Kara Kuvvetleri Komutanı Çolak: Üzerimize Abanarak Yere Yatırdılar
15 Temmuz darbe girişimi sırasında rehin alınan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın verdiği ifadenin detayları ortaya çıktı.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak 15 Temmuz darbe girişimi gecesini anlattı. Cumhuriyet Savcısına ifade veren Çolak, ''Hareketlenme istihbaratı'' üzerine Kara Havacılık Okuluna gittiğini, inceleme sonrası, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın yaveri tarafından ''Komutan bekliyor'' denilerek karargaha döndüklerinde enterne edildiklerini anlattı. ''İçeri giriş yaptıktan sonra tam teçhizatlı özel kuvvet personelini gördüm. Bunun kışlanın korunmasına yönelik bir tatbikat olabileceğini değerlendirdim" dedi ve şunları söyledi:
OLAY ÇOK İYİ KAMUFLE EDİLMİŞTİ
"Genelkurmay başkanımızın talimatıyla kara havacılık okuluna giderek, incelemelerde bulundum ve olağanüstü bir durum tespit edemedim. Olay çok iyi kamufle edilmişti. 21.35'e kadar orada kaldım. Genelkurmay Başkanımıza da telefonla bilgi verdim. Daha sonra Genelkurmay Başkanımızın emir subayı Yarbay Levent Türkkan, beni arayarak başkanın, beni ve kurmay başkanı İhsan Uyar'ı karargaha beklediğini söyledi. Bizi karargaha davet etti.
"GENELKURMAY'DAN CİDDİ SİLAH SESLERİ GELİYORDU"
Genelkurmay başkanımızın komutan karargahına geldik. Bahçe kısımlarından ciddi silah sesleri geliyordu. Genelkurmay Başkanı Özel Kalem Müdürü Kurmay Albay Ramazan Güzel, giriş kapısı önünde bana hitaben 'Komutanım süratle içeri girin' diye heyecanlı bir şekilde bağırdı. O ana kadar Genelkurmay Başkanlığı'na dışarıdan bir saldırı olduğunu karargah içindeki askerlerin de karargahı koruduklarını düşündüm. Ben ve kurmay başkanım Orgeneral İhsan Uyar ve Emir Subayım içeri girdik. Sütunların arkasında eli silahlı, tüfekli özel kuvvetlerden kişiler üzerimize abanarak üçümüzü de yere yatırdılar. Silah dayayıp, 'hareket etmeyin, emniyetiniz için yapıyoruz' dediler.
"ARACA ATEŞ ETTİLER"
Aynı anda yukarıda bir şey olduğunu gören ya da hisseden koruma müdürüm Burak Akın koşarak olaya müdahale etmek istedi. Aracın hareket etmemesi için de ön lastiğine ateş ederek söndürdüler. Aracın radyatörüne de ateş ettiler. Araç şoförüm de elleri arkasından kelepçelendi. Kurmay Başkanı İhsan Uyar'ın aracına da aynı şeyi yaptılar. Bizi ellerimiz arkadan kelepçeli biçimde yerden kaldırıp ittirerek Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in odasına aldılar.
"BAŞIMIZA BAŞLIK GEÇİRDİLER"
İkinci Başkanın özel kalem müdürü Albay Bünyamin Tuner'in tüm bu olanları içeride organize ettiğini gördüm. Burada yaklaşık 35 dakika ellerimiz arkadan bağlı şekilde otururken içeriye giren kişiler sert hareketler ve tavırlarla başımızı çenemize kadar kapatacak şekilde başlık geçirdiler. Ayaklarımıza da kelepçe taktılar. Zaman zaman kafamızı öne doğru bastırarak etrafa bakmamızı engelliyorlardı. Ellerini ağzımıza bastırarak konuşmamamız ve birbirimizle irtibatımızı kesmemizi sağlıyorlardı. Saat 22.30 civarında "gidiyoruz" diye ikaz ederek kollarımızdan tuttular, ayaklarımızdaki kelepçeleri kestiler. Binadan çıktıktan sonra yaklaşık 70 metre kadar ittirerek bölgede bulunan bir helikoptere bindirildik. 20 dakika sonra indik. İndiğimiz yerde bir araca bindirdiler. 7 dakika kadar sonra indirdiler. Bizi kapalı bir alana soktular. ''