Haberler

"Keup Caddesindeki Kuaför" Almanya'da Yeniden Gösterildi

Abone Ol

- "Keup Caddesindeki Kuaför" Almanya'da yeniden gösterildiHAMBURG - Almanya'nın Köln'de 2004 yılında Keup Caddesi'nde patlayan ve tarihe "çivili bomba" olarak geçen ve 14 yıldır davası devam eden gelecek hafta duruşması olan Türklere yönelik ırkçı saldırının 2016'da vizyona giren "Keup...

- "Keup Caddesindeki Kuaför" Almanya'da yeniden gösterildi

HAMBURG - Almanya'nın Köln'de 2004 yılında Keup Caddesi'nde patlayan ve tarihe "çivili bomba" olarak geçen ve 14 yıldır davası devam eden gelecek hafta duruşması olan Türklere yönelik ırkçı saldırının 2016'da vizyona giren "Keup Caddesindeki Kuaför" adlı belgesel filmi Hamburg'da tekrar gündeme taşındı.

Türklerin yoğun olarak yaşadığı ve "Küçük İstanbul" olarak bilinen Köln'deki Keupstr adlı sokakta 9 Haziran 2004 yılında gerçekleştirilen ve halk dilinde "çivili bomba" olarak bilinen ırkçı saldırıda yaşananları konu alan "Der Kuaför aus der Keupstr (Keup Caddesindeki Kuaför)" adlı belgesel filmi, Hamburg'da mağdur ailelerin de katılımıyla gösterildi. 92 dakikalık belgesel film, Türkçe ve Almanca altyazılı olarak Altona semtindeki "Zeisse" adlı sinemada izleyiciyle buluştu. 22 kişinin yaralandığı ırkçı motifli saldırı sonrası yaşananların, olayın mağdurları ve sokak sakinlerinin tanıklıklarıyla anlatıldığı belgesel, Köln'deki bombalı saldırıdan sonra polisin, Özcan Kuaför'ün sahibi Özcan Yıldırım ve kardeşi Hasan Yıldırım üzerinde kurduğu baskıyı, ifade tutanaklarına dayandırarak kurumsal ırkçılığı da anlatıyor. Galaya filmin yönetmeni Andreas Maus ile birlikte olayın mağdurlarından Abdullah Özkan da katıldı.

Irkçı saldırılar tesadüfen ortaya çıkmıştı

Almanya'da 2000-2007 yılları arasında sekizi Türk, 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü tarafından işlenen seri cinayetlerle bağlantılı olarak 2004'de Köln'de gerçekleşen saldırıyı konu alan ve Andreas Maus'un yönettiği belgesel, 2016 yılının Şubat ayında Almanya'da vizyona girmişti. Belgeselin ağırlıkla ele aldığı konu ise saldırının hedefindeki Türk esnafın polisin tutumu nedeniyle yıllar süren mağduriyeti. 9 Haziran 2004'te NSU üyeleri Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt tarafından bir bisiklet üzerinde getirilerek, dükkanının önüne konulan 10 santimlik çivilerle dolu bombanın patlatılması sonrasında şans eseri ölen olmazken 22 kişi kısmen ağır yaralanmış, büyük mal kaybı da yaşanmıştı. Bombalı saldırıdan sonra dönemin Federal İçişleri Bakanı Otto Schily, olayın arkasında 'Kürt-Türk mafyaları arasındaki çatışmanın olduğunu ileri sürmüş, sokaktaki esnaf, zarar gördüğü halde Alman polisi tarafından olayların şüphelisi zanlılar olarak sorguya çekilip, töhmet altında kalmıştı. Tüm bu ırkçı saldırıların arkasında NSU'nun olduğu ise 2011'de bir karavanda iki kişinin ölü olarak bulunmasından sonra tesadüfen açığa çıkmıştı.

"Olayı yaşayan eski eşim bunalıma girdi ve öldü"

Belgesel filmin gösterimini Hamburg'da organize eden, Candan Özer-Yılmaz 14 yıldır bir türlü sonuçlanamayan NSU davasına dikkat çekmek istediğini belirterek "Amacımız bir türlü sonuçlanmayan NSU cinayetlerine dikkat çekmekti. Almanya'da herkes Recep Tayyip Erdoğan'ı tanıyor ve onu tartışıyor ama NSU nedir? dediğimizde çoğu bilmiyor. Almanya kendi utancını bilmiyor. Biz de bunu tekrar gündeme getirmek istedik" dedi. Keup Caddesi'ndeki saldırıda yaralanan ve olayın etkisinden bir türlü kurtulamayan eski eşini 7 ay önce kaybettiğini belirten Yılmaz, "Oradaki mağdurlar hep bir suçlu olarak görüldü. Bundan eski eşim de çok etkilendi. Kabuslar gördü, kapalı yerlerde duramadı. Baskı ilerledi ve davalar sonuçlanmadı. İşini kaybetti. Sonra biz de ayrıldık. Ayrıldığım eşim Atilla Özer tüm bu olayların etkisiyle bunalıma girdi ve 7 ay önce kalp krizi geçirdi. Bu olayla bağlantılı olarak yaşamını yitiren dördüncü ve en son kişi oldu. Ama NSU davası hala devam ediyor" dedi.

Olayın mağdurları 7 yıl suçlu olarak gösterildi

Olay sırasında Atilla Özer ile birlikte kuaföre tıraş olmaya gittiğini belirten görgü şahitlerinden ve belgesel filmde de rol alan Abdullah Özkan, "Almanya'da ırkçılık aldı başını gitti. Almanlar ırkçılıkla fazla ilgilenmiyor. Medya hiçbir şey duyurmuyor. Bu filme, ırkçı motiflerin arkasında kimler olduğunu göstermeye çalıştık" dedi. Kuaförün önüne bırakılan bisikletteki bombanın patlatılmasını ise bisikletin oraya konulmasını hiç farketmedik. Bombacılar daha önce planlamayı çok iyi yapmışlar. Çiviler insanlara saplandı. Korku ve kan içindeydik. Arkada bir patlama daha oldu" diyerek olayın ırkçı bir saldırı olduğunu Almanya'nın durumu 7 yıl sonra anladığını belirtti ve bu süre içerisinde tüm esnafın suçlu olarak gösterildiğini söyledi.

O gün orada iki bomba patladı

Belgesel filmi izlemeye gelen Hamburglu siyasetçi Behçet Algan ise bu davayı Almanya'nın faili meçhul cinayetleri aydınlatmamasının bir sonucu olarak gördüğünü belirterek "Uzun süre bu olaya mafya süsü verilip aydınlatılmamış olmasını Alman demokrasisinin ve buradaki basın kuruluşlarının bir noksanlığı olarak görüyorum. Buradaki adalet sisteminin daha farklı çalışacağını umuyordum. Tüm kurumlar bundan bir ders çıkarmalı. Umarım Almanya'da bir daha böyle bir şey yaşamayız" dedi.

Belgeselde; Mölln, Solingen, Hamburg, Köln ve Dortmund şehirlerinde Neo Naziler tarafından yapılan ırkçı saldırılar da filmden sonra tartışma bölümünde ele alındı. Keup caddesinde kuaför dükkanı olan bir kişi ise bu saldırıyı "O gün orada iki bomba patladı. Biri herkesin bildiği ve bizleri hedef alan çivili bomba idi. Asıl bomba ise olaydan sonra Almanya'nın elinde patlayan işlemeyen hukuk sistemi idi" diyerek 14 yıldır bitmeyen davaya ve Alman hukuk sisteminin işlemediğine dikkat çekti.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Almanya Kuaför Köln Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title