Kağıthane'de 15 Temmuz darbe girişiminin 7'nci yıl dönümünde anma programı düzenlendi
Kağıthane'de 15 Temmuz darbe girişiminin 7'nci yıl dönümünde anma programı düzenlendi. Kağıthane Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliğe Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, siyasi parti temsilcileri, gaziler, şehit aileleri ve vatandaşlar katıldı. Programda 15 Temmuz gecesi yaşananlar anlatıldı ve dualar edildi.
Kağıthane'de 15 Temmuz darbe girişiminin 7'nci yıl dönümünde anma programı düzenlendi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma etkinlikleri Kağıthane Belediyesi tarafından Kağıthane Meydanı'nda dün akşam düzenlendi. Anma programına Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar, gaziler, şehit aileleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinlikte ilk olarak 15 Temmuz gecesini anlatan video dev ekrana yansıtıldı. Program videonun ardından Kuran-ı Kerim tilaveti, bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile devam etti.
'ACIMIZ HALA TAZE'
Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, '15 Temmuz FETÖ hain darbe girişimi sonucunda 253 şehidimiz, 2 binden fazla gazimiz oldu. Allah her birisinden razı olsun. Allah rahmet eylesin, şehitlerimizin mekanları cennet olsun. Tekrar burada bu akşam dualar ediyoruz. Gazilerimize Rabbim hayırlı ömürler nasip etsin. Üzerinden 7 yıl geçti ancak acımız hala taze. O yüzden ülkemizde; toprağımıza, vatanımızda bir ve beraber olursak hangi terör örgütü gelirse gelsin, hangi kötü emelleri olan insanlar gelirse gelsin, bu ülke bölünemez parçalanmaz oldu. Bugün de burada şehitlerimizin anneleri babalarıyla anma programıyla birlikteyiz. O zor anları bu gece de yaşamış oluyoruz. Rabbim bir daha bu millete böyle kötü geceler yaşatmasın' açıklaması yaptı.
'BUGÜN OLSA YİNE EN ÖNDE ÇIKARIM'
15 Temmuz gecesi gazi olan ve yürüme yetisini kaybeden Yaşar Parlak ise o geceyi şu sözlerle anlattı:
'O gece evdeydim. İşin gerçeği televizyonu açtığımda Cumhurbaşkanımızın çıkması beni çok etkiledi. Hanım 'ne yapacağız' dedi. Dedim ki sen duracaksın, çocuklara bakacaksın ve ben çıkacağım. 'Nereye gideceksin' dedi. Nereye gitmesi gerekiyorsa oraya gideceğiz dedim. Derken sela okundu. Bu zaten son noktadır. Selayı duydu mu dayanabilmek mümkün değil. Koşarak evden çıktım. Sırasıyla önce karakolumuzun önüne geçerek güvenliğini sağladıktan sonra kimimiz havaalanı, kimimiz köprüye gitti. Biz Taksim'e döndük, Harbiye'de durdurulduk. Ordu evinin önünde bariyer kurmuşlar. O şekilde bize sorgusuz, sualsiz 5 tane kurşun sıktılar. Sonra polis arkadaş beni sırtımdan çeke çeke ara sokakta çıkardı. Vurulduğum yerde 49 gazimiz, 3 şehidimiz var. 2 şehidimizin ailesi şu anda burada. Ardından özel araçla hastaneye gittim ve 8 buçuk ay hastanede kaldım. O günden bugüne tedavim devam ediyor. Gördüğünüz gibi iki tane bastonla hayatımı sürdürmeye çalışıyorum. Kaç tane ameliyat olduğumu inanın artık hatırlamıyorum. Ama bunların hiçbirisi mesele değil. Cumhurbaşkanımız ne diyor? 'Başaramayacaksınız.' Başaramadılar. Onlar bize top, tüfek, tankla geldiler, darbe yapmaya çalıştılar. Yapamadılar çünkü biz bedenimizle onlara darbe yaptık. Onları durdurduk. Pişman değilim. Bugün olsa en önde gene çıkarım, hiç dert değil.?