"Kara Kıta"Nın Demokrasi Sınavı
Afrika ülkeleri, son yıllarda tüm güvenlik sorunlarına rağmen başarıyla gerçekleştirilen seçim ve anayasa referandumlarıyla demokrasiye geçiş yolunda önemli mesafeler alıyor Türkiye’nin Encemine Büyükelçisi Ahmet Kavas: “Mısır’da yaşanan sürece ülke olarak en sert tepkiyi sadece Türkiye, uluslararası kuruluş olarak ise üyesi olduğu Afrika Birliği yapmıştır. Bu tavrıyla her türlü takdiri toplamıştır. Şayet Mısır’da taviz verseydi Afrika’nın birçok ülkesinde benzeri darbeler için gün sayan askeri güçler derhal harekete geçecekti”
Ali Öztürk/Onur Usta - Afrika ülkeleri, son yıllarda tüm güvenlik sorunlarına rağmen başarıyla gerçekleştirilen seçim ve anayasa referandumlarıyla demokrasiye geçiş yolunda önemli mesafeler alıyor. Yıllarca karmaşanın hakim olduğu "Kara Kıta", demokrasi adına somut adımlar atıyor.
Türkiye'nin Encemine Büyükelçisi ve Afrika Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kavas, Afrika demokrasilerinin son durumunu AA'ya değerlendirdi. Demokrasinin genel anlamda Afrika siyasi kültürü açısından oldukça yeni bir hamle olduğunu söyleyen Kavas, demokratikleşme sürecinde öncü olan Gana, Mali, Senegal gibi Afrika ülkelerinin oldukça etkin sivil toplum kuruluşlarına sahip olduğunu vurguladı.
Fransa başta olmak üzere Avrupa Birliği ve ABD'nin teşvikleriyle Afrika ülkelerinde 1990'lı yıllarda çok partili siyasi hayata geçildi. Demokrasi kültürünün gelişmesinde de adına başta askeri olmak üzere zora dayalı tüm darbelere karşı tavır almakta tereddüt etmeyen Afrika Birliği'nin büyük etkisi oldu.
-"Afrika Birliği, Mısır darbesine karşı durarak örnek oldu"-
Büyükelçi Kavas, "Mısır'da yaşanan sürece ülke olarak en sert tepkiyi sadece Türkiye, uluslararası kuruluş olarak ise üyesi olduğu Afrika Birliği yaptı. Bu tavrıyla her türlü takdiri toplamıştır. Şayet Mısır'da taviz verseydi, Afrika'nın birçok ülkesinde benzeri darbeler için gün sayan askeri güçler derhal harekete geçecekti" değerlendirmesinde bulundu.
Kavas, Afrika Birliği'nin temel hedefleri arasında 1984'ten bu tarafa üyelikten çekilen Fas hariç 53 ülkenin en fazla "demokratikleşmede kaliteyi artırmak" hedefinde olduğunu ifade etti.
- "Tunus'ta sandıktan başka çıkış yolu yok "
Afrika'da yeni sömürgeciliğin izlerinin siyasete ciddi anlamda yansıdığı ülkelerin başında Tunus geliyor. Eski bir Osmanlı eyaleti olan ülke, 1957'den 2011"e kadar 54 yılda sadece iki lider görebildi. Habib Burgiba ve Zeynelabidin Bin Ali yönetimlerinde İhvan-ı Müslimin önderi Raşid el-Gannuşi ve yakınındaki isimler, uzun yıllar hapis hayatı yaşamak zorunda kaldı.
Kavas'a göre, Tunus toplumu Raşid el-Gannuşi'nin iktidar geldikten sonra hiç alışık olmadıkları bir hayatı dayatacağından korkmaya başladı. Bunda uluslararası medyanın öncü rol oynadığına dikkati çeken Kavas, Tunus en-Nahda sayesinde her yönden müreffeh bir ülke olsa bile bu durumun yerleşik sistemin istemediği bir hareket olduğunu ve bu durumda mevcut yönetime karşı çıkılabileceğini belirtti.
