Kaya, Meşhur Hadisi Şerifi Hatırlattı
Suriye'ye 1 Tır Un kampanyası hakkında konuşan DES Başkanı Eyüphan Kaya, "Komşusu Aç İken Tok Yatan Bizden Değildir" hadisini hatırlattı.
Demokrat Eğitimciler Sendikası Diyarbakır İl Başkanı Eyüphan Kaya, Hayrat İnsani Yardım Derneği'nin Suriye'deki mazlum halk için başlattığı '1 Tır Un' kampanyasının çok hayırlı bir iş olduğunu herkesin gücü nispetinde muhtaç Müslüman kardeşlerine yardım etmesi gerektiğini söyledi.
NUR FM'E KONUŞTU
Diyarbakır'da yayın yapan Nur FM'e konuk olan Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Diyarbakır İl Başkanı Eyüphan Kaya, dünyada zulüm altında ve yardım bekleyen Müslümanlar ile ilgili konuştu. Müslüman'ın kendisini gibi Müslüman kardeşinin yardımına koşmak için her zaman hazır olması gerektiğini bildiren Kaya, dünya yüzünde bazı yöneticilerin dünyayı, ülkesini çekilmez hale getirdiğini söyledi.
BEYTULLAH'IN YILLIK GELİRİ DAĞITILSA MUHTAÇ KİMSE KALMAZ
Suriye'de Esed'din de bunlardan biri olduğunu kaydeden Kaya, Suriye halkına insani yardım noktasında dünyanın gözlerini kapadığını dile getirdi. Muhtaç halkın muhtaçlığını birinci derecede Müslümanları ilgilendirdiğini ifade eden Kaya, yalnızca Beytullah'ın yıllık gelirinden yüzde 5'ini muhtaç insanlara verilmesi durumunda muhtaç kimsenin kalmayacağını ifade etti. Kaya, "İslam işbirliği teşkilatının bir maddesinde şu ifadelerin yer alması lazım. İslam ülkeleri bütçelerinin yüzde 5'ini muhtaç insanlara vermelidir. Böyle olursa yeryüzünde kimse aç kalmaz. Beytullah'ın yıllık gelirinden yüzde 5'ini muhtaç insanlara verilse aç kalır mı? kalmaz" dedi.
"KOMŞUSU AÇ İKEN KENDİSİ TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR"
Birey olarak herkesin kendisine, çevresine, kentine, ülkesine dünyasına bir şeyler yapması gerektiğini kaydeden Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Diyarbakır İl Başkanı Eyüphan Kaya, Müslümanların, kardeşlerinin eksikleri giderme noktasında omuz omuza olması gerektiğinin altını çizdi.
"Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir" hadisi şerifini hatırlatan Kaya, "Hayrat İnsani Yardım Derneği'nin başlatmış olduğu ve sürdürdüğü Suriye'ye yardım kampanyasını canı gönülden destekliyorum. İmanımızı kullanarak Allah'u Teâla'nın verdiği güç ve serveti Hayırlı işlere sarf edip bununla Allah'ın rızasına kavuşmak gerekiyor. Güç ve servetin kimde olduğunu da Allah biliyor. Biz kimseyi sorgulama imkanına sahip değiliz. Dolayısıyla elimizden ne gelirse ihlaslı ve iyi niyetle Allah rızası için hele özellikle muhtaç kardeşlerimizle birlik olmak destek vermek lazım. 'Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir' o kadar manidar bir ifade ki her gün bizi ilgilendiren ve biliyorsunuz ki dünya artık küçüldü ülkeler artık birbirinin komşusu olduğu için artık komşumuza karşı sorumluluğumuz olduğu halde o zaman olağan üstü hallerde komşumuzun yardımına koşmamız gerekiyor. Kimi bir torba un, kimi 10 torba, kimisi de bir tır tek başına gönderebilir" diye konuştu.
SENİN DÜNYADA VERDİĞİN YETİMLERİN VAR MI?
"Müminin niyeti amelinden daha önemlidir" hadisini de anımsatan Kaya, pasif bir Müslümanlık anlayışını doğru bulmadığını kaydederek şöyle dedi:
"Kimisi cebindeki bütün parasıyla bir torba alır içi yanar onun o duası Allah'u tealanın yanında kabul olabilir ve onunla cenneti firdevse gidebilir. Elimizden ne geliyorsa onu yapalım. Ey Müslüman kardeşim senin dünyada verdiğin yetimlerin var mı? Fukara olup ta okumakta zorlanan bir öğrenciye verdiğin bir burs var mı? Dernek, Vakıf gibi hayır işleriyle uğraşan bir yere aidat ödüyor musun? Muhakkak ki bir yerde bir hayır parmağımızın olması gerekiyor. Pasif bir İslami anlayış Resulü Ekrem (S.A.V) bir şey söylediği zaman Müslümana söylüyor hepimizi söylüyor. Kıyamet gününde insana neyin kurtuluşa vesile olacağını ancak Allah bilir. Onun için her fırsatta gücü nispetinde bir sevap işlemek gerekiyor.
ZEKÂTIN ZAMANI VE SINIRI YOKTUR
Zekâtın zamanı ve sınırı yoktur. Sen Ramazan ayında zekat vereceğim diye beklerken fakir açlıktan ölsün mü? Yeryüzünde insanlar aç yaşar yatar iken siz bir yerlerde para biriktiremezsiniz. Fakir aç kalmasın, açıkta kalmasın amaç budur ve bunlar insan onurunu da ilgilendiren meselelerdir. Allah'u Teala hep İmam ve salih amelden söz etmiştir. Dört şeyi imandan önce söylemiştir. 'O eşiği aşamadı takıldı eşiğe ve dereyi geçemedi takıldı dereye' neydi o eşik o dere? 1- Köle olan insanları azad etmek. 2- Açlık sıkıntısı yaşayan insanların karnını doyurmak. 3- Çevresindeki yetimlere sahip çıkmak. 4 Ve o muhtaç insanlar ki yaşadığı yer dışında yeryüzünde hiçbir şeyleri yok. Bu dört mesele de hayati meseledir. Biri Resulü Ekrem'e soruyor, 'Ya Allah'ın Resulü, ben Müslüman olmadan önce çok hayır yaptım. Bu yaptığım hayırlar sayılır mı?' Peygamber (S.A.V) diyor ki, 'Faydası vardı ve sayıldı ki siz iman ettiniz' şeklinde buyuruyor. Yani 'İyilik yaptınız yaptınız Allah size imanı nasip etti' bundan büyük sevap mı var. Suriye'de bir defa can korkusu var. İnsanlar çalışamıyor, hiçbir yere gidemiyor. Bu insanlar aç kalacak, para olsa da harcamayacak. Paranın değeri yok orada kâğıttır yani. Bu insanlar her türlü desteği, yardımı, kardeşlerinin eline, ekmeğine muhtaçtır ve bizde onlara yardım elimizi uzatmamız lazımdır"