Kılıçdaroğlu: "Verilmeyecek Hesabımız Yok Ki. Hesap Vermeyi Biz Namuslu Görev Kabul Ederiz"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) kaynak aktarmadıklarını savunarak, "Buradan söylüyorum: Kendine güveniyorsan, gel beraber FETÖ'ye kim kaynak aktardı tartışalım.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) kaynak aktarmadıklarını savunarak, "Buradan söylüyorum: Kendine güveniyorsan, gel beraber FETÖ'ye kim kaynak aktardı tartışalım. Ama ben Beşiktaş'tan çok net şunu söylüyorum: Bu belediyeden, bizim belediye başkanımızdan bırakın 1 milyon, 100 bin lira, bin lira, bir kuruş FETÖ'ye para aktarıldıysa belediye başkanını gelir önce ben görevden alırım." dedi.
Murat Hazinedar'ın Beşiktaş Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmasının ardından belediyeyi ziyaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, bina önünde toplanan partililere seslendi.
Her konuşmasından sonra hakkında tazminat davaları açıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, geri adım atmayacağını söyledi.
Mal bildirimi konusunda savcılığın takipsizlik kararı verdiğini, Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun da yapılan şikayeti inceleyerek 15 Mart 2016'da "Bu mal varlığında hiçbir şey yok." dediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Şimdi siz bunu gerekçe göstererek belediye başkanını açığa alıyorsunuz. Doğru değil. 'İhalede usulsüzlük var.' Olabilir, şikayettir. Vatandaş şikayet eder, belediyeden birisi şikayet eder, esnaf şikayet eder, belediye meclisi üyesi şikayet eder. Olabilir. Şikayet ne olur? İncelenir. İncelenmesi gerekiyor mu? Evet gerekiyor. İtiraz ettik mi? Hayır etmedik. İncelenmiş. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu 20 Eylül 2016'da, 'Bu iddiaların tamamı safsata, bunların hiçbirisi doğru değil.' demiş. Ben mi söylüyorum? Hayır. Kim söylüyor? İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu söylüyor. Raporu vermiş mi? Evet. Daha ne istiyorsunuz. 'İhaleye fesat karıştırma.' Belediye Başkanımız ihaleye fesat karıştırmış. İhbar gidiyor. İncelenir mi? Elbette incelenir. İtiraz ettik mi? Hayır etmedik. Buyurun inceleyin. Biz bir şey söyledik mi? Hayır. İnceliyorlar. Araç kiralama, çöp toplama, vesaire. İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 8 Nisan 2016'da diyor ki, 'Burada bir fesat falan yok kardeşim.' Ben söylemiyorum. İhbarı yapan kişi diyor ki, 'Bu mahalli idareler Genel Müdürlüğü doğru değil, iyi incelemedi.' Olur, vatandaş şikayet edebilir."
Kılıçdaroğlu, bunun üzerine dosyanın Danıştay'a gittiğini, oranın da ihalede fesat olmadığına karar verdiğini dile getirerek, buna rağmen Belediye Başkanı'nın, Türkiye'nin gündemini değiştirmek, emeklinin ve işçinin kendisini düşünmemesi, milletin dikkatini başka noktalara çekmek için açığa alındığını ileri sürdü.
CHP'nin emeklinin, esnafın, taşeron işçisinin, çiftçinin hakkıyla değil, belediyelerle uğraşması, oturup savunma durumunda kalması için bunun yapıldığını savunan Kılıçdaroğlu, "Niye savunalım biz kendimizi? Savunmuyoruz. Sonuna kadar haklıyız. Denetimden kaçmıyoruz. Senin gibi bizim belediye başkanları şunu söylemedi, 'Oğlum paraları sıfırladın mı?' 'Yok baba.' Bizim belediye başkanlarımızda yok böyle bir şey. Sen inceledin mi? İncelemedin. Bilirkişiye gönderdin mi? Göndermedin. Danıştay'a göndermedin." dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP'li belediye başkanlarıyla ilgili olanların bilirkişiye, Kamu Etik Kurulu'na ve Danıştay'a gönderildiğini ifade ederek, "Göndermezsen namertsin. Biz çekinmeyiz, korkmayız." diye konuştu.
"Belediye Başkanımızı FETÖ'cülükle suçluyorlar"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hazinedar'ın FETÖ'cülükle suçlandığını belirterek, "Ne FETÖ'cüsü kardeşim. Aynı menzile siz yürümüyor muydunuz?" dedi.
Devletin ihalelerinin, müsteşarlarının, paşalarının, valilerin, kaymakamların, emniyet müdürlerinin FETÖ'cülere teslim edildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, şimdi ise kendilerinin suçlandığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Ben senin ne kadar iyi FETÖ'cü olduğunu çok iyi biliyorum. Sen FETÖ'yle beraber aynı kapta yemek yerken, ben senin ne mal olduğunu gayet iyi biliyordum. Cesaretin varsa, yüreğin varsa, eğer gerçekten yüreğin varsa senin isteğin televizyon kanalında, istediğin gazetecilerle çık karşıma, çık." ifadelerini kullandı.
