Kentsel Dönüşümde Müteahhitlerden İhbar Yollu Rant
Kentsel dönüşüm yasasının uygulanması gerektiğini belirten Ege-Koop Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aslan, bazı müteahhitlerin binaların bodrum katlarını satın alıp ardından bakanlığa riskli olup olmadığını ihbar ettiğini ve vatandaşı bu yolla kandırarak binayı kendisinin yaptığını öne sürdü.
Kentsel dönüşüm yasasının uygulanması gerektiğini belirten Ege-Koop Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aslan, bazı müteahhitlerin binaların bodrum katlarını satın alıp ardından bakanlığa riskli olup olmadığını ihbar ettiğini ve vatandaşı bu yolla kandırarak binayı kendisinin yaptığını öne sürdü.
Ege-Koop yönetim ve danışma kurulu, kentsel dönüşümün önemi ve çözüm önerilerini paylaşmak için bir otelde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Ege-Koop Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aslan, Ege Koop Onursal Başkanı Öcal Uluç, Ege-Koop Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Erkan'ın yanı sıra Gazeteci Çetin Gürel ve basın mensupları katıldı.
Kentsel dönüşümün mutlaka vatandaşa anlatılması gerektiğini vurgulayan Ege-Koop Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aslan, siyasi iradeye kentsel dönüşüm yasasının etkin şekilde uygulanması için çağrıda bulundu.
"BODRUM KATLARI SATIN ALINARAK RANT SAĞLANIYOR"
Kentsel dönüşüm alanından uygulamaya geçilmesinin rant sağlamak isteyenlere fırsat verdiğini belirten Ege-Koop Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aslan, şöyle konuştu:
"Bazı müteahhitler vatandaşın oturduğu evi habersiz şekilde kentsel dönüşüm alanı ilan ettirip, vatandaşı evsiz barksız bırakmak için farklı yola başvuruyor. Şehrin en değerli yerlerinde herhangi bir apartmanda bir müteahhit, binanın en kötü dairesini satın alıyor. Bu genelde en küçük daire ya da bodrum katı olabiliyor. Kişi dairenin sahibi olduktan sonra da Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvurarak, binanın riskli olup olmadığının tespitini istiyor. Tabi ki binanın riskli olduğu kesin, zaten 25 yılın üzerindeki bütün binalar risklidir. O binada oturan vatandaşların eline, haberi olmadan Çevre ve Şehircilik Bakanlığından bir gün yazı geliyor. 'Binanız ciddi risklidir, bu binayı yıkacağız ve 3 ay zarfında binayı boşlatın' diyor. Şu an vatandaş bununla karşı karşıya, bunun adı kentsel dönüşüm değil kentsel kavga, rantsal kavga olur. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor."
Kentsel dönüşüm yasasının afet riskli altındaki alanların yenilenmesini içerdiğini belirten Aslan, uygulama eksikliğinden dolayı bunun tam tersinin yaşandığını ve 5 katlı binanın yıkılıp yerine 5 katlı bina yapılmasından öteye gidilmediğini savundu.
"BİLİRKİŞİ'DEN OLUŞAN KOMİSYON KURULMALI"
Uygulamada karşılaşılan sorunların mutlaka giderilmesi gerektiğini ifade eden Aslan, sözlerine şöyle devam etti: "Yapılması gereken siyasi iradenin uygulamaya girmesidir. Vatandaşlara kentsel dönüşümün yasal olarak zorunlu olduğu ve her halükarda yapılacağını anlatması ve de vatandaşlarla müteahhitler arasında hakça pay paylaşımını sağlayacak ortamı oluşturulmasına öncülük etmesidir. Bu yapılmadı. Kentsel dönüşüm hamlesinin kaçınılmaza karşı en büyük imkan ve fırsat olması şansı kaçıracaktır. 6306 sayılı yasanın çıktığı yıldan bu yana bir türlü uygulanamayan kentsel dönüşüm ile ilgili tıkanan maddelerin, yönetmeliklerin yerinden güncellenmesi ile ilgili kanunun uygulanamayan ya da uygulamada karşılaşılan sorunlar mutlaka gözden geçirilmelidir. Vatandaşların kafası karışık, vatandaşların ikna edilmesi gerekiyor. Mutlaka vatandaşların danışabileceği bilirkişilerden oluşan bir komisyon kurulmalı. Bu şarttır."
"BELEDİYELER SOMUT BİR PROJE ORTAYA KOYAMAMIŞTIR"
Aslan, İzmir'i de kentsel dönüşüm açısından şöyle değerlendirdi:
"İzmir geneline baktığımızda bina yaş ortalaması 25 yıl üzeri olup, kaçak yapılaşmanın Sayıştay raporlarına göre yüzde 60-65 olarak tespit edildiği görülmekte, TÜİK'in verilerine göre İzmir ili genelinde 313 bin binanın kentsel yenileme kapsamında değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir. İzmir'de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 918 bin 16 hektar, 5393 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'na göre de 305 bin 47 hektar olmak üzere bir milyon iki yüz 22 bin hektarlık alan kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri alanı ilan edilmiş, ancak Çevre ve Şehircilik bakanlığı 918 bin hektarlık alanda gerekse (Narlıdere Belediyesi hariç) belediyeler 306 bin hektarlık belirlenen kentsel dönüşüm alanlarından şuana kadar somut bir proje ortaya koyamamışlardır."
"TİK TAK TİK TAK SAAT İŞLİYOR"
Ege-Koop Onursal Başkanı Gazeteci Yazar Öcal Uluç da, Van ve Çaldıran depremini yaşadığını anlatarak, uzun yıllar deprem kabusuyla uyandığını anlattı. Kentsel dönüşüm alanında hükümetin güzel bir adım atarak yasa çıkarttığını dile getiren Uluç, şunları söyledi:
"Ancak kanun çıktığından bu yana müteahhitler ve insanların ferdi olarak yaptığı görüşmeler dışında bir adım atılmadı. Bütün deprem uzmanlarının söylediği bir gerçek var. Türkiye deprem riskini yaşayan birincil ülkelerden biridir. Tik tak tik tak saat işliyor. Her an Türkiye'nin herhangi bir yerinde, Marmara'da olduğu gibi deprem olma riski vardır. Ben bir vatandaş olarak hem yerel yönetimden hem de devletimden şunu bekliyorum; lütfen bu işi halledecek yolu açınız. Çünkü insanlarla müteahhitlerin karşı karşıya yaptığı pazarlıklardan bir iş çıkmıyor. Bu konunun vatandaşa mutlaka anlatılması gerekiyor."
Uluç, hem Türkiye'nin çehresini hem de deprem riskini kaldırması anlamında kentsel dönüşümün çok önemli olduğunu vurgulayarak, bu alanda Türkiye'nin bütün dünyaya örnek olabileceğin sözlerine ekledi.
Ege-Koop Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Erkan ise kentsel dönüşüm için basit ama işlevsel bir model sunduklarını ifade etti. 21. yüzyıl kentlerini oluşturma umudu ile kentsel dönüşüm yasasının çıkarıldığını ancak etkin uygulamaların henüz yapılmadığını savunan Erkan, siyasi iradenin ve komisyonda yer alan uzmanların mutlaka işbirliği yapması gerektiğini vurguladı. - İZMİR
