Kan Davası Katliamında Çarpıcı Ayrıntılar Ortaya Çıktı
Diyarbakır'da geçtiğimiz yıl 1'i çocuk 5 kişinin öldürüldüğü kan davası katliamıyla ilgili haklarında dava açılan 10 kişinin yargılanmasına başlandı.
Diyarbakır'ın Dicle İlçesi'ne bağlı Uğrak Köyü'nde 23 Ekim 2012 tarihinde 1'i çocuk 5 kişinin öldürüldüğü kan davası katliamıyla ilgili haklarında dava açılan 10 kişinin yargılanmasına başlandı.
AYRINTILAR ORTAYA ÇIKTI
Olayla ilgili hazırlanın soruşturma dosyasında çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. Telefon dinlemelerinde Fatma Alkız'ın saldırıya katıldığı suçlamasıyla tutuklu yargılanan kardeşi Alaattin Bozkuş'a, "Alnının ortasına 100 tane öpücük konduruyorum kardeşim" dediği tespit edildi. Araçta öldürülen 5 yaşındaki İbrahim'in annesi ve Ramazan Akelma'nın eşi Gülsüm Akelma'nın ise açık olan telefondan katliamı dinlemek zorunda kalıp şoka girdiği ortaya çıktı.
KAVGAYI ARAZİ ANLAŞMAZLIĞI ÇIKARDI
Dicle İlçesi'ne bağlı Uğrak Köyü'nde 2008 yılında Bozkuş ve Akelma aileleri arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle kavga çıktı. Salih Bozkuş'un yaşamını yitirdiği kavganın ardından iki aile arasında kan davası başladı. 23 Ekim 2012 tarihinde Kurban Bayramı arifesinde alışverişten dönen Akelma Ailesi fertlerinin içinde bulunduğu araç, köy girişinde uzun namlulu silahlarla tarandı. Saldırıda Ramazan Bilge, Latife Bilge, Ramazan Akelma, Hacer Akelma ve 5 yaşındaki İbrahim Akelma araç içinde yaşamlarını yitirdi.
5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA YAKIN MESAFEDEN 3 KURŞUN
Jandarma ekiplerinin yaptığı incelemede, olay yerinde 21 boş kovan bulunurken, 5 kişinin cesedi otopsi için Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Yapılan otopside 5 yaşındaki İbrahim Akelma'nın vücuduna 3 kurşun isabet ettiği tespit edildi. Olay yerinden ve cesetlerin üzerinden elde edilen bulgular, daha sonra incelenmek üzere Kriminal Polis Laborutuvarı'na gönderildi. Yapılan teknik incelemede ölen 5 kişinin kıyafetlerinde çok sayıda kurşun deliği saptandı. Saldırıda yaşamını yitiren minik İbrahim Akelma'nın elbiselerini inceleyen kriminal uzmanları, bir gerçeği de ortaya çıkardı. Yapılan incelemede saldırganların çocuğa ve araçtaki iki kadına da yakın mesafeden ateş ettikleri tespit edildi.
ASIL FAİL IRAK'A KAÇTI
Dicle Cumhuriyet Savcılığı'nın soruşturma başlatırken, Bozkuş Ailesi'nden çok sayıda kişinin ortadan kaybolduğu, katliamın asıl faili olarak aranan İsa Bozkuş'un ise Irak'a kaçtığı tespit edildi. Saldırıyı gerçekleştiren Bozkuş Ailesi'nden bazı kişiler gözaltına alındı. Gözaltına alınan Ramazan Bozkuş, kardeşi İsa'nın aracı taradığını başkasından duyduğunu belirterek, "Ben barış yapmaya çalıştım. Hatta karşı aileden kız alarak bunu sağlamlaştıracaktık. Engellemeye çalışanlar oldu. Kardeşlerime barışmaları yönünde tavsiyelerde bulundum" dedi.
Olayın azmettiricisi olarak yargılanan Mehmet Bozkuş ise "Kardeşim İsa eve gelerek babama ait kalaşnikofu aldı. Engel olamadım. Bir süre sonra silah sesleri gelince, İsa'nın suç işlediğini anladım. 2008'te babam öldürülünce, bazı kişiler kardeşlerimi intikam almaları için kışkırtıyordu. İntikam alınması için ben azmettirmedim" diye ifade verdi.
