Kayseri 4. Hayırseverler Zirvesi Yapıldı
Hayırseverliliği ile bilinen ve bu alanda Türkiye'ye örnek daha önce 3 zirve gerçekleştiren Kayseri, geleneği yine bozmadı ve zirvenin dördüncüsünü gerçekleştirdi.
Cuma günü geldiği Kayseri'de 2 gün boyunca yoğun inceleme ve temaslar ile açılışlarda bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı 4. Hayırseverler Zirvesi, hayır işleriyle birbirleriyle yarışan ve Türkiye'nin değişik bölgelerinde yaşayan hayırseverleri buluşturdu.
Büyükşehir Belediyesi tarafından Erciyes'te düzenlenen 4. Hayırseverler zirvesine, TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve eşi Selma Yıldız, Vali Orhan Düzgün ve eşi Gül Düzgün, Danıştay Başsavcısı Mevlüt Çetinkaya, milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ve eşi Neşe Özhaseki ile kamu kurum ve kuruluşların yöneticileri ile çok sayıda davetli katıldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 4. Hayırseverler Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, hayır yapmanın birçok gerekçeleri ve birçok kuralı olduğunu, Kayserili hemşehrilerinin de bu kuralı harfiyen uyguladığını, hayrı yalnızca eliyle değil kalbiyle de desteklediğini belirtti.
Kayseri'nin imarında emeği geçen bütün hayırseverleri minnetle, şükranla andığını, ailelerine de hayır işlerine verdikleri destekten dolayı teşekkür eden Bakan Yıldız, yapılan hayır işleri için müteşekkir olduklarını göstermek ve hasret gidermek için bir arada olduklarını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tabi hayır yapmanın birçok gerekçeleri var, birçok da kuralı var. Kayserili hemşehrilerimiz bu kuralı harfiyen uygulayan, yaptığı hayrı yalnızca eliyle değil kalbiyle de destekleyen hayırseverlerdir. Paralarını kalplerine değil, ceplerine koydukları için rahatlıkla verebiliyorlar. Eğer paralarını kalplerine koyarlarsa kalpten bir şey çıkarmak o kadar kolay değil. Para büyüyor, onunla beraber zihinlerimiz de değişiyor, bir kısım hayat tarzımız da değişiyor. Aslında her birimizin hayatımızda hissettiğimiz bu yapıyı biraz da dertleşmek adına bazı satırlarla paylaşmak istiyorum; dikkat ederseniz bir kısmımızın yaşam konforu arttı ama keyfimiz azaldı. Daha büyük evlerde oturuyoruz ama daha küçük ailelerle yaşıyoruz. Konforumuz arttı, her nedense zamanımız azaldı. Diplomamız bol ama sağduyumuz daha da azaldı. Uzmanlıklarımız arttı, enteresandır, problemlerimiz çoğaldı. İlaçlar çoğaldı, ona paralel olarak hastalıklar da arttı. Bazen çok fazla para harcıyoruz ama nedense az gülüyoruz. Trafikte çok hızlıyız ama daha hızlı parlıyoruz. Akşam geç yatıyoruz, sabah da yorgun kalkıyoruz. Az kitap okuyup, çok televizyon izliyoruz. Kitap okumak bir üretkenliktir, televizyon izlemekse bir tüketim aracıdır. Hayata yıllar ekledik ama yıllara hayat katamadık. Aya kadar gidip gelmeyi başardık ama zaman zaman komşumuza gidip gelemiyoruz. Atomu parçaladık, bazen ön yargılarımızı kıramadık. Çok yazıyoruz ama az gelişiyoruz. Acele etmeyi öğrendiğimiz kadar sabretmeyi öğrenemediğimiz zamanlar oldu. Çabalar arttı, mutlulukların bir kısmı azaldı. Bilgisayarlar kuruyoruz, iletişim ağlarımızı genişletiyoruz ama kendi aramızdaki iletişimde zaman zaman zorlanıyoruz. Dünya barışa değil silahlanmaya devam ediyor. Bu kadar tezatın bir arada olabildiği, bir noktaya getirilebildiği çok az zamanlar olmuştur. Daha mutlu olmak için dikkat ederseniz zaman zaman somurtarak çalışıyoruz. Eve zaman zaman çift maaşın girdiği ama çiftlerin boşandığı zamanlara geldik. Kısa seyahatlerin, kağıt mendil gibi olan ilişkilerin, vitrinlerin dolduğu ama gönüllerin zaman zaman boşaldığı günler yaşıyoruz. O yüzden paranın hayatımızdaki kültür değişimini nasıl etkilediğini kontrol etmek de Kayserili hayırseverlerimizin hamdolsun başarabildiği bir konudur."
