Haberler

Kimyasal Katkılı Kırtasiye Malzemeleri Çocukların Sağlığını Tehdit Ediyor

Abone Ol

Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şube Başkanı Ümit Türkmen, kimyasal madde katkılı abartılı, albenili kalem, silgi, su matarası, beslenme çantası gibi kırtasiye malzemeleri ile okul araç ve gereçlerinin çocukların sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirterek, piyasanın...

Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şube Başkanı Ümit Türkmen, kimyasal madde katkılı abartılı, albenili kalem, silgi, su matarası, beslenme çantası gibi kırtasiye malzemeleri ile okul araç ve gereçlerinin çocukların sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirterek, piyasanın denetimsiz olduğunu, sorunun sadece okulların açılması sırasında akla geldiğini ve göstermelik denetimler yapıldığını söyledi.

Türkmen, yeni eğitim döneminde okula yeni başlayan 3 milyona yakın öğrenciyle birlikte 20 milyonu bulan öğrencinin 17 Eylül'de ders başı yapmaya hazırlandığını belirterek, "Her yıl olduğu gibi bu yıl da öğrencilerin düşlerini süsleyen ve özellikle ilköğretim çağında çocukların okul stresini eğlenceye dönüştüren kırtasiye ürünleri, bilinçsizce yapılan alışverişler sonucunda çocukların sağlığını bozabilen tehlikelere dönüşebilmektedir. Raflarda yerini alan; hangi maddelerden üretildiği ve içeriği belli olmayan, güvenlik sınırını aşan kimyasal madde katkılı, abartılı, albenili kalem, silgi, su matarası, beslenme çantası gibi kırtasiye malzemeleri, ayakkabılar, okul giysileri çocuklarımızın sağlığını ciddi biçimde tehdit etmektedir. Keza aynı şekilde kantinlerde satışa sunulan markasız, ucuz, inorganik boyar maddelerin kullanıldığı şekerlemeler ve ucuz olduğu için yurt dışından ithal edilen yiyecek ve gıdalar, gıdaların konulduğu beslenme çanta ve sulukların birçoğu da ne yazık ki büyük risk oluşturmaktadır" dedi.

"Azo boyalar ve ağır metaller kullanılıyor"

Kırtasiye malzemeleriyle okul araç ve gereçlerinin bazılarında hala fitalatlar, azo boyalar ve bazı ağır metaller kullanıldığını belirten Türkmen, fitalatların; plastiğin sert ve kırılgan özelliğini yumuşatmak ve bazı malzemelerde kullanılan boya ve kokuların uzun süre dayanmasını sağlamak amacıyla kullanılan toksik kimyasallar olduğunu kaydetti.

Tükürük ve ter yolu ile vücuda geçerek hormonal sisteme (üreme sistemi), endokronik sisteme ve karaciğere zarar verebildiğine dikkat çeken Türkmen, şöyle devam etti:

"Azo boyar maddeler ise doğal, rejenere ve sentetik elyafların boyanmasında ve renklendirilmesinde kullanılmaktadır. İki binden fazla çeşidi vardır. Bu durum kullanım alanını genişletmektedir. Azo boyar madde ile işlem görmüş malzemelerin uzun süreli ve vücut ile temas hali sonrasında insanlarda bazı kanser türlerine ve karaciğer hastalıklarına yol açtığı ve mutajenik etkilere yol açtığı bilinmektedir. Yine aynı şekilde antimon, arsenik, baryum, kadmiyum, nikel, krom, kurşun, civa ve selenyum gibi ağır metaller de değişik amaçlarla okul malzemelerinde kullanılmaktadır. Biyoduyarlılık sınır değerlerinde verilen limitlerin aşılması durumunda ter ve tükürük yolu ile vücuda taşınan bu maddeler vücutta birikmekte ve vücuttaki yararlı minerallerle yer değiştirmektedir. Bu durum insanlarda bazı kanser türlerinin görülmesinde ve bazı nörolojik sorunların ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır. Yine sanayide boya inceltmek amacıyla kullanılan ve çok çabuk buharlaşabilen (uçucu madde)toluen, xylol, aseton, benzen, trikloretan, perkloretilen, halojenli hidrokarbonlar ve benzeri maddeler yapıştırıcı malzemeler Sağlık Bakanlığının 'Uçucu Maddelerin Zararlarından İnsan Sağlığının Korunması Hakkında Yönetmelik' gereğince yasaklamasına rağmen ne yazık ki hala kullanılmaktadır."

