Kılıçdaroğlu: "Erdal İnönü'ye Özür Borçları Var "
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdal İnönü'yü 3. ölüm yıldönümünde anma etkinliğine katıldı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdal İnönü'yü 3. ölüm yıldönümünde anma etkinliğine katıldı. Etkinliğe Erdal İnönü'nün eşi Sevinç İnönü, kardeşi Özden Toker, CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek ile üniversite yönetimi ve öğrenciler katıldı.
"ERDAL İNÖNÜ'YE ÖZÜR BORÇLARI VAR "
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdal İnönü'nün önemli özelliklerinden bahsederek, "Konuşmasıyla anlatımlarıyla dünyaya bakışıyla yeni bir çerçeve çizdi. "dedi.
Çocukluğundan itibaren İnönü'nün yoğun bir siyasal hayat içinde olduğunu ancak tercihini bilimden yana koyduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "O siyasette risk almaktan hiçbir zaman korkmadı. İlk kez onun Genel Başkanlık yaptığı dönemde Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile ilgili raporlar hazırlandı.
Eğer o dönemde hazırlanan raporlar orada söz konusu edilen öneriler, yaşama geçirilebilseydi bugün Türkiye daha farklı bir durumda olabilirdi. O gün en ağır eleştirileri yapanların bazıları şu anda devletin belirli makamlarında. Onların vicdanlarına seslenmek gerekiyor. Bugün Erdal Bey'e geçmişte yaptıkları o acımasız eleştirilerden ötürü onların birer özür borcu var. Bunu yerine getirmeliler "dedi.
" MİZAH YETENEĞİ OLMAYAN BİRİSİ SİYASETTE BAŞARILI OLAMAZ "
Kılıçdaroğlu, bir üniversitenin çatısı altında olduklarını ve burasının Erdal İnönü'nün anılması gereken en iyi yer olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "O bir siyasetçi ama bir bilim insanı aynı zamanda. Mizah yeteneği oldukça gelişmiş. Hayatı seven hayatı kucaklayan birisi. Otobüsün önüne biri atladığı zaman CHP 'li atlayıp "Senin uğrunda ölürüm "dediği zaman sakın ha ölme bir oya bile ihtiyacımız var diyen mükemmel bir insan.
O inançlara saygılıydı; etnik kimliklere saygılıydı. O insanlara saygılıydı. Onun için onu en acımasızca eleştirenler bile bugün onu saygıyla anıyorlar.Biliyorlar ki Erdal İnönü Türk siyasetine ciddi katkılarda bulunuyordu.Türk siyasetini yüceltti söylemiyle yüceltti. Onun için Erdal İnönü'yü burada saygıyla anıyoruz. "diye konuştu
Kılıçdaroğlu, Erdal İnönü'nün espri yeteneğine de değinerek, Sevinç İnönü ile Erdal İnönü'nün başından geçen bir olayı anlattı. Kılıçdaroğlu, "Bir gün siz Sevinç Hanım evde kalırken fare görüyorsunuz. "Erdal fare. Erdal Bey bir fare" diye bağırıyorsunuz Sevinç ben kedi miyim ? diyor "diye konuştu. Bu anı üzerine salonda gülüşmeler yaşandı.
Kılıçdaroğlu, "Mizah yeteneği olmayan birisinin siyasette başarılı olmaması lazım. Mizah yeteneği olan kişide müthiş bir yetenek var demektir. Geleceğe özgüvenle bakan bir kişi demektir Onu her zaman her ortamda her yerde saygıyla anacağız. Onu saygıyla anacağız ki ona karşı bir vefa duygumuzu yerine getirelim. "ifadesini kullandı.
" HER İKİSİ DE SİYASETİN BELİRLENMESİNDE ÖNEMLİ ROL OYNADI "
Konuşmasında Bülent Ecevit'i de andıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bugün bir başka sosyal demokratı anıyoruz. "dedi. Kılıçdaroğlu Ecevit ve İnönü'nin siyasetin belirlenmesinde önemli bir kilometre taşı olduklarına dikkat çekerek, "İkisi de siyasetin gelecek çizgisinin belirlenmesinde önemli bir kilometre taşı oldular.
Onların bu açtığı ışıklı yolu ileriye doğru taşımak da bizim görevlerimiz arasında" şeklindekonuştu. Panelde demokratikleşmeni n anlatılacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Beraber uygarca kavga etmeden mutlu bir Türkiye'yi nasıl yaratabiliriz Erdal Bey'in en büyük özelliği bu.
Çatışma olmasın kavga olmasın ama insanlar düşüncelerini özgürce yerine getirebilsinler. Onun amacı bizim amacımız olmalı Üniversitelerin amacı olmalı.Bunları gerçekleştirebilirsek onların amacına hizmet etmiş oluruz." diye konuştu.
" TÜRBAN TARTIŞMASINA İNDİRGERSEK, FIRSATLARI KAÇIRMIŞ OLURUZ "
İlk önce Erdal İnönü'nün eşi Sevinç İnönü bir konuşma yaptı. İnönü, "Kadınlarımız ve gençlerimiz siyasal ve sosyal platformlarda daha çok yer almalı. Daha çok öne çıkmaya çalışmalı. Kendilerine bu destek de sağlanmalıdır. Eğer çağdaş bir toplum olmak istiyorsak, ve 300 yıllık gecikmeyi daha da artırmak istemiyorsak, ancak arayı bu şekilde kapatabiliriz.
Yoksa gündemi sürekli olarak kısır ve yararsız bir türban tartışmasına indirgersek, yine bu fırsatları kaçırmış oluruz. Bu toplumun artık fırsatları kaçırmak gibi bir lüksü kalmadığını düşünüyorum. Geçler ve kadınlar sizi bekliyoruz. Günümüz çalışma ve üretme günü" dedi.