Katar 2022'nin Bitmek Bilmeyen Tarih Sorunu
Al Jazeera Muhabiri Lee Wellings, Katar 2022'nin hangi mevsimde düzenleneceğine ilişkin tartışmaları anlamsız buluyor.
Günün birinde Zürih'teki FIFA Genel Merkezi'nin girişinde, sürekli aynı günü yaşayan Phil Connors isimli bir hava durumu sunucusunun hikayesini anlatan Groundhog Day (Bugün Aslında Dündü) filmindeki gibi merdivenlerde çömelip çiçeklerin arasında dağ sıçanı arayan aktör Bill Murray'nin o tanıdık, bıkkın yüzünü görsem şaşırmam.
Katar'da düzenlenecek 2022 (kim bilir belki de 2023) FIFA Dünya Kupası ile ilgili olarak aynı şeyleri o kadar çok tekrar tekrar yaşadık ki…
Kupanın hangi tarihler arasında yapılacağının görüşüldüğü toplantıda taraflar anlaşmaya varamadı. Her biri kendi fikrini savunmanın derdindeydi. Buna rağmen, dile getirdikleri istekler, bazı çevrelerce bilgi verici, aydınlatıcı, hatta şaşırtıcı olarak yansıtıldı.
"Dünya Kupası'nın yazın oynanması için gerçekten bir şans var mı? Hayır. Bu bir taktikti; saçma ve yanlış bir fikirdi. "
, Al Jazeera Muhabiri
Dünya Kupası'nın yazın oynanması için gerçekten bir şans var mı? Hayır. Bu bir taktikti; saçma ve yanlış bir fikirdi. Bu yılın başında FIFA Genel Sekreteri Jerome Valcke'ye şöyle demiştim:
"FIFA, neden sıcak iklimli bir ülkenin de kupaya ev sahipliği yapabilmesi için tarihlerin değiştirilebileceğini düşünmedi? Yoksa sıcak ülkeler ev sahipliğine aday olma imkanından mahrum mu bırakılmalı? Çünkü eğer öyleyse, bu benim açımdan tamamen yeni bir şey."
Ve tüm bunlara rağmen, sanki yeni bir şey söyleyecekmiş gibi sürekli FIFA Tıp Komisyonu Başkanı Dr. Michel D'Hooghe'a son durumu sorup duruyoruz. Oysa kendisinin görüşü ortada: Haziran-Temmuz kesinlikle olmaz.
Tarih önerileri
FIFA, Dünya Kupası'nın Kasım-Aralık 2022'de yapılmasını istiyor mu? Evet mi? İşe yarayacak muhtemel bir takvim var mı? Evet. Bazı konfederasyonlar Ocak-Şubat dönemini mi tercih ediyor? Evet. Fakat kupayı 2023'e kaydırmadan böyle bir şey mümkün değil (UEFA'nın 2023 fikrine açık olduğu, bu olasılığa olumlu bakanlar olduğu söyleniyor).
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), Kış Olimpiyatı'nı 2022'de düzenlemekte ısrarlı. Hem neden değiştirsinler ya da değiştirmek zorunda olsunlar ki?
Tüm bunlar bir oyun. FIFA, hiç gereği yokken IOC'yi karşısına alıp kurumla arasını bozar mı gerçekten? FIFA'nın, sponsorları ve yayın sözleşmelerini (hatta IOC'ninkini de) umursamaması için, her iki kuruluşa gelen parayı da önemsemiyor olması lazım. Neden böylesine zarar verici bir savaşın içine girsinler? Zaten başlarında yeterince sorun var.
Avrupa Kulüpler Birliği (ECA), Nisan-Mayıs'ı mı istiyor? Evet, ama bu fikir, hepsinin içinde en umutsuz olanı, orası kesin. Haziran ayında Avrupa Kupası finali mi? Ne saçmalık! Kulüplerin korumak istemesi gereken Avrupa sezonu finalini bizzat etkileyen bir şey.
Ayrıca 2022'de Nisan ayı Ramazan'a denk geliyor. Sanki o dönemde Katar'da Dünya Kupası oynanabilirmiş gibi… ECA'nın bu tarihi önermesi cehaletten mi yoksa tamamen inattan mı kaynaklanıyor? Bana göre, bu, 2022 meselesi etrafında dönen tüm o laf kalabalığının en şaşırtıcı örneği.
