Haberler

Kalder Başkanı Doğan: Siyasi Partiler ve Spor Kulüplerinde de Başarının Sırrı "Mükemmellik Modeli"...

Abone Ol

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Başkanı Hamdi Doğan, Türkiye'de siyasi partilerin büyük bir çoğunluğu ile spor kulüplerinin de başarısızlıklarında asıl nedeninin 'Mükemmellik Modeli'ni uygulamamaları olduğunu söyledi.

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Başkanı Hamdi Doğan,  Türkiye'de siyasi partilerin büyük bir çoğunluğu ile spor kulüplerinin de başarısızlıklarında asıl nedeninin 'Mükemmellik Modeli'ni uygulamamaları olduğunu söyledi.

Mükemmellik kültürünü yaşam biçimine dönüştürerek, Türkiye'nin rekabet gücünün ve refah düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunmak amacıyla 1990 yılında kurulan, merkezi İstanbul Küçükyalı'da bulunan, ayrıca Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir'de de şubeleri açılan KalDer'in aşkanı Hamdi Doğan, DHA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Kalite kavramının "kusur barındırmama" olarak basit ve en yalın olarak tanımlanabileceğini belirten Hamdi Doğan, küresel rekabet ortamına girildiği 90'lı yılların başında iş dünyasının rekabet edilebilirlik endişe ve kaygısını paylaştığını belirterek, "Zaman içerisinde görüldü ki rekabet edilebilir olmak yalnız endüstride, yalnız sanayide ve ticarette başarılı olmakla yerine getirilebilir bir fonksiyon değil. Günümüzde başarılı olabilmeyi, kalıcı olabilmeyi birçok tanımla adlandırabilmek mümkün. Bunlar içinde kalite öncelikli sırada yer alıyor" dedi.

REKABET DÜZEYİNDE 51'İNCİ SIRADAYIZ

Hamdi Doğan, kalite konusunda Türkiye'nin dünya sıralamasında nerede olduğuna yönelik soruyu ise şöyle yanıtladı:

"Word Ekonomik Forumun her yıl yaptığı değerlendirmede bugün 51. sıradayız. Ekonomik büyüklük açısından bugün 18. sırada olan bir ülkenin rekabet düzeyi açısından 51'inci sırada olması kabul edilebilir bir durum değildir. Bunun için Türkiye'de bir 'Ulusal Kalite Hareketi' başlatıldı. O günden bugüne geldiğimizde binlerce işletme bu harekete katıldı. 120 bin kişinin üzerinde eğitim verdik. Her yıl TÜSİAD ile birlikte kongreler düzenledik. Amacımız sürdürülebilirliği, yaygınlığı sağlayabilmekti. Bu kongreler Avrupa'nın en büyük kongreleri haline geldi yönetim kalitesi açısından. Bugüne kadar 70 bin kişi bunu izledi. Amacımız hep çıtayı yukarıya taşımaktı. Rekabet açısından işletmelerimizi yukarıya itelemekti. Ancak yerel idarelerin de, hükümetlerin de bu sürece katılması gerekiyor. Bugün TBMM mükemmellik yolunda ilk adımı attı, çalışmalarını başlattı. Tabii idari fonksiyonel olarak. Birçok belediyemizde çok iyi örnekler geliştirdik. Bunlar dünya üzerinde çok başarılı sonuçlar elde ettiler. Bunlar yalnız kendi ölçeğinde değil düzenlediğimiz kongrelerde TÜSİAD'la birlikte verdiğimiz mükemmellik ödülünde de Avrupa'da da çok başarılı yol aldık. Halen İngiltere'den sonra en büyük ödül kazanan ülkeler sırasında 2'inciyiz"

SİYASİ PARTİLER VE SPOR KULÜPLERİ

Hamdi Doğan, siyasi partiler ve spor kulüplerinde de başarının kaliteli yönetime bağlı olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Her kurumda ve kuruluşta olduğu gibi siyasi partilerin yönetimlerinde de bir biçim vardır, bir yönetim şekli vardır. Bunu yukarıya doğru çekmek için bir takım genel yönetim prensiplerine uymak gerekir. Bizim uyguladığımız model, 'Mükemmellik Modeli' birçok ilkeyi birden barındırır. Bunların hepsini bir araya getirdiğimiz zaman bir kalite yükselmesine bir başarıya doğru adım atılmış olur. Çok az siyasi partimiz buna uyuyor. Vizyonlarını belirleyip hedeflerinin ne olduğunu kısa dönemde bir seçim kazanmak babında değil, ileriki dönemlere de hedefler koyarak kendilerini ve ülkelerini nereye taşımak istediklerini doğru tanımlamaları gerekir"

Hamdi Doğan, bir futbolsever olarak spordaki duruma çok üzüldüğünü belirtirken bu konuda da şunları söyledi:

"Geçmişte baktık, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş UEFA'ya katılamadıkları dönemlere... 'Neden?' diye sorduğumuzda sadece finansal sonuçlar geliyor önümüze. Finansal sonuçlar tek nedeni değil aslında bu bir yönetim sorunu baktığımızda. Spor kulüplerimiz amatör işletme değil artık, profesyonel yönetimlere sahipler. Liderlik kavramı çok öne çıkıyor başkanlarda. Avrupa'da siz böyle bir şey duyuyor musunuz? Duymuyorsunuz. Ama temel çizgileri ortaya koyan liderler var. Gelecekte bir kulübün neyi hedeflediğini ne olması gerektiğini buna ulaşmak için yolları tanımlıyorlar. O yollardan yürüyorlar. Türkiye'de böyle değil. iki maç kaybederseniz yönetim kötü. Üç maç kazanırsanız peşpeşe, yönetim fevkalede başarılı işler yapıyor. Sürdürülebilirlik çok önemli. Eskiden sürdürülebilirlik yalnız finansal sonuçlarla ölçülürdü. Şimdi günümüzde öyle değil ki. Sürdürülebilir bir başarının çok farklı yönleri var. Topluma mal olması gerekli kulüplerimizin. Daha iyi profesyonel yönetimlere kavuşması gerekir. Profesyonel açıdan, yönetim açısından şirketten hiçbir farkı yok. Bugün 500 kişi bin kişi çalışan kulüplerimiz var, statlarının idaresi var. O toplumun halkla ilişkilerinin yönetilmesi var. Finans kalemlerinin idaresi var. Politikalarının belirlenmesi var. Bunları yapıyor muyuz? Hayır. Bizim uyguladığımız bir model var. Az önce belirttiğim gibi 40 bin işletmede uygulanıyor. Bu en büyük 10 bin kişilik bir işletmede de uygulanabiliyor. Yani dünyanın 140 ülkesinde fabrikası tesisi olan bir işletmede de uygulanabiliyor." - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Türkiye Kalite Derneği Hamdi Doğan İstanbul Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title