KARTONPİYERCİLERİN DRAMATİK VE ÇARPICI HAYATI: 'MÜNFERİT BİR OLAY?
Çocukluk ve gençlik yıllarında kartonpiyer ve inşaat işçileriyle çalıştığını ve bunu o yıllardan beri kitap haline getirmek istediğini belirten sinema yazarı Suat Köçer'in 'Münferit Bir Olay' isimli romanı yayınlandı.
Çocukluk ve gençlik yıllarında kartonpiyer ve inşaat işçileriyle çalıştığını ve bunu o yıllardan beri kitap haline getirmek istediğini belirten sinema yazarı Suat Köçer'in 'Münferit Bir Olay' isimli romanı yayınlandı. Köçer, 'Bu işçilerin hayatı dışardan bakıldığında ne kadar sıradan görülse de aslında öyle değil. İçlerine girdikçe dramatik ve çarpıcı hikayelerine şahit oldum, çok etkilendim ve hayatlarını roman haline getirdim' dedi.
Ketebe Yayınları tarafından yayınlanan Münferit Bir Olay, edebiyat ve sinema karışımı bir romandır. Çocukluğunda kartonpiyerci ve inşaatçıların hayatından etkilendiğini ve onların çok farklı hikayeleri olduğunu söyleyen Yazar Suat Köçer, bu travmatik ve acı hayatları 200 sayfalık bir romanda birleştirdiğini belirtti. Köçer kitap içeriğini şöyle anlattı:
'Volkan 19 yaşındayken babasıyla tartışarak İstanbul'a kaçıyor. Annesinin de ricası üzerine babasının eski arkadaşının yanında çalışmaya başlıyor. Sert mizaçlı görülen ustasının aslında çok farklı iç dünyası olduğunu ve acı tatlı çok fazla şey biriktirdiğini görüyor. Ani ve hızlı gelişen olaylardan Volkan'ın nutku tutuluyor. Olaylar bir süre sonra Volkan'ı da içine çekiyor ve o da o olayların kahramanı olmaya başlıyor.'
'HİÇBİRİMİZİN HAYATI MÜNFERİT BİR OLAY DEĞİL'
Olayları kişiselleştirmek için münferit ifadesinin kullanıldığını belirten Suat Köçer, 'Münferit olaylar kişiye özeldir. Bunların kişinin kendi içinde anlamı vardır. Başka olaylarla ilintisi yoktur şeklinde anlamı vardır. Ama bence hepimizin hayatı birbirine bağlıdır. Hiçbirimizin hayatı münferit bir olay ve hayat değil. Hepimiz bir şekilde birbirimizin hayatına dokunuyoruz. Hiç farkına varmadan görmediğimiz, tanımadığımız insanların hayatlarını bile etkileyebiliyoruz. O yüzden, hayat bir bütün ben de ters bir bakış açısı olsun diye romanımın adını 'Münferit Bir Olay' koydum. Demek istedim ki 'aslında bu olayların hiçbiri münferit değil" dedi.
'90'LAR HAVASI ARKADA ÇALAN BİR ŞARKI GİBİ OLDU'
Asıl mesleğinin sinemacılık olduğunu söyleyen Suat Köçer, sinemacılığın getirdiği bazı detayların kitabına yansıdığını belirtti. Köçer, 'Örneğin; çok az tasvir, fazla diyalog, olay örgüsünün biraz karmaşık ve birbiriyle paralel ilerlemesi, karakterlerin bazı geri plandaki ayrıntıları gibi. Bunlar da sinematografik roman olmasını sağladı. Zaten herkesin verdiği tepki 'a bu film gibi olmuş. Bu kitabı sanki okumadım da izledim' şeklinde oluyor. Bu da beni çok mutlu ediyor? diye konuştu. Köçer sözlerine şöyle devam etti:
'Kitap Türkiye'nin 90'larına ait anları anlatıyor. Sezen Aksu'dan Yılmaz Erdoğan'a Ninja Kaplumbağalardan Naim Süleymanoğlu'na Müslüm Gürses'ten tutun kontörlü, jetonlu telefonlara kadar pek çok meseleye vurgu yapıldı. Dolayısıyla bir yandan da mütevazı 90'lar panoraması oldu. 90'lar havası romanda arkada çalan bir şakı gibi. O sesi de abartmadan, belli bir planda tutmaya çalıştım.'
'YAYINEVİNE TEŞEKKÜR EDERİM'
Ketebe Yayınları'nı sevdiğini ve sürekli takip ettiğini söyleyen Yazar Suat Köçer, 'Yayınevinin hikaye editörüne kitabımı anlattığımda bana 'Bu kitap film gibi. Neredeyse bir senaryo olmuş' tepkisini verdi. 'Bu yüzden de bu kitabı mutlaka basmalıyız' dedi. Bu da beni çok mutlu etti ve onların da yardımıyla kitabı bastık? diye konuştu. Köçer, "Umarım gençler de bu kitaptan, olaylardan ilham alarak hayatlarını, ilişkilerini şekillendirirler" dedi.