Haberler

Kamu Denetçiliği Kurumu Ombudsmanlık Sempozyumu

Abone Ol

İstanbul Valisi Vasip Şahin, "Kamu denetçiliği inşallah ileride daha müesseseleşmiş bir vaziyette, birçok konuyu hak ihlali doğurmadan önleyici etkinlikte olacaktır.

İstanbul Valisi Vasip Şahin, "Kamu denetçiliği inşallah ileride daha müesseseleşmiş bir vaziyette, birçok konuyu hak ihlali doğurmadan önleyici etkinlikte olacaktır. Bizim inancımızda ve kültürümüzde çok önemli iki kavram var. Bu çok önemli kavramı ne kadar hazmedip ne kadar gönlümüze, fikrimize ve uygulamalarımıza yerleştirirsek, denetim kurumlarına o kadar az ihtiyaç duyarız." dedi.

Halk arasında "ombudsmanlık" olarak bilinen kamu denetçiliği kurumu, İstanbul Aydın Üniversitesi'nde düzenlenen "Kamu Denetçiliği Kurumu Ombudsmanlık Sempozyumu"nda ele alındı.

İstanbul Valisi Şahin, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Kamu Denetçiliği Kurumu gibi kurumların eleştirilerek, yeni öneriler getirilerek ve uygulanarak geliştirilebildiğini söyledi.

Bu sempozyumun bu anlamda çok önemli olduğunu vurgulayan Şahin, kamu denetçiliğinin ilk kez İsveç'te hukuki hürriyet bulduğu yönünde kabul olduğunu hatırlattı.

Kamu Denetçiliği Kurumu'nun tarihine ilişkin bilgi veren Şahin, sözlerine şöyle devam etti:

"Kamu denetçiliği aslında bizim hukukumuzda çok eskiden beri uygulanan, daha sonra gerek Beylerbeyi gerekse hakimlerin yaptığı, kamu ile vatandaş arasındaki ihtilafların çözümü noktasında misyon ifade eden bir kuruluştur. Ama son dönem idare ve hukuk hayatımızda ilk 1980'lerde anayasa hazırlık çalışmalarında gündeme getirilmiş ve kabul görmemiş. 2006'da yılında çıkarılan bir kanun önce Cumhurbaşkanlığı tarafından veto edilmiş, ardından ısrar edilince Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Son olarak Anayasa hükmü halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına görev yapmak üzere, hayatımıza girmiş oldu. Kamu denetçiliğinin en önemli görevi, vatandaş ile devlet arasındaki ihtilafların, yargısal olmayan ihtilafların çözümünü sağlamaktır. Burada daha çok hukuka uygun daha çok hakkaniyete uygunluk ölçütü gözünde tutuluyor."

"Bir şey hukuka uygun olabilir, yasal olabilir ama gerçekten kamunun vicdanında bir meşruiyet zemini bulmuş mudur?" diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kamu ne kadar yaralamıştır ne kadar tatmin etmiştir? Dolayısıyla kamu denetçiliği tam bu noktada önemli bir görevi görmektedir. Vatandaş, buraya hem ucuz ve ücretsiz müracaat edebilmekte, hem de doğrudan müracaat edebilmektedir. Dolayısıyla birtakım yargısal, süreçlerin getirdiği usulü ve teknik prosedürlere takılmadan doğrudan, müracaat edebilmektedir. ya da kamu denetçiliği, görev icabı resen hareket ederek, bir yanlışlığın, eksikliği ya da aksaklığın düzeltilmesi noktasında idareleri uyarmak ve onları düzenlenmesini sağlamak noktasında gereğinin yapılmasını sağlamak üzere, çok rahat harekete geçebiliyor. Dolayısıyla konunun ana öznesi idare. Çünkü idare icra eden birimdir, icra ederken zaman zaman vatandaş veya başka kurumların hukukunu ihlal edebilmektedir. Orada yeterince dikkat gösteremeyebilmektedir. Dolayısıyla bu karşımıza kötü yardım olarak çıkıyor. Bu kötü yönetimin sonuçlarından vatandaşı koruma veya diğer kurumları koruma adına, bir hızlı hareket eden ve onu uyarabilecek bir denetim mekanizması ihtiyaç vardır."

Kurumların içinde de denetim mekanizmaları olduğuna dikkati çeken Şahin, "Kamu denetçiliği inşallah ileride daha müesseseleşmiş bir vaziyette, birçok konuyu hak ihlali doğurmadan önleyici etkinlikte olacaktır. Bizim inancımızda ve kültürümüzde çok önemli iki kavram var. Bu çok önemli kavramı ne kadar hazmedip ne kadar gönlümüze, fikrimize ve uygulamalarımıza yerleştirirsek, denetim kurumlarına o kadar az ihtiyaç duyarız" diye konuştu.

"Her 20 kişiden biri kurumumuzun ne yaptığını biliyor"

Kamu Denetçiliği Kurumu Genel Sekreteri İbrahim Kılınç, açılış konuşmasının ardından gerçekleştirilen "Türkiye'de Ombudsmanlığın Dünü Bugünü ve Yarını" başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, kuruluşunun 6. yılında Kamu Denetçiliği Kurumu'nu anlattı.

Kamu Denetçiliği Kurumu'nun, Anayasa'nın 74. maddesinde yer alan TBMM'ye bağlı bir kurum olduğunu aktaran Kılınç, "Kurum 6328 sayılı kanunla kurulmuştur. Kamu denetçiliği kurumunda 2 tane sloganımız var; İnsanların en hayırlısı, insanlara en fazla faydası dokunandır. İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın,' ilkesini kendine rehber edinmiştir. Kamu Denetçiliği Kurumu'nun bugün katkı sağlamaya çalıştığı hususlar idare hizmet kalitesinin yükseltilmesi, iyi yönetim ilkelerinin yerleşmesi, insan haklarının gelişmesi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması ve hak arama kültürünün yaygınlaşması." diye konuştu.

İdarenin her türlü eylem ve işlevini tutum ve davranışını insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyet ilkeleri yönünden incelemeye çalıştıklarını anlatan Kılınç, şöyle konuştu:

"Sadece eylem ve işlevi değil, tutum ve davranışı da inceliyoruz. Bu konuda sıkça başvuru var, bir belediye otobüs şoförünün veya bir tapu memurunun nüfus idaresi müdürünün size, davranışını bize şikayet edebilirsiniz. Yaptığımız anket çalışmalarına göre, her 4 kişiden biri, kurumumuzun ismini duymuş, her 20 kişiden biri kurumumuzun ne yaptığını biliyor. Bilinirliğimizin ve tanınırlığımızın arttığı görüyoruz. Şikayet başvuru sayısı da buna göre artıyor. 5 yıl gibi kısa bir tarihe sahibiz, Türkiye'de alacağımız çok yol var."

Kaynak: AA / Güncel

İstanbul Aydın Üniversitesi İbrahim Kılınç Vasip Şahin Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title