Katar ile Bazı Arap Ülkeleri Arasındaki Kriz
Bahreyn'de bir avukatın, sosyal paylaşım sitelerinde Katar yanlısı paylaşımlarda bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı bildirildi.
Bahreyn'de bir avukatın, sosyal paylaşım sitelerinde Katar yanlısı paylaşımlarda bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı bildirildi.
Bahreyn İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanan paylaşımların takibi çerçevesinde toplumun dokusuna ve ulusal birliğe zarar verecek içerik paylaştığı tespit edilen bir avukatın gözaltına alındığı belirtildi.
Açıklamada, ismi verilmeyen söz konusu avukatın, sosyal paylaşım sitesi Twitter'da Bahreyn rejimine karşı nefrete teşvik ettiği ve yasalara göre suç sayılan diğer paylaşımlarda bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı kaydedildi.
Avukatın mesajlarının içeriğiyle ilgili ayrıntılı bilgi verilmeyen açıklamada, söz konusu paylaşımların Katar yanlısı içeriklerle alakalı olduğu aktarıldı.
Açıklamada, bakanlığın 8 Haziran'da yayınladığı bildiride, Bahreyn'in kendi topraklarında egemenlik hakkından hareketle, sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla veya herhangi bir vesileyle yazılı veya sözlü olarak Katar'a yönelik sevgi ve sempati besleyen ifadelerin kullanılmasının ya da Bahreyn hükümetinin icraatlarına karşı gelinmesinin suç sayılarak cezalandırılacağının belirtildiği hatırlatıldı.
Avukatın, gerekli işlemlerin tamamlanmasının ardından savcılığa sevk edileceği bilgisi verildi.
İçişleri Bakanlığının bildirisine göre, Katar'a karşı sevgi ve sempati besleyen kişi 5 yıla kadar hapisle cezalandırılabiliyor.
Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır ve Yemen, 5 Haziran'da Katar'la tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatan Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmasını istemişti. Suudi Arabistan ayrıca Katar'ın tek kara sınırını da kapatmıştı.
Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır, söz konusu kararlardan birkaç gün sonra yayımladığı ortak bildiride ise Katar tarafından desteklendiği öne sürülen, aralarında Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi'nin de yer aldığı 59 kişi ile 12 hayır kuruluşunun "terörle irtibatlı" olduğu iddiasıyla "terör listesine" alındığını açıklamıştı.
