Katledilen Romanların anısına Meriç Nehri'ne çiçek bırakıldı
2 Ağustos 1944'te Auschwitz kampında öldürülen Romanlar Edirne'nin Meriç Nehri kıyısında düzenlenen etkinlikle anıldı.
2 Ağustos 1944'te Auschwitz kampında öldürülen Romanlar Edirne'nin Meriç Nehri kıyısında düzenlenen etkinlikle anıldı.
Meriç Nehri kenarında kürek takımının antrenman noktasında bir araya gelen Roman dernekleri, 2 Ağustos 1944'te Auschwitz kampında öldürülen Romanların anısına Meriç Nehri'ne çiçek bıraktı.
Romanların 14. yüzyıldan beri yaşadıkları Avrupa coğrafyasında yerli halklar tarafından zülüm, baskı ve derin ayrımcılıklarla karşılaştıkları kadar, ülkelerin siyasi ideolojilerinin acımazlığı altında sistematik ölümlere maruz bırakıldıklarını söyleyen Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Sekreteri Gamze Kesermiş, 2 Ağustos 1944 tarihinin Alman Nazi yönetimi altında 2 bin 900 Romanın toplu olarak gaz odalarında imha edildiği gün olduğunu hatırlattı.
Avusturya, Hırvatistan, Macaristan ve Romanya'da Nazi yönetimi veya Nazi işgali sonrası kurulan idarelerce çıkartılan kanunlar ve uygulamalar gereği Roman nüfusunun önemli kısmı, mal ve mülklerine el koyulmasının ardından toplama kamplarına gönderildiklerini dile getiren Kesermiş, "13 Ekim 1942'de çıkarılan emir toplu katliama dönüştü ve savaş bittiğinde Auschwitz, Birkenau, Chelmno ve Sobibor kampları olmak üzere çeşitli toplama kamplarına sevk edilen Alman ve Avusturya Romanlarının yarıdan fazlası öldürüldü" dedi.
Belzec, Jasenovac kamplarındaki Balkan Romanları'nın kaybının daha fazla olduğunu söyleyen Kesermiş, o dönemde Avrupa'daki Roman nüfusunun 1 milyondan az olduğu düşünüldüğünde 220 bin ila 500 bin arasında değişen Çingene katliamının boyutlarının ortaya çıktığını aktardı.
"BAŞKA KATLİAMLARIN YAŞANMAMASINI TEMENNİ EDİYORUZ"
Romanların yaşadıkları acıların dillerinde saklı kaldığını belirten Kesermiş, "Saklı tarihin bilinmeyen Romanlarına yönelik bazı Avrupa ülkelerinde koruma amaçlı azınlık hakları tanınmış olmasına rağmen Romanlar etnik saldırılara, ayrımcı uygulamalara uğramaktadırlar. Bu günün anısına Alman Nazi yönetimi altında katliamda yaşamlarını yitiren Romanların ve Srebrenitsa Katliamında yaşamını yitiren Müslümanların acılarını da paylaşıyor, başka katliamların yaşanmamasını temenni ediyoruz" şeklinde açıklamada bulundu.
"KATLEDİLEN ROMANLARI RAHMETLE ANIYORUZ"
Nazi Almanya'sında 1936 - 1944 yıllarında Roman toplumuna yönelik uygulamaların tarihin çeşitli dönemlerinde Avrupa'nın birçok ülkesinde görüldüğünü belirten Keşan Eğitim ve Dayanışma Federasyonu Başkanı Hasret Dinç, katledilen Romanları rahmetle andıklarını söyledi.
Osmanlı döneminde bu tip uygulamaların yaşanmadığına dikkat çeken Dinç, "Bu tip olayların yaşanmaması tarihimiz açısından çok değerlidir. Almanya, 1982'de Romanların tıpkı Yahudiler gibi Hitler'in hedefi olduğunu ve soykırımına uğradığını, Birleşmiş Milletler de 1989'da etnik nedenlerden dolayı soykırımına tabi tutulduklarını kabul etti. Hitlerin saf Aryan ırkı için kullandığı insanlık dışı ırkçı faşist uygulamaları kınıyoruz" ifadelerine yer verdi.
Bir daha 2 Ağustosların yaşanmamasını dileyen Dinç, 2 Ağustos Roman Soykırım Anma Günü'nde katledilen Romanları rahmetle andıklarını ifade etti. Romanların katledilişinin 77. yıl dönümünü hüzün ve acıyla yaşadıklarını söyleyen Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, Türkiye'nin son günlerde yaşanan olaylarla yine zor günlerden geçtiğine değindi.
"DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE SOYKIRIMLAR OLMASIN"
Bu günün anısı nasıl içimizi yakıyorsa ülkemizdeki orman yangınları da içimizi yakıyor diyen Şallı, "Türkiye olarak çok acılar yaşadık, çok kötü günler gördük ama Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Gerek orman yangınları gerek diğer yaşadığımız olumsuzlukların ülke olarak üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Ülkemizdeki birlik ve beraberliğimizi yüzyıllarca nasıl Osmanlı'da korumuşsak, Türkiye Cumhuriyeti'nde de koruyacağımıza inanıyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde soykırımlar olmasın. İnsan sevgisi hiçbir zaman tükenmesin" şeklinde açıklamada bulundu.
Konuşmaların ardından Roman soykırımı anıtı "Porajmos"un sembolik olarak çiçeklerle süslenen fotoğrafı ve yakılan mumlar Meriç Nehri'ne bırakıldı.
(Özlem Ceylan/İHA)