Belediye Başkanı'nın FETÖ'cü olduğu şeklindeki ihbarın üzerinden 18 ay geçtiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanı, 'Soruşturun kardeşim.' diyor. 'Pasaportumu iptal ettiniz, eşimin, çocuğumun pasaportunu iptal ettiniz, çocuğum okuluna gidemiyor yurt dışında.' Soruşturun. 18 aydır tık yok. Niçin? Dosyada bir şey yok. Ama bir ihbar var, suçlayacaklar. Sizin ne kadar FETÖ hayranı olduğunuzu biliyorum." diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Balyoz, Ergenekon'da uygulanan taktiğin kendilerine de yapıldığını, FETÖ yönteminin uygulandığını öne sürerek, Balyoz'da ve Ergenekon'da birilerinin püskürtüldüğünü, susturulduğunu ancak kendilerinin susmayacağını ve kararlılıkla yollarına devam edeceklerini anlattı.
FETÖ'ye kaynak aktarıldığı iddiası
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, FETÖ'ye kaynak aktarıldığı iddialarıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
"Buradan söylüyorum: Kendine güveniyorsan, gel beraber FETÖ'ye kim kaynak aktardı tartışalım. Ama ben Beşiktaş'tan çok net şunu söylüyorum: Bu belediyeden, bizim belediye başkanımızdan bırakın 1 milyon, 100 bin lira, bin lira, bir kuruş FETÖ'ye para aktarıldıysa belediye başkanını gelir önce ben görevden alırım. Bu kadar açık söylüyorum. Şimdi ben o beyefendilere de soruyorum. FETÖ'ye dünyanın parasını aktarırken hesabını verdiniz mi? FETÖ, FETÖ diye konuşuyorsun, geziyorsun. Kol kola, yürek yüreğe, bilek bileğe idin. 'Ne istediniz de vermedik?' Türkiye'yi verdin sen kardeşim. Şikayet ediyor şimdi. FETÖ yöntemiyle mücadele ediyor. Aynı mücadele, aynı taktik. FETÖ onu korkuttu. Bunlar da bizi korkutacak sanıyor. Feriştahın gelse biz korkmayız kardeşim. Boğazımızdan aşağıya haram lokma inmedi ki korkacağız senden."
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de en çok Beşiktaş Belediyesi'nin denetlendiğini ve 180'in üzerinde müfettiş geldiğini, buna hiç seslerini çıkarmadıklarını ve her kuruşun hesabını vereceklerini dile getirdi.
Hesap vermenin demokrasilerde ve inanç sahibi olanlar da vazgeçilmez bir kural olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, saraya ne kadar para harcandığının, örtülü ödeneğin nereye gittiğinin ve bütçenin hesabının verilmediğini savundu.
Beşiktaş'taki daha önceki incelemelerde bir şey bulunmadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Yazı yazıyor. 'Bir şey bulmanız lazım ki açığa alalım.' diyor. Yazı geliyor tekrar. Bir daha yazışıyorlar. Ne yaparsanız yapın kardeşim, asla geri adım atmayacağız. İnandığımız yolda, yani halka hizmette asla geri adım atmayacağız. Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün bize devrettiği Cumhuriyet'i ve onun bayrağını yücelteceğiz." dedi.
Kul hakkını savunmanın boynunun borcu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, hakkı, hukuku ve adaleti savunduklarını, 80 milyon vatandaşa, yaşam tarzına saygı gösterdiklerini, ahlaktan ve kul hakkı yiyenden yana olmadıklarını ve ödün vermediklerini anlattı.
"Devlet bütçesinden sonraki en büyük bütçeyi 27,5 yıl yönettim"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasete girdiği gün mal varlığını açıkladığını, her kuruşunun hesabını verebileceğini söyledi.
Devlet bütçesinden sonraki en büyük bütçeyi 27,5 yıl yönettiğini, bir Allah'ın kulunun dahi, "Sen beş kuruş parayı şuradan aldın." diyemediğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bütün müfettişleri seferber ettiler, 'Acaba beş kuruş bulabilir miyiz?' diye. Senin feriştahın gelse beş kuruş bulamaz. Boğazımızdan aşağı kul hakkı inmez. Biz namuslu insanlarız, biz düzgün insanlarız, biz kul hakkına saygı gösteren insanlarız. Biz din iman edebiyatı yapıp malı götürenlerden değiliz. Biz onlardan farklıyız.
