Karaman'daki Fetö/pdy Davası

Karaman Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) adliye ve cezaevi yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan 12'si tutuklu 21 sanıklı duruşmanın ikinci günkü oturumu tamamlandı.

Karaman Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada, eski 21 adliye ve ceza infaz kurumu personeli hazır bulundu.

Tutuklu yargılanan eski infaz koruma memuru Murat İnoğlu, emniyette ve savcılıkta verdiği ifadeleri kısmen kabul etmediğini, bazı sözleri sarf etmediği halde kendisi söylemiş gibi yazıldığını belirtti.

Hakkındaki ifadelerin iftira olduğunu belirten İnoğlu, "Gazete, dergi aboneliğim yok. Bank Asya'da hiç hesabım olmadı. Birkaç defa sohbetlere gittim. Bunlarda dini konular konuşuldu, çay içildi. Kimseye para vermedim, benden para isteyen olmadı. Zaten maddi durumum çok kötü. Konut kredisi çektim. Maaşımın yarısıyla kredi ödüyorum. Yarısıyla da ev kirası, diğer ihtiyaçları karşılıyordum. Nasıl himmet vereyim. 17-25 Aralık'tan sonra hiçbir sohbete katılmadım." diye konuştu.

İnoğlu, kendi adına kayıtlı telefon hattında ByLock tespit edilmesine ilişkin, "Bu telefon hattını öğretmen olan kız kardeşim kullanıyordu. Kendisi şu an FETÖ/PYD soruşturmalarından dolayı açıktadır. Ben kendi telefonumda WhatsApp hariç hiçbir program yüklü değildir." dedi.

İddianamede örgütün cezaevinden sorumlu olduğu belirtilen Remzi kod isimli Oğuzhan Erdoğan da kendisini savunacak bir avukat bulmakta zorlandığını, daha yeni avukat bulabildiğini, dolayısıyla ifade hazırlayamadığını, gelecek celsede savunma yapmak istediğini söyledi.

Ali Rıza Yaren de kod isim kullanmadığını savunarak, "Ben bilinen biriyim. Evimin zilinde bile ismim yazılı. Ziya benim kesinlikle kod ismim değil. Yalnız arkadaşlar arasında Kurtlar Vadisi'ndeki Laz Ziya'ya benzememden dolayı bazen 'Ziya' diye çağırıyorlardı. Ziya ismi oradan geliyor." ifadelerini kullandı.

Yaren, ByLock'u telefonuna yüklemediğini, böyle bir program olduğunu 15 Temmuz'dan sonra öğrendiğini, bu programın kendi hattında nasıl tespit edildiğini bilmediğini söyledi.

Eski zabıt katibi Cemal Can Memiş savunmasını yaparken Mahkeme Başkanı Mehmet Nuri Özbey'le arasındaki konuşmalar salondakileri gülümsetti.

Memiş'in savunması sırasında hızlı konuşmasından dolayı görevli zabıt katibi söylediklerini yazmakta zorlanınca başkan Özbey kendisine, " Biraz yavaş ol. Sen olsan bu kadar hızlı yazabilir misin?" diye sordu. Memiş de yazamayacağı cevabını verdi.

Karaman'da 2013 yılında zabıt katibi olarak işe başladığını belirten Memiş, şunları kaydetti:

"İşe girmeden önce yapıya ait Gevher Hatun Kolejinde sınava hazırlandım. Başka arkadaşlar da vardı. Konya'dan gelen bir kişi ders veriyordu. Başımızda Remzi Hoca kod adlı Oğuzhan Erdoğan vardı. Göreve başladıktan sonra adliyede tarama merkezinde göreve başladım. Dini sohbetlere katılmak amacıyla sohbetlere katıldım. Sohbetleri Remzi veriyordu. Remzi benden ilk maaşımı aldığımda yarısını istedi. Ben de ihtiyacım olduğu için vermedim. Sonra bir sohbet sonrası Remzi beni eve bırakırken adliyedeki mahkeme dosyalarının bir kopyasını istedi. Ben de getiremeyeceğimi söyledim. Götürmedim. 17-25 aralık sonrası tamamen ilişkimi kestim. 2-3 ay beni sohbetlere gelmem için aradılar. Gitmedim."

Duruşmanın bugünkü oturumu 21 sanığın savunmalarını yapmaları ile tamamlandı.

Sanıklar, geniş güvenlik önlemleri altında duruşma salonundan çıkartılarak ceza infaz kurumu ring araçlarıyla cezaevine götürüldü.

Duruşmaya yarın devam edilecek.