor. Biz de müdürlüğümüz olarak bu çerçevede, kadın kültür merkezlerimizdeki kadınlarımızı, kızlarımızı mesleki eğitimlerinin yanında, kültürel eğitimlere de tabi tutuyoruz. Bu eğitimlerle birey hayatı da, aile hayatı da, toplum hayatı da olumlu etkileniyor. Bunun için her yıl değişik alan uzmanlarının çalışmalarını bu anlamda değerlendireceğiz. Böylece daha çok insanımızın yüzünün gülmesine, aile bireylerinin yüzünün gülmesine katkı sağlayacağız. Zaten bakanlığımızın varlık amacı da, daha çok vatandaşımıza maddi ve manevi katkı sağlamaktır" dedi.
KADINLARA KURUMUN ÇALIŞMALARI AKTARILDI
Programlar kapsamındaki seminerlerinde, Sosyal Çalışması Rezzan Yavuz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ne gibi hizmetlerinin bulunduğu ve vatandaşın bu hizmetlerden nasıl yararlanacağı konularında bilgiler verdi.
Yavuz, "Vatandaşımız çoğu kez bakanlığa bile nasıl başvurulacağını bilemiyor. Ne gibi haklarının bulunduğunu bilemiyor. Biz de bu eğitim programları kapsamında vatandaşın kanuni haklarına ve bu haklara nasıl ulaşacaklarına dikkatleri çekiyoruz" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Aile Eğitim Programı (AEP) kapsamında, Kadın Kültür Merkezleri'nde eğitimci olarak seminerler veren Eğitimci Yasemin Yaşar da yapılan eğitim programları ile ilgili şu bilgileri verdi: "Şehrimizde, geçen yıl, Kadın Kültür Merkezlerimizden 500'e yakın kadın ve kız çocuklarımızla görüşme imkânımız oldu. Bu çok önemli bir şey. Bu merkezlerde meslek kursları veriliyor. Ama bu kadınlarımız ve kızlarımız aynı zamanda bir aile üyesi. Yani evin annesi veya evin kız çocuğu. Dolayısıyla onlardan sadece meslek elemanı olmak beklenmiyor. Aynı zamanda iyi bir anne, iyi bir kız evlat olmaları bekleniyor. Biz de bu eğitim programlarımızda hayatın bu yüzüne dikkatleri çekiyoruz. Nitekim yüz yüze seminer salonlarında kadınlarımızla, kızlarımızla yaptığımız görüşmelerde aile içinde pek çok problemlerinde varlığı tespit edildi. Nitekim bu problemlerin çıkış sebepleri, o problemlerin oluşumunu engelleme; problem oluştuktan sonra da onları ortadan kaldırma formülleri gibi pek çok adımlara katkı sağlanmaktadır."
YAŞAR: KADIN EĞİTİMİNE DAHA DA ÖNEM VERİLMELİ
Eğitimci Yaşar aynı zamanda bir başka konuya da dikkatleri çekerek, "Özellikle şehrimizde kadın eğitimi çok gerilerde. Bazı semtlerdeki kız çocukları hayata dair, günlük yaşama dair, dine dair konularda çok az bilgiye sahipler. Dolayısıyla da pek çok yanlışlar bu bilmemekten dolayı ortaya çıkıyor" diye konuştu.
Aynı zamanda Mutlu Aile Modeli isimli kitabın da yazarı olan Yasemin Yaşar, aile üzerinde yıllardır akademik anlamda da çalıştıklarına dikkatleri çekerek, eğitimci eşiyle birlikte bir aile çalışması yaptıklarını ve Mutlu Aile Modeli isimli bir kitaplarının yayınlandığını ifade ettiler.
Mutlu Aile Modeli kitabıyla ilgili de Yasemin Yaşar, "Bu kitap bir aile çalışmasıdır. Bizzat hayatın içinden örneklerle doludur. Kitabımızda ailenin yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlıyoruz. Bunun için de kitabımızda aile kurmadan önce yapılması gerekenlere, aile kurulmuşsa atılması gereken adımlara ve aile kurulalı yıllar olmuşsa, çocuklar dünyaya gelmişse, o zaman da olabilecek yıpranmalara, yani aileyi bakıma almak noktasındaki tedbirlere pek çok örneklerden de hareketle dikkatleri çekiyoruz.
Bu tedbirlerden bazılarına baktığımızda ise; hemen şu uygulanabilecek adımlar sıralanabilecektir: "Önce bireydeki veya ailedeki cehaleti yok etmek gerekiyor. Bunun için de mutlaka ailede kitap okumayı önplana çıkarmamız gerekiyor. Okumadan ne problemin problem olduğu anlaşılıyor ne de o problemi ortadan kaldırmak için gerekenler biliniyor. Yani ailenin yaşam kalitesini yükseltecek birincil formül, ailede okuma saatleri başlatmaktır.
Diğer bir etken, kadının güçlü duygularla (şefkat) yüklü olduğunu ve bu duygu sağlıklı şekilde uyandırılabilirse, ailedeki pek çok problemlerin çözümü sağlanmış olacaktır. Çünkü şefkat duygusu harekete geçmiş bir kadının ailenin mutluluğu için yapamayacağı bir fedakarlık yoktur.
Aile sürekli güzel günler geçirmeyecektir, zamanla oluşan iletişim aksaklıklarının önüne geçebilmek için bazı adımları bilmek gereklidir. Bu da yine eğitimin bize sunacağı bilgi ile olacaktır. Mesela bununla bağlantılı olarak, ailede mutlaka bir 'çözüm masası' olmalıdır. Yani haftada mutlaka bir aile toplantısı yapılmalıdır. Bu uygulama oluşan problemleri çözdüğü gibi, oluşacak problemleri de engelleyen bir adım olacaktır.
Tabii ki en önemli şey de, insanın vicdanının eğitilmesidir. Bu da yine bu eğitimlerimizde, kitaplarımızda ele aldığımız konular içerisindedir" şeklinde ifade etti.
(Kaynak: Gazeteipekyol)