Yolsuzluklarını biliyoruz. Hesap verme konumunda olmadıklarını da çok iyi biliyoruz ama sonuçta önümüze sandık gelecek. Her birinizin tek tek vatandaş olarak sorumluluğu var. Gideceksiniz, kahvede, caddede, sokakta nerede olursa olsun, tarlada, fabrikada oturup konuşacaksınız. Bu memleket bizim memleketimizdir. Nazım'ın memleketidir. Bu memleket hepimizin memleketidir. Bu memlekette hepimiz huzur içinde yaşamak istiyoruz."
Televizyon programında karşı karşıya gelme teklifini yineleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çıksalar da bütün kirli çamaşırlarını döksek ortaya. Ben de biliyorum çıkamazlar. Çünkü onlar suçlu olduklarını gayet iyi biliyorlar. Kendi belediye başkanlarını istifa ettiriyorlar. Yolsuzluk yapmış, istifa et. O da kuzu kuzu istifa ediyor, kuzu kuzu... 'Olur' diyor 'Emredersin'... Malı götürmüş zaten, dünyalığını yapmış. 'Bak istifa etmezsen seni içeri atarım...' 'Emredersin.' diyor, ayrılıyor. 'Şimdi sıra Kılıçdaroğlu'na geldi.' diyordu, 'O da istifa ettirsin...' Niye? Vatandaşa hizmet eden belediye başkanı niye istifa ettirilsin? Bizim belediye başkanlarımız namuslu insanlardır, yürekli insanlardır, kararlı insanlardır. Ayrımcılık yapmayan insanlardır, bizim belediye başkanlarımız. İnceledin kardeşim, 180 sefer incelemişsin, bir daha incele. 50 sefer incele, 100 sefer incele. Verilmeyecek hesabımız yok ki. Hesap vermeyi biz namuslu görev kabul ederiz. Vatandaşın parasını harcıyorsun, niye hesap vermeyeyim. Vereceğiz hesabını. Eksiğimiz varsa tamamlarız, yanlışımız varsa tamamlarız. FETÖ'ye yardım yapmış. Bir daha söylüyorum, bırakın 50 milyonu 100 milyonu, 1 kuruşluk, Beşiktaş Belediyemizin FETÖ'ye yardım yaptığını ispat etsinler belediye başkanını önce biz görevden alırız ama ben senin FETÖ'ye hangi ihaleleri verdiğini, hangi paraları verdiğini, hangi makamları verdiğini tek tek biliyorum. Sen FETÖ'yle beraber kucak kucağa yaşıyordun, 'Ne istediniz de vermedik? diyordun. Türkiye'yi teslim ettin. Türkiye'nin namusu olan Kozmik Oda'yı teslim ettin. Devletin bütün sırlarını sen teslim ettin oraya."
Umutsuz olmayacaklarını, herkesi kucaklayacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "İçeride, dışarıda sıkıştılar. 'Kılıçdaroğlu konuşmasın.' diye belediye başkanlarıyla uğraşıyorlar. Senin yüreğin yetiyorsa gel benle uğraş, sen niye belediye başkanlarıyla uğraşıyorsun. Al ordunu, gel televizyonlara oturalım konuşalım. Ne öyle belediye başkanlarına saldırıyorsun? 'Alacağız görevden, şunu yapacağız, bunu yapacağız...' Ne yapacaksın aldın görevden, ne olacak? Beşiktaşlı vazgeçecek mi Cumhuriyet Halk Partisi'nden. Yüzde 77 oyla seçildi." dedi.
"Seçimle gelen seçimle gider" sloganının atılması üzerine Kılıçdaroğlu, görevden alınan belediye başkanları yerine seçim yapılmasını teklif ettiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Cesaret edemedi, seçime gidemedi. Madem ki böyle cesaret ediyorsanız, gelin yerel seçimleri bir an önce yapalım. 'Efendim Anayasa izin vermez...' Anayasa'yı değiştirelim. Gel kardeşim, göreceksin herkes boyunun ölçüsünü alacak. Milletin iradesinden kimse kaçmamalı. Biz milletin iradesine güveniyoruz, saygı da duyuyoruz. Her siyasi görüşe, her partiye de saygılıyız ama kul hakkı yiyene saygı duymayız. Onun yeri ayrıdır. O bizden değildir. O farklıdır. Hırsızdan yana değiliz, yolsuzluk yapandan yana değiliz, kul hakkı yiyenden yana değiliz. Dürüst, namuslu, siyasi görüşü ne olursa olsun başımın üstünde yeri var. Alın teriyle kazanmış, başımın üstünde yeri var."
Notlar
Beşiktaş Belediyesi önüne gelenler polisin üst aramasından sonra alana alındı. Belediye önünde toplanan partililere ve çalışanlara görevliler tarafından Türk bayrağı dağıtıldı.
Görevden uzaklaştırılan Murat Hazinedar, eşi Özlem ve oğlu Yaşatan Hazinedaroğlu, İl Başkanı Cemal Canpolat, belediye başkanları ve milletvekilleri de kürsüde yer aldı.