Kepçelerin kaldıramadığı türbe, yol ortasında kaldı
AFYONKARAHİSAR'da 'Askeri Baba' olarak bilinen şair ve filozof Gülaboğlu Muhammed Askeri'ye ait türbe, 1960'lı yıllarda yer değiştirme çalışması sırasında iddiaya göre kepçe arızalanınca taşınma girişimi gerçekleştirilemedi.
AFYONKARAHİSAR'da 'Askeri Baba' olarak bilinen şair ve filozof Gülaboğlu Muhammed Askeri'ye ait türbe, 1960'lı yıllarda yer değiştirme çalışması sırasında iddiaya göre kepçe arızalanınca taşınma girişimi gerçekleştirilemedi. O günden sonra dokunulmayan ve yol ortasında kalan türbenin yanından araçlar ve yayalar geçerken, mahalle halkı da türbeye gelerek dua ediyor. Türbenin yanındaki evde oturan Ali Erdem (71), "Türbeyi almak isteyen kepçe iki defa kırıldı. Ben bunu gördüm, buraya geldiğim sene oldu bu olay. Ama artık herkes alıştı, türbe olduğu için herkes alıştı ve gelip geçenler dua okuyor" dedi.
'Evliyalar şehri' olarak da bilinen Afyonkarahisar merkezine bağlı en eski yerleşim yerlerinden Çavuşbaş Mahallesinde, 'Askeri Baba' olarak bilinen şair ve filozof Gülaboğlu Muhammed Askeri'ye ait türbe, şehirleşmeyle birlikte zamanla yol ortasında kaldı. Belediye tarafından 1960'lı yıllarda bulunduğu yerden kaldırılmak istenirken rivayete kepçe iki kez arıza yapınca, o zamanın yöneticileri taşınma işlemi gerçekleştirmekten vazgeçti. Yaklaşık 60 yıldan bu yana yerinden oynatılamayan türbe, şehirleşmeyle birlikte kısmen yol ortasında kaldı. Bir daha yerinden kaldırılması için girişimin yapıldığı belirtilen türbenin çevresinde ise yaralamalı ve ölümlü kaza olmadığı ifade ediliyor.
TÜRBENİN YERİNE DOKUNULMADITürbenin içerisinde bulunduğu alanın belediye tarafından 1960'lı yıllarda istimlak edilerek imara açılmasının ardından Çavuşbaş Mahallesi bugünkü konumuna gelirken, türbeye ise dokunulmadı. Türbe bu haliyle Göksu Caddesi üzerinde yol ortasında olduğu gibi bırakıldı. Yanından araçlar ve yayaların geçtiği türbe, bölge halkı tarafından ziyaret edilip, dua okunuyor.'TÜRBEYİ KALDIRMAYA ÇALIŞAN KEPÇE İKİ DEFA KIRILDI' İDDİASIMahalle sakinlerinden Ali Erdem (71), çocukluğundan bu yana mezarın şimdiki yerinde olduğunu ve kaldırılamadığını söyledi. Erdem, kendisinin 60 yıldan bu yanan türbenin yanı başındaki evde oturduğunu belirterek, "Türbe 60 yıldan bu yana burada ve buradaki kişi dervişmiş. Buralar mezarlıkmış ve alanı istimlak yapıyor belediye. Türbeyi almak isteyen kepçe iki defa kırıldı. Ben bunu gördüm, buraya geldiğim sene oldu bu olay. Ama artık herkes alıştı, türbe olduğu için gelip geçenler dua okuyor" dedi.AFYONKARAHİSAR'I EVLİYALAR KORUYOREvliyaların çok olmasından dolayı şehrin felaketlerden korunduğunu savunan Ali Erdem, "Camimizde, kalemizin eteğinde her yerde evliyalara ait yatırlar var. Bu zatların yüzü suyu hürmetine Afyonkarahisar'ımız, Allah'ın izniyle felaketlerden korunuyor. Bugüne kadar hiçbir çocuk veya kişi kazaya maruz kalmamıştır. Bu zat herkesi gözler, çok değerli ve uyanıktır" diye konuştu.'EŞİMİN RÜYASINA GİREREK YARDIM İSTEMİŞ'60 yıl önce mahalleye kiracı olarak geldikleri dönemde eşinin yaşadığı bir olayı da anlatan Ali Erdem, şöyle dedi: "Mahallede aklı ermeyen çocuklar türbenin kenarına tuvaletini yapmış. Gece eşim uyurken Gülaboğlu Muhammed Askeri eşimin rüyasına girerek; 'Kızım sen burada uyuyorsun ama küçük çocuklar benim etrafıma pisledi bir alıver' demiş. Eşim dışarıya çıkıp bakmış ki doğru hemen etrafı temizlemiş. Zat eşimin tekrar rüyasına girerek 'Sağ ol kızım beni kurtardın' demiş. Bu zat gerçekten çok değerli biri."MUHAMMED ASKERİ ŞİİRLERİNDE DİNİ VE AHLAKİ KONULARI İŞLEDİAfyonkarahisar'ın kültür hayatı bakımından önemli yere sahip olduğu o dönem Muhammed Askeri'nin bugünkü sağlık ocağının bulunduğu yerdeki Hisarardı Medresesi'nde müderrislik yapan önemli hoca ve şairlerden biri olduğu biliniyor. Muhammed Askeri, uzun yıllar Halveti şeyhi olarak görev yaptı. Mutasavvıf divan şairi olan Muhammed Askeri, 4 bin beyitlik divanında aruz ve hece ölçüleriyle yazdığı şiirlerde dini ve ahlaki konuları işledi. Bu arada ayetlerden ve hadislerden faydalanan Muhammed Askeri, 280 civarındaki beyitte 59 ayete yer verdi. Muhammed Askeri'nin divanının bir nüshası Afyonkarahisar'da, biri Konya'da ve üçüncüsü İstanbul Üniversitesi kitaplığında bulunuyor. Aslen Kütahya'nın Elmalı köyünden olan Gülaboğlu Muhammed Askeri'nin Afyonkarahisar'a 17. yüzyılda müderris olarak geldiği, ölümünün ardından bugün türbesinin olduğu yere gömüldüğüne inanılıyor. Bazı kaynaklarda ise mezarının Kütahya'da olduğu öne sürülüyor.