Kupa kışın oynanmalı
'Gelişme' diyebileceğimiz tek şey, Katar 2022 Yüksek Komitesi'nin Ortadoğu'nun kupa için kış mevsimini tercih ettiğini açıklaması oldu. Yıllarca "FIFA ne isterse ona uyarız" dedikten sonra, elbette onların da tercihlerini belirtme hakkı var. Gerçi bunun üzerine yılın her dönemi için hazır olduklarını açık bir şekilde belirttiler. ve 'uluslararası toplumun' kış fikrine sıcak baktığını fark etmek, saygın bir futbol dergisinde gördüğüm manşetin aksine, pek de u dönüşü sayılmaz.
"Tabii ki kupa kışın oynanmalı. Daha önce de söylediğim gibi, dünya sadece Avrupa'nın etrafında dönmüyor."
, Al Jazeera Muhabiri
Tabii ki kupa kışın oynanmalı. Daha önce de söylediğim gibi, dünya sadece Avrupa'nın etrafında dönmüyor.
Bu resmi toplantının, ancak durumu istişare ederek vakit harcamak amacıyla Yürütme Kurulu Üyelerinin son dakika çağrısı üzerine yapıldığını da unutmamak gerek.
Geçtiğimiz Ekim ayında haber için kurul toplantısına katıldığımda, anlaşmaların büyük ölçüde tamamlandığı ve kupanın kışa alınacağı bilgisi kulağıma fısıldanmıştı. Süreç sanki geriye doğru gidiyor.
Ve şu anda, turnuvaya yedi yıldan uzun bir süre varken, bir anda tarih bulma gayreti içine girilmiş durumda.
Garcia raporunu, Eckert'i, FIFA'yı bırakan sponsorları falan boş verin! FIFA Yürütme Kurulu eski üyelerinden Chuck Blazer'ın FBI muhbiri olduğuna dair çıkan endişe verici son iddiaları; halkın tüm bu gereksiz telaştan duyduğu rahatsızlığı da dert etmeye gerek yok! Hepimiz kupayı kendimizce en uygun tarihe aldırmak için didinelim, yeter!
FIFA'nın kararı
Eski FIFA yetkilisi Blazer'ın 2018 ve 2022 Dünya Kupalarına ev sahipliği yapacak ülkeleri niçin aynı anda belirleme kararı aldıkları konusundaki sözlerini bana hatırlattığı için Keir Radnedge'e (KeirRadnedge.com) teşekkür borçluyum. Bu karar, muhtemelen spor yönetimi tarihinin en sakıncalı hatasıydı.
Blazer, konuyla ilgili şunları söylemişti:
"O zaman için (yani 2007'nin sonlarında) bu iyi bir fikirdi. Pek çok sorunla karşı karşıyaydık. Ekonomik belirsizlik vardı. Ayrıca Güney Afrika'daki Dünya Kupası'nın başarılı olup olmayacağı belirsizdi. O dönemki kaygılarımız ışığında, iki Dünya Kupası organizasyonunu bulunduğumuz noktaya da güvenerek hemen pazarlama imkanı bulmuştuk ve dürüstçe söylemek gerekirse, muhtemelen iki büyük pazar olacağını düşünmüştük. Katar'ın kazanacağı, hatta elemelere katılacağı bile kimsenin aklına gelmemişti."
Ama katıldılar. ve de kazandılar. Ama tahmin edin hangi konu arada kaynadı? Katar'da yazın hava aşırı sıcak oluyordu ve Yüksek Komite ne kadar esnek olursa olsun, turnuvanın gerçekçi bir bakış açısıyla kışa alınması gerekecekti.
Sıcaklık meselesini fark edip bununla ilgilenmemek ve tarih karmaşasını kararlı bir şekilde yönetememek FIFA'nın hatası.
O yüzden yine sil baştan aynı şeyler yaşanıyor.
Murray'nin başrolde olduğu meşhur filmlerden biri de Hayalet Avcıları. FIFA, şimdilerde "Keşke Hayalet Avcıları'nı çağırabilseydik" diyor olabilir. Zira 2010 teklif süreci kepazeliğinin ve üç yıl öncesindeki gelişmelerin hayaleti, FIFA'nın ve futbol dünyasının peşini hala bırakmış değil.
Kaynak: Al Jazeera