DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ - TEKRAR
Karadeniz'de deprem tehlikesinde 'gizli fay' endişesi BAYBURT'ta, meydana gelen 3.8'lik depremin güncel deprem haritasında yer almayan örtülü bir faydan kaynaklandığı değerlendiriliyor.
Karadeniz'de deprem tehlikesinde 'gizli fay' endişesi
BAYBURT'ta, meydana gelen 3.8'lik depremin güncel deprem haritasında yer almayan örtülü bir faydan kaynaklandığı değerlendiriliyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü eski öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş, " Doğu Karadeniz'i etkileyebilecek diri fayların ortaya çıkarılması gerekir" dedi.Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre 22 Kasım'da merkez üssü Bayburt olan 3.8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 7 kilometre derinliğinde olan deprem, Bayburt'un yanı sıra çevre il ve bazı ilçelerde de hissedildi. Depremin güncel deprem haritasında yer almayan örtülü bir faydan kaynaklandığı değerlendiriliyor. Uzmanlar, bölgedeki diri fayların ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti.
'DİRİ FAY HARİTAMIZ EKSİK'
Jeoloji Mühendisliği Bölümü eski öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş, Doğu Karadeniz bölgesinde fazla aktif fay gözükmediğini ancak son Bayburt depreminin bölgede diri fayların olduğunu veya olabileceğini gösterdiğini söyledi. 60 yıllık deprem kayıtlarına bakıldığında Bayburt yöresinde 2 sismik hattın varlığının bilindiğini söyleyen Bektaş, "Her ne kadar Türkiye'nin diri fay haritasında, o bölgede faylar olmasa dahi sismik hatlar ve deprem kayıtları var. Bu sismik hatlardan bir tanesi Bayburt'tan İspir'e doğru uzanır. Bu sismik hat Kuzey Anadolu fayına sol yönlü olarak Erzurum Narman istikametinde giden faya paraleldir. Bir diğer sismik hat ise, Bayburt'tan Rize istikametine uzanıyor ama bu kırıkların hiçbirisi Türkiye'nin deprem haritasında yoktur. Bu da bizim diri fay haritamızda eksiklikler olduğunu gösteriyor. Bölgemizdeki son deprem güncel deprem haritasında yer almayan örtülü bir faydan kaynaklandığına işaret. Doğu Karadeniz'i etkileyebilecek diri fayların ortaya çıkarılması gerekir" dedi.'DENİZLERDEKİ FAYLAR HARİTADA YOK'
Denizlerdeki fay hatlarının da güncel deprem haritasında yer almadığına söyleyen Prof. Dr. Bektaş, "Özellikle mavi vatan dediğimiz Karadeniz, Akdeniz Ege bölgesindeki kıyı sahanlığımızdaki faylar yoktur. Karadaki fayların denize veya denizdeki fayların karaya uzantıları var. Bu yüzden Türkiye'nin diri fay haritası umarım gelecekte daha da geliştirilip denizdeki faylar aktarılır. Öte yandan gizli veya örtülü olan faylar, sismik hatlarla ortaya çıkarılır ve böylece diri fay haritamız da geliştirilir" diye konuştu.'GELECEĞE SAĞLIKLI YAPI STOKU BIRAKALIM'
Doğu Karadeniz bölgesinin 3 tarafının faylarla çevrili olduğunu ve güncel verilere göre Trabzon ve Rize'de deprem tehlikesinin arttığını söyleyen Bektaş, "Doğu Karadeniz bölgesinin çevresinde bugünkü sismik verilere göre, güneyi Türkiye'nin en aktif fayı olan Kuzey Anadolu fayıyla, doğusu sol yönlü olarak Kuzey Anadolu fayıyla, yine kuzeyde Karadeniz sahilde 10 kilometre açıktan geçen bir Karadeniz fayıyla çevrili. Son yapılan Türkiye deprem tehlikesi haritasında Trabzon ve Rize'nin deprem tehlikesi geçmiş yıllara göre 2 ve 3 kat artmıştır. Fakat bu artış sağlam zemine göredir. Oysa bölgemizde sahildeki dolgu alanlarımız, zayıf zeminlerimiz var. Buraların deprem büyütmesi ve sıvılaşma söz konusudur. Bu gibi yerlerde daha dikkatli olmamız lazım. Mikro bölgelendirme dediğimiz her binaya özgü bireysel zemin etüdü yapılması lazım ki sağlam ve sağlıklı binalar inşa edelim. Geleceğe sağlıklı yapı stoku bırakalım" dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Trabzon drone görüntüsüProf. Dr. Osman Bektaş röportajıTrabzon meydanından görüntüDetaylarHaber-Kamera: Selay SAYKAL TRABZON
Haber Kodu : 201126011
==============================
Aşağı Dünya Akhayat Obruğu'nun turizme kazandırılması isteniyor
MERSİN'in Silifke ilçesindeki Aşağı Dünya Akhayat Obruğu'nun, çevresindeki birçok tarihi kalıntı ile birlikte turizme kazandırılması isteniyor.