Kavas, "Tunus 1881 yılında Fransız himayesi karşısında kaybettiği iradesini 2011 yılında ve 130 yıl sonra demokratik yolla sandıktan çıkardı ve bunu yaşatmak zorundadır. Başka çıkış yolu bulunmamaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
-"Mali'de son seçim şiddete son verdi"
Mali'de 11 Ağustos'ta ikinci turu yapılan seçimlerde 20 yıl önce başbakanlık yapan ve isminin baş harflerinden dolayı kısaca IBK denen İbrahim Ebubekir Keita galip çıktı . Rakibi Soumaila Cissé ise yenilgisini kabul edip rakibini tebrik etti. Ülke Afrika'da sıkça rastlanan sonuçların açıklanmasıyla birlikte yaşanan şiddet olaylarına ve siyasi istikrasızlığa fırsat vermedi.
Kavas'a göre, Mali kıta ülkeleri içinde özellikle birçok komşu devletin çok partili hayata bir türlü geçemediği dönemde bunu tüm imkansızlıklarına rağmen başardı. Ülkede 1991-2012 arasında elde edilen demokratik tecrübenin kıtada örnek gösterildiğine dikkati çeken Kavas, şunları kaydetti:
"Ancak ülkenin kuzeyi çok genişti, askeri ve genel asayiş bakımından sıkıntılı bir bölgeydi. Son 10 yılda ABD ve Fransa'nın Büyük Sahra'da artan faaliyetleri bölgede zayıf da olsa faaliyet gösteren sertlik yanlısı grupları harekete geçirmekte gecikmedi. Azavad isimli bu kuzey bölgesinin yeraltı kaynakları artık birçok çevrede dile getiriliyordu. Tüm bu sebepler merkezi yönetimi ateş hattına attı, Sahra bölgesinde fidye için kaçırılan her Avrupalıdan 2002'de Mali Devlet Başkanı olan Amadou Toumani Toure sorumlu tutulur hale geldi. Onun uluslararası camiadan yardım çağrıları sessiz kaldı. Basit bir askeri darbeyle devrilerek bir daha aday olmayacağı halde görev süresi bitmeden ülkeyi terk etmesine göz yumuldu."
-"Zimbabve'de Mugabe'ye desteğin sebebi..."-
33 yıldır Zimbabve'de İngiltere'ye rağmen iktidarını koruyan Robert Mugabe 89 yaşında. 4 Ağustos 2013 itibarıyla açıklanan sonuçlarla yüzde 61 gibi yüksek oranla seçim kazanan nadir liderlerden oldu. Afrika'daki bu tür seçim kazanmaların benzer şekillerde sıkça eleştirildiği biliniyor. Demokrasi kültürünün yerleşmediği, halkın serbest iradesini kullanamadığı, oyların güvenli sayılmadığı, medyanın tüm partilerin görüşlerini eşit yansıtma imkanına sahip olmadığı, sadece seçim arefesinde ortaya çıkan muhalif partilerin sonuçların açıklanmasıyla ortadan kayboldukları gibi konular hep gündemi meşgul etmeye devam ediyor.
Uluslararası gözlemciler, sandıklara yansıyan sonuçlarda genel itibarıyla şaibe olmadığını açıklasalar da bu kadar yaşlı bir liderin, ülkenin neredeyse hazinesinin sıfırlandığının söylendiği bir aşamada böyle başarı elde etmesi, halk iradesince cezalandırılacak yerde mükafatlandırılmış gibi olduğunu belirtiyor. Kavas'a göre halkı bu şekilde davranmaya sevk eden sebeplerin temelinde geçmişte ağır İngiliz sömürgeciliğinin izlerini silme yönündeki kararlılığı etkili oldu.
-"Türkiye demokrasi tecrübesini Afrika'da paylaşmalı"
Türkiye, demokrasi konusunda çok ciddi aşamalardan geçtiğini vurgulayan Kavas, tek parti dönemini kapattığında Afrika'da henüz bağımsızlık almış ülke sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini hatırlatıyor.
Kavas o dönemde Afrika ülkelerinin siyaset adına yaptıkları tek şeyin, kendilerini sömüren devletlerin meclislerine temsilci göndermekten ibaret olduğunu belirtiyor. Kavas, "Türk demokrasisi, artık sahip olduğu tecrübesini rahatlıkla bu kıtada paylaşmak için daha fazla zaman kaybetmemesi gerekiyor" dedi. - Ankara