"KAYA PARCASI GÖRDÜM"
5 kişinin öldüğü aracın sürücüsü Mehmet Uzan ise "Yolda iki büyük kaya parçası gördüm. O sırada silahlı bir kişi çıktı ve önümü kesti. Bana bağırarak, 'Sen kaç. Seninle işim yok. Benim hesabım kanlılarımla' dedi. Ben koşarak uzaklaştım. Sonra silah sesleri duydum" dedi.
Kan davası katliamı ile ilgili gözaltına alınan Mehmet, Ramazan ve Alaattin Bozkuş tutuklanırken, savcılık soruşturmanın derinleştirilmesi kararı aldı.
EŞİ VE OĞLUNUN ÖLDÜRÜLMESİNİ TELEFONDA DİNLEDİ
Savcılık olayda hayatını kaybeden Ramazan Akelma'nın eşi ve İbrahim Akelma'nın annesi olan Gülsüm Akelma'nın da ifadesini aldı. Olay günü eşinin kendisini telefonla aradığını belirten Akelma, "Eşim çarşıdan eşya aldığını ve köyün girişinde onu karşılamamı söyledi. Ben yola çıkarken, tekrar aradı. Ama eşimin sesini duymadım. Oğlum İbrahim'in ağlama sesleri ve teyzem Hacice'nin 'Ay anam' diye bağırdığını duydum. 1 dakika 38 saniye telefon açıktı. Kadın ve çocuk sesleri, bağırma ve küfür sesleri geliyordu. Bu sırada silah sesleri duydum. Ben korkudan ağlamaya başladım. Olay yerine giderken elinde silah olan 5 kişinin kaçtığını gördüm" diye ifade verdi.
'NİYE O ÇOCUKLA, KADINLARI ÖLDÜRDÜNÜZ?'
Soruşturmanın derinleştirilmesi üzerine savcılık, Bozkuş Ailesi'nden bazı kişilerin telefonlarının takibe alınmasına karar verdi. Mahkeme kararı ile olaydan 5 gün sonra telefonları dinlenen şüphelilerin konuşmalarında ürperten ifadeler ortaya çıktı. Kayıtlarda şüphelilerin sık sık kardeşleriyle görüşerek, telefonda gizli konuşmalarını istediği belirlendi. Mahkeme dosyasına yansıyan telefon konuşmalarında şüpheli Alaattin Bozkuş'u arayan ve kimliği tespit edilemeyen bir kişinin, "Siz niye o çocukla kadınları öldürdünüz? Çocukla, kadınları öldürmekle çok büyük hata yaptınız" dediği belirlendi. Kayıtlarda Alaattin Bozkuş'un ise "Kim öldürmüşse yanlış öldürmüş. Biz değiliz" dediği belirtildi. Sanıklardan Mehmet Bozkuş'un ise kardeşi Alaattin'e, "Bu telefonlarda konuşuyoruz, herşey ortaya çıkıyor. Sen yakına gelme" dediği belirlendi.
'ALNININ ORTASINA 100 TANE ÖPÜCÜK KONDURUYORUM'
Alaattin Bozkuş'un ablası Fatma Alkız ile yaptığı telefon görüşmesinde Fatma Alkız'ın kardeşini sık sık telefonların dinlendiği ve isim kullanmaması için uyardığı dikkat çekti. Fatma Alkız ve kardeşi Alaatin Bozkuş arasında geçen ve dosyaya yansıyan telefon konuşması şöyle:
Fatma Alkız: Halis'in kimliğini sana göndereceğiz. Seni uzak yere göndereceğiz.
Alaattin Bozkuş: Fatma, benim adım geçiyor mu?
Fatma Alkız : Neden benim adımı söylüyorsun? Telefon dinlendiğini bilmiyor musun?
Alaattin Bozkuş : Biliyorum, dinlensin.