Tarihi değerleri ve doğal güzellikleri bakımından zengin bir konuma sahip olan Silifke ilçesi saklı medeniyetlere ev sahipliği yapıyor. İlçe, obrukları ve doğa harikası yapıları ile dikkat çekiyor. Bunlardan biri olan ve karstik oluşumuyla dikkat çeken 70 metre derinliğinde, 100 metre genişliğindeki Aşağı Dünya Akhayat Obruğu, çevresinde ve içinde barındırdığı yapılarla da hayran bırakıyor. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Cennet ve Cehennem obruklarından sonra Aşağı Dünya Akhayat Obruğu da ilçede gezip görülmesi gereken yer arasında gösteriliyor.
Karakabaklı Antik Kenti, Işıkkale, Kültesir ve Sinekkale gibi yerleşim yerlerinin bulunduğu bölgede kiliseler, evler, kaleler, sarnıçlar, şarap ve zeytinyağı yapımı için kullanılan kalıntılar, Erken Bizans ve Doğu Roma dönemlerine ait ev tipleri de yer alıyor.
Selçuk Üniversitesi Silifke Taşucu Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Kürşad Sayın, turizmin hem ülkelerin hem de bölgelerin kalkınmasında en önemli kaynak olduğunu belirterek, "İçinde bulunduğumuz bölgede bu değerler oldukça fazla ancak bunların tanıtımı yapılmamış, bilinmiyor. Aşağı Dünya Obruğu da tanıtımı yapılmayan, bilinmeyen yerlerdir biri. Obrukların yer altındaki suların karbondioksit ile birleşerek karbon asidi oluşturması ve yer altındaki kireç taşlarının erimesi ile mağaralar oluşuyor. Daha sonra mağaraların üzerindeki toprak çöktüğünde obruklar meydana geliyor. Obruklar turizm açısından önemli çekim noktalarıdır. Buraya gelen turistler kum, deniz, güneş turizminden farklı alanları gezmek istiyor. Gelen misafirlerin gezip görmesi için Aşağı Dünya Obruğu gibi alanların tanıtımını yapamadık. Buranın tanıtımı yapıldığında çok daha fazla insan bölgemize gelecek. Ayrıca otellerimizde 3-4 gecelik konaklamalar, 8-10 geceye yükselecek. Bölge turizminin gelişmesinde de çok büyük etkisi olacaktır" dedi.
Dr. Kürşad Sayın, bölgedeki alt yapı ve üst yapının geliştirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Doğal değerler için gelen insanlar sırt çantasıyla, spor ayakkabıları ile gelip her yeri görmek istiyor. Bu yüzden yollarının yapılması, tabelaların konulması, tanıtım materyallerinin sağlanması, elektrik imkanının verilmesi gerekiyor. Eğer bu unsurları sağladığımızda obruklarımızın değeri daha artacak ve turizm kazandırılacaktır" diye konuştu.