Vali Orhan Düzgün de, "Böyle mümtaz bir topluluk huzurunda konuşmanın gerçekten heyecanını yaşıyorum" diyerek başladığı konuşmasında hayırseverlerin Kayseri için taşıdığı önemden bahsetti.
Kayseri Valiliği görevine başlamadan önce Kayserililerin hayırseverlilikte ne kadar ün saldıklarını, bu konuda birbirleriyle tatlı bir yarış içerisine olduklarını duyduklarında Kayseri'ye imrenerek baktıklarını dile getiren Vali Düzgün, "Allah'a şükür ki, Cenab-ı Hak beni de, Kayseri'de sizlerle tanışma, beraber birçok hayır işlerine ilişkin protokolleri imzalama ve hayır işlerinin kurdelelerini kesme şerefine nail eyledi. O kadar ki, görevime başladığımın hemen ertesi günü yine Sayın Cumhurbaşkanımızın Kayseri'yi ziyaretlerinde bugün aramızda bulunan değerli Osman ulubaş beyin yaptırmış olduğu eğitim kurumlarının açılışını yapmıştık" diye konuştu.
Vali Düzgün, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Hayırseverler Zirvesi'ne katılmayı çok istediğini ancak yoğun programı ve bu aradaki sık seyahatleri sebebiyle yakalandığı soğuk algınlığı ve grip rahatsızlığı sebebiyle programa katılamadığı ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu güzel toplulukta sizleri bu hayırlara teşvik eden sizlerle beraber olmak isteyen Sayın Cumhurbaşkanımızda sizlerle beraber olmayı çok istiyordu. Ama iki gündür bizlerde yakinen şahit olduk ki, bu ara çok seyahat etmesi sebebiyle soğuk algınlığı ve ağır bir grip geçiriyordu. Önümüzdeki günlerde İstanbul, İzmir ve yurt dışı seyahatleri var, Cumhuriyet Bayramı ile ilgili programları var. Bu nedenle doktorların tavsiyesi üzerine bugün aramızda değiller ama biliyorum ki gönlü ve kalbi burada. Sizlere de selamları var."
Hayırseverliliğin aslında ilk verirken zor olduğunu, kendisinin de bunu kan verme olayına benzettiğini anlatan Vali Düzgün, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hayırseverlik aslında ilk verirken çok zordur. Yine geçtiğimiz haftalarda Boydak Grubu'nun yaptırmış olduğu okulun açılışında da bahsetmiştim. İnsan ilk kan vereceği zaman endişe yaşar. Acaba kan versem, kanımda bir azalma olur mu, sıkıntı yaşar mıyım, hastalık olur mu diye. Ama verdikten sonra ne kadar rahatladığını, kanının yeniden tazelendiğini, canlandığını herkes hisseder. Hayır yaparken de böyle. Belki ilk verirken insanlar biraz daha zor verirler ama verdikçe mallarının bereketlendiğini gördükçe daha çok verirler. Yine, 17 – 18 Mayıs tarihlerinde Cumhurbaşkanımız hayırseverlere madalya takmıştı. Demişti ki, (daha önce taktığınız madalyalar omuzlarınızda bulunsaydı belki de bu madalyaları takacak yer bulamazdık). Bugünde yine plaket alacak 150'ye yakın hayırseverimiz burada. Belki daha önce yapmış oldukları hayırların karşılığında almış oldukları madalyalar ve plaketlerle gelseler bu masalarda belki tabaklarını koyacak yer bulamazdı. Ben onun için bu işe gönül veren sizlere çok teşekkür ediyorum."
Vali Düzgün, hayırseverlerden hayırlarının devamının gelmesini diledi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki de bugün 144 hayırsevere ödül vereceklerini belirterek, böylece ödül alacak toplam hayırsever sayısının 600'e ulaştığını belirtti.
Bu sayının bildikleri ve tespit edebildikleriyle sınırlı olduğunu dile getiren Özhaseki, "Bilmediğimiz daha pek çok hayırseverimiz var. Bunu Ramazan Ayı geldiğinde dağıtılan iaşe paketlerinin çokluğundan da anlayabilirsiniz. Allah hepinizden razı olsun" dedi.
Konuşmaların ardından TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ve milletvekilleri tarafından hayırseverlere plaket verildi.
Programın ardından, hayırsever Bilal Şahin tarafından Tomarza ilçesine yaptırılacak 16 derslikli sağlık meslek lisesinin protokolü imzalandı.