"Denetimler göstermelik yapılıyor"

Bu tehlikeli kimyasalların bazılarının 2011 yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan "Bazı Tüketici Ürünlerinin Tehlikeli Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa Gözetimi ve Denetimine İlişkin Tebliğ" ile sınırlandırıldığını hatırlatan Türkmen bu gelişmelere rağmen piyasanın denetimsiz olduğunu, sorunun sadece okulların açılması sırasında akla geldiğini ve göstermelik denetimler yapıldığını ifade etti.

Özellikle merdiven altı üretimlerde ve bazı dış alım yapılan ülke ürünlerinde tehlikeli kimyasallar limit sınırların üzerinde kullanıldığına dikkat çeken Türkmen, 2011 ve 2012 yıllarında alınan numuneler üzerinde yapılan deneylerin yaklaşık yüzde 50'sinin olumsuz çıktığını vurguladı.

Hangi ürünlerde ne tür riskler var?

Türkmen, hangi ürünlerde ne tür riskler bulunduğunu şöyle sıraladı:

"Pastel boya, suluboya, oyun hamuru, silgi ve diğer boyalar: Bu ürünlerde kanserojen olduğu için yasaklanan azo boyarmaddeler ve plastik ürün, baskı ve boyalarda yumuşatıcı olarak katılan fitalatlar kullanılabiliyor. Aynı zamanda kanserojen olan fitalatlar, insanlarda ve hayvanlarda hormon sistemine zarar verebiliyor. Ayrıca astım ve üreme bozukluğuna da neden olabilen bu kimyasal, pastel boyalarda da bulunabiliyor. Çocuklarda sinir, bağışıklık sistemini tahrip eden ağır metaller de boyalar içerisinde tespit ediliyor. Kanserojen boyarmaddeler ise deri ile temas sonucu deri tarafından direkt emilerek kana karışıyor.

Makas, kalemtıraş, zımba: Öğrencilerin hemen her gün kullandığı bu ürünlerde, ağır metaller ve fitalatlar kullanılabilmektedir. Nikel, alaşım numunelerin kaplamasında, korozyona karşı direncinin artırılmasında ve sertliklerinin artırılmasında kullanılan bir madde olarak karşımıza çıkmakta. Uzun süre nikel içeren aksesuarlarla temas halinde olmak ciltte tahrişe ve alerjiye neden olmaktadır.

Çanta, beslenme çantası, kalem kutusu, matara ve kaplıklar: Bu ürünlerde de fitalatlar, azo boyarmaddeler, alerjen boyarmaddeler ve kanserojen boyarmaddeler bulunabilmektedir. Kanserojen oldukları için yasaklanan poliaromatik hidrokarbonlar (PAH) ve tekstilde buruşmazlık, çekmezlik apresi, boya ve baskının korunmasında kullanılan formaldehit, çantaların önemli risklerinden. Alerji, tahriş, egzama ve akciğer kanserine neden olan bu kimyasal; önlük, pantolon ve çorap gibi tekstil ürünlerinde de bulunabilmektedir. Ülkemizdeki yasal mevzuata göre beslenme çantası ve su matarası gibi direkt gıda ile temas edecek ürünlerin, Tarım ve Orman Bakanlığından izin almaları ve bu iznin tarih ve numarasını ürünlerinde belirtmeleri yasal zorunluluk olmasına karşılık, firmaların buna uymadığı gözlenmektedir."

Satın alırken nelere dikkat etmeli?

Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şube Başkanı Ümit Türkmen, tercih edilecek ürün üzerinde TSE ve CE işaretlerinden en az birinin veya Avrupa Birliği tarafından güvenlik göstergesi olarak kabul edilmiş 'EN 71-1, EN 71-2, EN 71-3 ve EN 71-9' normlarına uygun olmasına dikkat edilmesi gerektiğini işaret ederek, "Çocukların kullanacağı mataralar, şişeler ve beslenme çantalarının plastik olmamasına dikkat edilmeli, kokulu ve boyalı ürünlerden kaçınılmalıdır. Solvent bazlı kalemler kesinlikle satın alınmamalı, satın almada su bazlı, alkol bazlı kalemler tercih edilmelidir. Keza yapıştırıcı alımında da içerisinde uçucu madde olan yapıştırıcılar kesinlikle satın alınmamalıdır." - ADANA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Avrupa Birliği Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title