Fatma Alkız: Alnının ortasından öpüyorum. Alnının ortasına 100 tane öpücük konduruyorum kardeşim. Kendine dikkat et. Hemen kimliğini al. Seni uzak yere gönderiyoruz. İsim verme telefonda. Her zaman aynı yerde durma. Sürekli ev değiştir.
"BİRİ ÜZERİNE ALSIN, HEPSİ CEZA YEMESİN"
Dosyada Alaattin Bozkuş'un,olayın azmettiricisi olarak yargılanan ağabeyi Mehmet Bozkuş ile yaptığı telefon konuşması da şöyle yer aldı:
Mehmet Bozkuş: Öbürlerine söyle; biri üzerine alsın. Hepsi ceza yemesin. Millet çok sıkmış.
Alaattin Bozkuş: Ramazan sıktı mı?
Mehmet Bozkuş: İsim verme. Biri üzerine alsın. Öbürleri, hepsi ceza almasın. Sizinle belaya düştük.
Alaattin Bozkuş: Biz gidip vurmadık, intikamımızı aldık
SAVCI 35 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜR BOYU HAPİS İSTEDİ
Geçen yıl bayram arifesinde meydana gelen kan davası katliamı ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, olayı 7 kişinin gerçekleştirdiği, aynı aileden 3 kişinin ise yardım ettiği belirtildi. 11 Mayıs 2008'te, Salih Bozkuş'un arazi anlaşmazlığı nedeniyle Akelma Ailesi tarafından öldürüldüğü belirtilen iddianamede, Salih Bozkuş'un oğulları İsa, Alaattin, Mehmet, Ramazan'ın köydeki bazı kişiler tarafından intikamlarını almaları için kışkırtıldıkları kaydedildi. Sanıkların, köyde bazı kişilerle yaptığı telefon görüşmelerinde cinayeti işlediklerini itiraf ettikleri dile getirilen iddianamede, Alaattin Bozkuş, İsa Bozkuş, Mehmet Uzan, Ramazan Bozkuş, Mehmet Bozkuş, İsmail Bozkuş ve Fırat Beleda'nın olayı gerçekleştiren kişiler olduğuna yer verildi.
Cumhuriyet Savcısı, olayı gerçekleştiren 7 kişinin, 'kan gütme saikiyle adam öldürme' suçundan 5'er kez olmak üzere toplam 35 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
İddianamede, cinayet sanıklarının gizlenmesine yardımcı olan Hüseyin İpek, Abdurrahman Aslan ve Mehmet Aslan hakkında da 'yardım ve yataklık etmek' suçundan 5'er yıl hapis cezası istendi.
TELEFON KAYITLARINI KABUL ETMEDİ
Kan davası katliamı ile ilgili hazırlanan iddianame, Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilerek, sanıkların yargılanmasına başlandı. Geçen hafta perşembe sabahı başlayan ve 2 gün boyunca süren duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet, Ramazan ve Alaattin Bozkuş ile tutuksuz sanıklardan Hüseyin İpek, Fırat Belada, Abdurrahman Aslan ve Mehmet Uzan katıldı. İsmail Bozkuş ve Mehmet Aslan ise katılmadı. Sanıklardan İsa Bozkuş'un ise hakkında yakalama kararı çıkarıldığı belirtildi.
Duruşmada savunmalarını yapan ve çapraz sorguya alınan sanıklar, suçlamaları kabul etmedi. Sanıklardan Alaattin Bozkuş, yüzüne okunan telefon kayıtlarını kabul etmediğini söyledi.
SANIKLAR, SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Olayla bir alakası olmadığını belirten sanık Mehmet Bozkuş ise "Suçsuz yere hapis yatıyorum. Yaptığım telefon görüşmeleri yanlış anlaşılmış" dedi.Tutuklu sanık Ramazan Bozkuş ise "Bu olayı kardeşim İsa yapmıştır. Bunu nasıl yaptığını bilmiyorum. Benim olayla bir alakam yok" diye konuştu.
Daha sonra ifadeleri alınan ölenlerin yakınları ise sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi. 2 günlük yargılamanın ardından mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek, dosyadaki eksiklerin giderilmesini için duruşmayı erteledi.